Tanju Özcan’ı sordular

Bolu Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel’de çıkan yangında 79 yurttaşın hayatını kaybetmesine ilişkin soruşturma tutuklu sayısı 19’a çıktı.

Dün Bolu Belediyesi Başkan Yardımcısı Sedat Gülener, İtfaiye Müdür Vekili Kenan Coşkun ve 16 Aralık tarihli raporda Grand Kartal’da sekiz eksiklik bulunduğunu tespit eden itfaiye amiri İrfan Acar da tutuklandı.

Coşkun, “Başkan ve başkan yardımcısının Grand Kartal Otel’in yangın güvenliği yönünden denetim talebinin geri alınması hususunda talimatları olmadı. Onlarla bu konuda bir görüşmem yoktur” dedi.

Belediyecilerin tutuklanma gerekçesi olarak ‘suçun toplumda yarattığı huzursuzluk’ gösteriliyor.

Ancak Grand Kartal Oteli’ni 15 Aralık’ta denetledikleri ve yangına ilişkin hiçbir tespit yapmadıkları ortaya çıkan Kültür ve Turizm Bakanlığı yetkilileri için işlem yapılmıyor.

Yeter ki Bakan Mehmet Nuri Ersoy’un huzuru bozulmasın…

‘DİLEKÇE BENİM DE DİKKATİMİ ÇEKTİ’

Gülener, dünkü ifadesinde, itfaiyenin kendisine bağlı olduğunu vurguladı. Yangın güvenliğine ilişkin bir dilekçe verildiğinde ilgili birime gönderildiğini anlatan Gülener, şöyle dedi:

“Dilekçe geldiğinde haberim olmaz. Denetimden sonra da haberim yoktur. Ancak belediyede yazışmaların olduğu AKOS sistemine düştüğünde takip edebilirim.”

Gülener’e Grand Kartal Oteli’nin yangın uygunluk raporu için 12 Aralık’ta belediyeye başvurduğu, 16 Aralık’ta sekiz eksikliğin bildirildiği, şirketin 24 Aralık’ta dilekçesini çekip 72 metrekarelik kafeterya için başvurduğu hatırlatıldı.

Gülener, şu yanıtı verdi:

“Grand Kartal Otel’e ilişkin, itfaiyenin yazışması bana gelene kadar haberim olmamıştı. Geri çekilme dilekçesi dikkatimi çektiği için itfaiye müdürüne sordum. ‘İtfaiye raporu için başvurmuşlardı. İkinci bir dilekçeyle başvurularını çekiyorlar’ (dedi.) ‘Yapmamız gereken nedir’ dedim. Dilekçeyi iptal edebileceklerini söyledi.”

Gazella Oteli Müdürü Ahmet Demir ile bu konuda bir görüşme yaptığını kabul eden Gülener, “Bir evrakı olduğunu söyledi. ‘Bakabilir misiniz’ dedi. (Bu görüşme) Dilekçe verdiği aşamadan sonra olabilir. Verilen dilekçelerde bize başvurulması rutin bir iştir” dedi.

Gülener, şöyle devam etti:

“Talep üzerine yapılan denetimlerde eksiklik geldiğinde uygunsuzluk raporu talep edene teslim ederiz. Grand Kartal Oteli sahiplerini yakından tanımam.”

Başkanın talimatı olmadı

Coşkun da sekiz eksiklik tespit edildiğini, denetime giden amir İrfan Acar’dan öğrendiğini belirterek, “15 günlük süreyi bildiğim için ikinci denetimde gereğini yapmasını söyledim” dedi.

Coşkun, şöyle devam etti:

“Eksikliği öğrendiğimde işlemim olamaz. Çünkü işlem neticesinde talep sahibinin inceleme istediği yeri kapatıp kapatmayacağını bilemem. O yüzden buranın kontrolü, ruhsat vermeye yetkili idarededir.”

