DEAŞ ile mücadeleyi 4 ülke yürütsün

Türkiye’nin teklifini Irak Cumhurbaşkanlığı duyurdu. Irak Cumhurbaşkanlığı açıklamasında şu ifadeye yer verdi:

“Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, IŞİD terör örgütleriyle mücadele etmek, varlık gösterdikleri odakları ortadan kaldırmak ve finansman kaynaklarını kurutmak için Irak, Suriye, Ürdün ve Türkiye’yi kapsayan bir ittifak kurulması çağrısında bulundu.”

GÜVENLİK MEKANİZMALARI ORTAKLAŞSIN

Bu açıklamanın şifreleri neler? Ankara bu teklifi neden yaptı? Türkiye haricindeki üç ülke teklifi kabul ederse mücadele nasıl yürütülecek? Gelelim bu soruların yanıtlarına:

* Türkiye Irak, Suriye ve Ürdün ile ayrı ayrı güvenlik mekanizmları oluşturdu. Bu mekanizma dışişleri bakanları, savunma bakanları ve istihbarat başkanlarını kapsıyor.

* Türkiye’nin DEAŞ ile mücadelesi dört ülke arasında oluşturulan güvenlik mekanizmalarını DEAŞ’a karşı bir araya getirmek.

* DEAŞ ile mücadeleyi bu örgütün en çok tehdit oluşturduğu bölge ülkeleri verecek.

* Böylece bölge dışı aktörler ve güçlerin bu sebepten varlığına gerek olmayacağı gibi, söz konusu aktörlerin devlet dışı yapılanmalara yani başka terör örgütlerine de ihtiyacı kalmayacak.

* Bu dört ülkenin ortak sınırları olduğu için birleştirilmiş mekanizma sınır güvenliğini de sağlayacak. Hedef güvenlik konusundaki işbirliğinin zamanla daha geniş bir alana yayılması.

PKK, IRAK VE SURİYE’YE DEAŞ’LILARI NEDEN VERMİYOR?

* El-Hol Kampı ve hapishanelerde 50 bin kadın ve çocuk ile 7-8 bin civarında tutuklu erkek mahkûm bulunuyor.

* 20 bini Iraklı, içlerinde ciddi oranda Suriyeli var, 200-300 civarında ise Türkiye vatandaşı. 4-5 bin arasında ise başta Almanya, Fransa gibi Avrupa’nın başı çektiği ülkelerden DEAŞ’lılar var.

* Şimdi gelelim asıl konuya... Hem Irak hem de Suriye’nin yeni hükümeti kamplarda ve hapishanelerde bulunan vatandaşlarını istedi. Türkiye de bu talebini yani DEAŞ’lı vatandaşlarını kendi hapishanelerine aktarma talebini ABD aracılığı ile iletti. Ancak terör örgütü bu üç ülkeye DEAŞ’lıları iade etmedi. Neden mi? Elinde koz olarak tutmayı tercih ettiği için.

* Türkiye bu teklifle dört ülkenin bu mücadeleyi ortak yürütmesini teklif ederken, aynı zamanda uluslararası hukuka rağmen vatandaşlarını almamakta ısrar eden Avrupalı DEAŞ’lıların hapishanelerde tutulmasının ise yeni Suriye hükümeti tarafından yürütülmesini istiyor. Ankara bu konuda gerekli lojistik destekleri vereceğini de bölgedeki aktörlere söyledi.

İMRALI-DEM ARASI YENİ BİR GÖRÜŞME BEKLENİYOR MU?

İmralı ile DEM arasında yapılan son görüşme sonrasında ortaya birçok iddia atıldı. Kimi açıklamanın kısa olduğunu, kimi üçüncü bir görüşme olacağını ileri sürdü. Ankara’nın karar alıcı koridorlarında ne konuşuluyor derseniz, paylaşayım:

* Ankara başından beri görüşme sürecinin uzatılmasını istemiyordu. Bu nedenle şu an için İmralı ve DEM arasında üçüncü bir görüşme planlanmıyor.

* Beklenti artık Öcalan’ın açık, net, kısa bir çağrı yapması. Bunu yaparken de silah bırakmaya uymayanların kendisi için ne anlam taşıdığını da belirtmesi.

