Öcalan ne zaman çağrı yapacak

Terörsüz Türkiye hedefine ulaşmak için Ankara merkezli ama İmralı eksenli bir çalışma yürütülüyor.

İmralı’da Öcalan’la görüşen DEM heyeti, siyasi partilerle görüşmelerini tamamladı. Selahattin Demirtaş’ı ziyaret etti.  Birilerinin zehirleme çabalarına rağmen süreç iyi gidiyor. DEM heyetinde yer alan Sırrı Süreyya Önder, Pervin Buldan ve Ahmet Türk’ün geçmiş süreçlerin hafızası olmaları ve güven verici kişilikleri de buna olumlu katkı yapıyor. Sırrı Süreyya Önder’in “Bu çatışmalı süreçte hayatını kaybeden, sağlığını kaybeden bütün şehitler ve gaziler bütün ülkemizin onurudur” sözleri çok önemliydi.

Bu dil doğru bir dil. Bu dil sağlıklı bir dil.

MÜSAVAT DERVİŞOĞLU

Sürecin bir yol kazasına kurban gitmemesi için hepimizin dikkatli olması gerekiyor. İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu hem DEM heyetiyle görüşmüyor hem de çıkıp ‘İki devlet, iki dil, iki bayrak isteyecekler’ diyor. Ne istediklerini merak ediyorsan, çağır konuş. Hadi İmralı heyetiyle görüşmüyorsun, devletin ilgili birimleri ile görüş.

Kılıç hakkını kullanacakmış.

SIRADA NE VAR 

Sabote etme çabalarına rağmen süreç olumlu yönde ilerliyor. Peki o zaman bundan sonra sırada ne var?

Herkesin merak ettiği soruya gelince; Öcalan ne zaman çağrı yapacak? Öcalan’ın çağrısı etkili olacak mı?

ACELE ETMELİ

Bu süreci dikkatli bir şekilde takip etmeye çalışıyorum. Geçmiş süreçlerden edindiğimiz deneyimler ışığında hayırlı işlerde acele etmek gerektiğini düşünüyorum. Süreç uzadıkça birileri devreye girip sabote edebilir. Bir yol kazası yaşanabilir.

O nedenle acele etmekte yarar var. Ama daha önemlisi doğumun sağlıklı olması gerekiyor. Çocuk sağlıklı doğsun. Adı barış olsun.

KANDİL’DEN GELEN SİNYALLER

Öcalan’ın çağrısının ne kadar etkili olacağını göreceğiz. Kandil’den olumlu sinyaller gelmiyor. Bu süreçte Öcalan ile Kandil karşı karşıya gelebilir. Ama Türkiye’nin elindeki tek enstrüman Öcalan değil.  Türkiye terörü bitirmekte kararlı. 2025 yılında terörsüz Türkiye hedefinden en ufak bir sapma söz konusu değil.

Kan akmadan bu sorunun çözülmesi için Öcalan’a silah bırakma çağrısı yapması yönünde bir fırsat tanınıyor.

Ama bu iş ya barışla ya da savaşla çözülecek. Ama çözülecek. İkinci bir alternatif yok.

ÇAĞRI TAKVİMİ

Peki Öcalan’ın çağrısı için bir takvim var mı?

Çok gecikmesi beklenmiyor. Ocak sonu, şubat ayı içinde bir çağrıdan söz ediliyor.

DEM heyeti, siyasi partilerle görüşmelerini tamamladı. Edirne’de Selahattin Demirtaş ile görüştü. Demirtaş’tan sürece güçlü bir destek geldi.

DEM heyetinin geç olmayan bir süre zarfında yeniden İmralı’ya gitmesi bekleniyor. Ocak ayının sonuna kalacağını sanmıyorum.

NET BİR ÇAĞRI

Ondan sonra ocak ayı sonu ya da şubat ayı içinde Öcalan’ın silahların bırakılması konusunda net ve güçlü bir çağrı yapması bekleniyor.

Öcalan’ın çağrısının sadece PKK’ya değil KCK çatısı altında faaliyet gösteren YPG dahil tüm silahlı unsurları kapsaması bekleniyor. Yoksa PKK silah bıraksın ama YPG kalsın gibi bir mantık kabul edilemez.