Başkan Tanju Özcan ve Yardımcısı Gülener tarafından telkinde bulunulmadığını belirten Coşkun, şöyle dedi:

“Başkan ve başkan yardımcısının Grand Kartal Otel’in yangın güvenliği yönünden denetim talebinin geri alınması hususunda herhangi bir talimatları olmadı. Onlarla bu konuda bir görüşmem yoktur.”

Coşkun, iptal dilekçesi veren işletmelerle ilgili takip yapmadıklarını anlatarak, şunları söyledi:

“Vatandaşın dilekçesini iptal etme hakkı vardır. Uygunsuzluk raporu düzenlediğimiz zaman bunu talep edene veririz. Talep eden, bunu ruhsat vermeye yetkili idareye verir. Takibini yapmayız. Çünkü diğer idarelerden ruhsat için gereken belgeleri alıp almadığını bilmemiz mümkün değildir. Ruhsat kontrolünü biz yapmayız. Ruhsatsız bir yapıya da talep edilmesi halinde belge verebiliriz. Ruhsatsız olduğunu bilsek de ruhsat yönünden inceleme yapamayız. Çünkü görevimiz değildir. Hiçbir yerde ruhsat kontrolü yapmıyoruz.”

‘Toplumsal huzursuzluk’

Gülener ve Coşkun, bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermekten tutuklandı. Eksiklikleri bildikleri ancak ilgili birimlere bildirmedikleri ileri sürüldü.

Kararda taksirle işlenen suçların görev suçu sayılmayacağı öne sürüldü. Dayanak olarak, bir ambulans şöförünün hasta nakli sırasında trafik kazası yapmasına ilişkin karar gösterildi. Bu yüzden belediye görevlileri için soruşturma iznine gerek olmadığı savunuldu.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Letellier/Fransa kararına atıfta bulunularak, ‘belirli suçlara toplumun tepkisi nedeniyle doğabilecek toplumsal huzursuzlukların en azından belirli süre tutuklanmayı haklı kılacağı” savunuldu.

Tutuklama gerekçesi şu şekilde izah edildi:

“Birçok vatandaşımızın yanarak şehit olması ve yaralanmasının toplumda huzursuzluk yarattığı…”

Bilirkişi raporu cevabı

Özgür Özel’in yayınladığı, korsan olduğu iddia edilen bilirkişi raporu için de “Şüphelilerin kusur durumlarına ilişkin tesis edilen herhangi bir raporun bu aşamada bulunmadığı, bilirkişi incelemesinin devam ettiği” belirtildi.

Gülener ve Coşkun’un rüşvet alıp almadıklarının belirlenmesi için evlerinde para arandığı iddia ediliyor. Ancak arama sonunda para bulunamadığı belirtiliyor.

Bakanlık iki eksiklik saptadı, yangın riskini görmedi

Grand Kartal Oteli’nin sahibi Halit Ergül’ün ifadesini Hürriyet muhabiri Mesut Hasan Benli’nin haberinden okuduk.

Ergül, Bolu 2. Sulh Ceza Hakimliği’ndeki ifadesinde otelinde son denetimin 15 Aralık’ta Kültür ve Turizm Bakanlığı müfettişlerince yapıldığını kaydederek, şöyle dedi:

“Otelde yangına karşı her önlem alınmıştır. Gerekli denetimler yapılmıştır. En son denetim Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından 15 Aralık’ta yapılmıştır. Denetimde engelli odalarının kapıları ile ilgili eksiklikler bulundu. Yangınla ilgili eksiklik tespit edilmedi.”

Alarm sisteminin olduğunu savunan Ergül, şunları söyledi:

“Otel 1998 yılında inşaa edilmiştir. O tarihlerde yağmurlama sistemi zorunluluğu yoktu. Daha sonraki denetimlerde yağmurlama sistemi yapmamıza dair bir şey söylenmedi. Alarm sistemi vardı. Ancak büyük ihtimalle yangının başlangıcında sistem hasar aldığı için çalışmadı. Ancak duman dedektörleri devreye girdi.”

