CHP İstanbul’da DEM Parti’yle Esenyurt ve Meclis üyelikleri için pazarlıklar yaptı. DEM’in desteğini isterken DEM’i aza razı etmeye çalıştı ama DEM bu kez çok talepkârdı. Uzlaşı olacak mı olmayacak mı diye beklerken Meclis üyelikleri için "Kent Uzlaşısı" gerçekleşti.

Geçen çarşamba ilçe ilçe yazdım nerede iş birliği olduğunu. CHP inkâr etse bile DEM’le belli noktalarda kesin iş birlikleri var. Bu iş birliği "Kent Uzlaşısı" olarak pazarlandı ve uygulamaya koyuldu.

İmamoğlu ve Özgür Özel parti içi eleştirileri görmezden gelip parti dışı eleştirileri “ittifak yok” diye geçiştirmeye çalışıyor. Ama CHP’de bu uzlaşıyı hâlâ içine sindiremeyen kişiler var.

Örneğin CHP Grup Başkan Vekili ve Afyonkarahisar Belediye Başkan Adayı Burcu Köksal:

"Seçildiğimde Afyonkarahisar Belediyesi'nin kapıları DEM Parti hariç bütün siyasi partilere açık olacak."

Bunu tevil etmek isteyen Özgür Özel ise Köksal’ın sürçülisan ettiğini açıkladı. Köksal bunu reddetti. “Bilerek yaptım ve söylediklerimin arkasındayım” anlamında cümleler söyledi. Köksal’a son salvo İmamoğlu’ndan geldi. İmamoğlu, Köksal’a şöyle dedi: 

"Ben CHP'liyim ama ben bu partiye, bu partililere değil, bu şehrin her insanına hizmet ediyorum; her siyasi görüşten olan insanına. Öyle, 'ben belediye başkanı olursam, şu partilileri belediyeye almam, şu partililer hariç şunlarla görüşürüm, diyen ya kendine başka bir iş bulacak, ya da başka parti bulacak onu söyleyeyim."

Yani Ekrem Bey, Burcu Hanım'a kapıyı gösterdi!..

Bir belediye başkan adayı, kendi partisinin grup başkan vekiline böylesine bir rest çekebiliyor. Hatta Genel Başkanından ayrı bir tavır takınabiliyor. Anlaşılan CHP içinde 1 Nisan sonrası yaşanması öngörülen genel başkanlık oyunları erkene alındı.

Ayrıca bu durum CHP’de gerçek patronun Ekrem İmamoğlu olduğunu gösterdi. Partinin Genel Başkanı Özgür Özel ama İmamoğlu ondan ayrı bir tavır takınıyor. Olacak iş değil! Burcu Hanım istifa edecek mi yoksa sonuna kadar gidecek mi, göreceğiz. 

Ekrem Bey'in DEM Parti ile ilgili bu çıkışı İstanbul’da yankı bulur mu? Çünkü İstanbul’u kazanmak için DEM’li seçmenin oyuna ihtiyaç var. En kötü ankette bile şu an DEM adayları yüzde 4 ya da 4,5 görünüyor. Hatta bazı anketlerde bu yüzde 6-7. DEM’in adayı olmasa Ekrem Bey'in işi daha kolay. Ama şimdi zor.

CHP negotiated with the DEM Party in Istanbul for Esenyurt and Parliament memberships. While asking for DEM's support, he tried to persuade DEM to agree to less, but this time DEM was very demanding. While we were waiting to see if there would be a consensus or not,  the "City Consensus" for the Assembly memberships  was realized.

Last Wednesday, I wrote district by district where there is cooperation. Even if CHP denies it, there is definite cooperation with DEM on certain points. This cooperation was marketed as " City Consensus"  and put into practice.

İmamoğlu and Özgür Özel are trying to ignore criticism within the party and dismiss criticism outside the party  as "there is no alliance"  . But there are people in the CHP who still cannot accept this compromise.

For example, CHP Group Deputy Chairman and Afyonkarahisar Mayor Candidate Burcu Köksal:

"When I am elected, the doors of Afyonkarahisar Municipality will be open to all political parties except the DEM Party."

Özgür Özel, who wanted to interpret this, announced that Köksal was a driver. Köksal rejected this. He said sentences to the effect of "I did it on purpose and I stand behind what I said  . " The last salvo against Köksal came from İmamoğlu. İmamoğlu said to Köksal: 

"I'm a CHP member, but I don't serve this party or this party's members, I serve every person of this city, people from all political views. Anyone who says 'if I become mayor, I won't let these party members into the municipality, I'll meet with these people except those party members,' is telling himself something else. "Let me tell you, he will find a job or find another party."

So Mr. Ekrem showed Burcu Hanım the door!..

A mayoral candidate can make such a stand against his own party's group deputy chairman. He may even adopt a different attitude from his Chairman. Apparently, the presidential elections planned to take place within the CHP after April 1 have been postponed.

Moreover, this situation showed that the real boss in CHP is Ekrem İmamoğlu. The Chairman of the party is Özgür Özel, but İmamoğlu has a different attitude from him. It's not possible! We will see whether Burcu Hanım will resign or go to the end. 

Will this statement of Mr. Ekrem about the DEM Party resonate in Istanbul? Because the votes of DEM voters are needed to win Istanbul. Even in the worst poll, DEM candidates are currently at 4 or 4.5 percent. In fact, in some surveys this is 6-7 percent. Ekrem Bey's job would be easier if he was not a DEM candidate. But it's hard now.