AYDINLIK GELECEK

Türkiye, 40 yıldır akan kanı durdurmak için tarihi bir süreç yürütüyor. 2025 yılında terörsüz Türkiye’yi başarabilirsek aydınlık bir gelecek bizi bekliyor demektir. O zaman geçen 40 yılın acılarını değil, gelecek yüzyılı konuşacağız.

TERÖRSÜZ TÜRKİYE HEDEFİNİ SABOTE ETMEYE ÇALIŞIYORLAR

Bu süreçle ilgili olarak umutluyum ama aynı zamanda ihtiyatlıyım. İhtiyatlı bir iyimserlik içindeyim diyebilirim.

Bu sürecin sonunda ne olur onu tam kestiremiyorum ama 2025 yılında terörsüz Türkiye hedefine ulaşılacağına inanıyorum.

İKİ YOL VAR

Burada iki yöntem var. Birinde silah bırakılacak. Böylece kan akmadan terörsüz Türkiye hedefine ulaşılacak. Ya da büyük bir askeri harekât yapılacak.

Bu topraklarda barışa ulaşmanın ne kadar zor olduğunu bilecek tecrübeye sahibim. 1984 yılında PKK’nın ilk eylemi olan Şemdinli-Eruh baskınından sonra Özal’la birlikte Şemdinli’ye giden gazetecilerden biriyim. 40 yıldır bu süreçleri takip ediyorum. PKK’nın İsrail ile, ABD ile, İran ile, İngiltere ile, Almanya ile, Fransa ile, Rusya ile yatağa giren bir terör örgütü olduğunu çok iyi biliyorum.

ERDOĞAN KARARLI

Ama bildiğim bir şey daha var, bu kez uluslararası konjonktür lehimize. Türkiye çok güçlü. Erdoğan çok kararlı, “Devletimizin kadife eldivenine sarılı demir yumruğu kullanmaktan çekinmeyiz” dedi.

ESED ÖRNEĞİ

Kadife eldiven içindeki el, Esed’e uzatıldı. Esed uzatılan eli sıkmadı, sonuç ortada. Şimdi aynı süreç terör örgütü için yürüyor. Yeni dönemin mottosu “Ya barışarak ya savaşarak”; hangisini tercih ederseniz.

BARIŞTAN KORKANLAR

Yeni sürece ilişkin kaygıların olmasını normal karşılıyorum. Bu kaygıların giderilmesi gerekiyor. Çünkü bu tür süreçlerin başarılı olabilmesi için kamuoyu desteği çok önemli.

Bu işin bir yüzü. Diğer yüzünde ise yeni süreci sabote etmek için olağanüstü bir çaba sarf ediliyor. Süreci zehirlemek için milletin sinir uçlarına dokunan ne varsa yapılıyor. Bu millet, bayrağı ve vatanı için savaşmış bir millet. Bu millet, Türkiye bölünmesin diye şehitler verme pahasına 40 yıldır PKK ile mücadele eden bir millet. Eğer siz bu sürecin sonunda  iki devlet, iki bayrak olacağı yalanını uydurursanız bu terörsüz Türkiye hedefine vurulmuş bir darbe olur.

SABOTE ETMEYE ÇALIŞIYORLAR

Terörsüz Türkiye hedefini sabote etmek isteyenler ne diyor?

- İki devlet isteyecekler, iki bayrak isteyecekler, iki dil isteyecekler.

- Sadece Öcalan çıkmayacak. Öcalan, cezaevinde bulunan bütün PKK’lıların affedilmesini istiyor. Sadece onlar da değil, Öcalan örgütün dağ kadrosunda bulunan teröristlerin de koşulsuz bırakılmasını istiyor.

- Musul’u, Halep’i Türkiye’ye bağlayacaklar, sonra bunların bağımsızlığını ilan edip Büyük Kürdistan’ı kuracaklar.

- Anayasa’nın 66. Maddesi’ni değiştirip Türklük ifadesini çıkaracak, 42. Madde’yi değiştirecekler.

SİLAH KADAR TEHLİKELİ

Yeni süreci başından itibaren takip ediyorum. Ne devletin kafasında bu var ne Öcalan’ın bu yönde bir talebi var. Tam aksine Türkiye, 50 yıllık sorunu çözüp PKK’yı bitirmeye çalışıyor. Bunlar ise tam aksine PKK’ya devlet kurduruyorlar. Bunlar silah bırakan PKK’yı değil, Kandil’deki PKK’yı tercih ediyorlar. Bu dil silah kadar tehlikeli, silah kadar zarar verici.