12 Aralık’ta yangına uygunluk raporu için belediyeye dilekçe verilmişti. İtfaiye Müdürlüğü, 16 Aralık’ta sekiz eksiklik saptayınca talep geri çekilmişti. Daha sonra 72 metrekarelik kafeteryası için rapor alınmıştı.

Bu durum Ergül’e soruldu.

Ergül, şöyle dedi:

“Otelin yanında bulunan 70 metrekarelik alan için rapor talebi olmuş. Otelin tamamı için talepte bulunduğumuza dair bir bilgim yoktur. Talebin geri çekilmesi için talepte bulunmadım.”

Ergül, 2007’de oteli açarken belediyeden yangına uygunluk, İl Özel İdaresi’nden açılış belgesi aldıklarını vurgulayarak, şunları söyledi:

“Bana denetimlerde eksiklik olduğuna dair birşey söylenmedi. Otel 2007’deki mevzuata uygun yapılmıştır. Turizm Bakanlığı’nın yetki verdiği özel bir şirket denetlemektedir. İtfaiyenin bir denetimi olmadı. Aynı zamanda Turizm Bakanlığı da otelimizi denetlemektedir.”

ALTI KONTROLÖR 6.5 SAAT DENETLEDİ

Grand Kartal Oteli yetkililerinden öğrendiğim kadarıyla Kültür ve Turizm Bakanlığı’ndan altı kontrolör 15 Aralık günü 6.5 saat boyunca denetim yaptı.

Yetkililer denetimin iki yılda bir zorunlu olduğunu kaydediyor.

Son denetimde, işçilerin yattıkları odada halıların kirli olduğu, engelli kapılarının mevzuata uygun olmadığı yönünde iki tespit yapıldı. Yangınla ilgili hiçbir husus belirtilmedi.

Bakanlık 15 Aralık’ta yangınla ilgili tespit yapmazken…

Belediye 16 Aralık’taki raporunda sekiz eksiklik sıralıyor.

Nasıl oluyor?

Nasıl oluyor da belediyenin fark ettiğini bakanlık görmüyor!?

Grand Kartal Oteli yetkilileri şöyle diyor:

“Yangın merdiveni yok’ deniyor. İki tane var. Ancak otel 37 yıl önce inşa edildiği için merdivenler içeride. Alarm, tüpler, dedektörler var. Olamayan tek şey, su püskürtücü. Bakanlık geliyor ve ‘Sıkıntı yoktur’ rapor veriyor. Belediye de böyle bir rapor veriyor. İkisi arasında çelişki var.”

Şu adaletsizliğe bakar mısınız:

Grand Otel’i denetleyip sekiz eksikliği rapor eden itfaiye amiri tutuklanırken, bakanlığın altı kontrolörü ifadeye çağrılmıyor.

Bakanlık yetkililerine soruyorum:

15 Aralık tarihli bu rapor nerede?

Neden hala soruşturma dosyasına sunulmadı?

Yoksa denetimi yapan müfettişe baskı mı yapılıyor?

Avukat Ferit Atalay: Yetki bakanlıkta

Grand Kartal Oteli’nin sahibi Halit Ergül’ün savcılıkta ve hakimlik sorgusunda avukatlığını eski Bolu Barosu Başkanı Ferit Atalay üstlendi.

Atalay’a şu soruyu yönelttim:

“Size göre yetkili makam hangisi? Kültür ve Turizm Bakanlığı mı, Bolu Belediyesi mi?”

Şu yanıtı verdi:

“Otelin bulunduğu alan Bolu’ya 40 kilometre mesafede. Yetki tamamen Kültür ve Turizm Bakanlığı'na ait. Çünkü burası turizm bölgesi. Belediyenin hiçbir rolü ve sıfatı yok. Bir tek yangına önlemlerinin alındığına dair belediyeden belge alınmak zorunda. Bunun dışında belediyenin denetim yetkisi de yok. Yetki Kültür ve Turizm Bakanlığı’na ait.”