* O açıklama gelmeden, sonuçları görülmeden herhangi bir adım atılması planlanmıyor.

* Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum sosyal medyada yaptığı son paylaşımda süreçte yapılacaklar arasında, “Kürtçenin özgürlüğünün güçlendirilmesi ve kalıcılaştırılması. Kürtçeyle ilgili devletin yapıcı yaklaşımına rağmen, sapma denilebilecek bazı kötü pratikler varsa bertaraf edilmesi ve Kürtçenin gerçek benliğine kavuşturulması” ifadesini kullandı. Ankara’da masada resmi dilin hiçbir şekilde değişmemesi ancak Kürtçe anadilinde eğitim hakkının konuşulduğu bilgisi de gelen haberler arasında.

TRUMP’IN İSRAİL YÜZÜ

ABD’nin yeni başkanı Trump ile ilgili daha koltuğa oturmadan şen şakrak yorum yapanlar vardı. Sanırım geçmişi hatırlamıyorlardı.

* Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak tanıyan...

* Büyükelçiliğini Kudüs’e taşıma kararı veren...

* Küre etrafında buluşturduğu Körfez ülkeleri ile İsrail arasında anlaşmalar yaptıran hep aynı isimdi.

Ortadoğu sorununda yıllardır kullanılan bir cümle vardı: “Toprak karşılığı barış.” Aslında Filistinlilerin çıkarı için ortaya atılmıştı. Trump’ın son açıklamaları ile artık bu cümlenin İsrail için de kullanılmaya başlandığını görüyoruz. Kısaca diyor ki:

* Filistinliler Gazze’den çıksın.

* Gazze’yi İsrail’e teslim edin. Toprak verin, barış alın. Yani İsrail sizin peşinizi bıraksın.

* Bununla kalır mı, kalmaz. Gelişmeler Batı Şeria ve Doğu Kudüs’ün ilhakının da planlandığını net bir biçimde gözler önüne seriyor.

YETKİ KİMDE?

Bolu’daki Grand Kartal yangını sonrası yetki tartışması bitmiyor. Bolu İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Sırrı Köstereli, Kültür ve Turizm Bakanı Ersoy’un “Yetki İl Özel İdaresi’nde” açıklamasına “Denetim yetkisi Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndadır” diyerek yanıt verdi. Bu yanıtın üzerine Kültür ve Turizm Bakanlığı’nı aradım. Yanıtı sizlerle paylaşayım:

TURİZM BAKANLIĞI’NDAN İL ÖZEL İDARESİNE YANIT

* “Yangının yaşandığı günden itibaren Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın otel denetleme konusunda tek yetkili olduğu iddialarına dayandırılan bu madde yalnızca ‘Turizm İşletme Belgesi’nin düzenlenmesine ilişkin hususları içermektedir.

* Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından otellerde denetleme belgelendirme üzerine yapılan bir denetleme, yalnızca kalite için bakılıyor.

* Onun dışında her kurum kendisine ilişkin konularda denetleme yapmakla yükümlü. Örneğin yangına ilişkin konuları itfaiye, havuzun suyuna Sağlık Bakanlığı, mutfağın hijyenine Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı’nın bakması gibi Kültür ve Turizm Bakanlığı da yalnızca otelin turizm sınıflandırmasına yani 3 yıldız ya da 4 yıldız olup olmadığına, o şartların devam edip etmediğine yönelik denetleme yapıyor.”

Bakanlık otel denetimlerinde şu maddelere baktığının altını çiziyor:

1) Tesisin kullanım amacına uygun büyüklükte mahallere sahip olması.

2) Turizm tesisinin 3, 4, 5 yıldız gibi belirlenen sınıfının devam edip etmeyeceği.

3) Verilen hizmetin nitelikli olması, tesisin temiz ve bakımlı olması.

4) Lokanta, SPA, lobi gibi genel mahaller ile yatak odalarının asgari şartlarının sağlanması.

5) Tür ve sınıfına göre oda sayılarının yeterli olması.

6) Otel içerisinde kapasite fazlası yatak bulunup bulunmadığı.

7) Tesisin türünün tespiti.