Öcalan DEM görüşmesi: Büyük ayrışma mı?

Beklenen “pozitif katkı”yı yapacağını biraz daha ayrıntılandırarak açıkladı İmralı hükümlüsü. İki saati aşkın görüşmenin nasılsın iyimisin çocuklar arkadaşlar nasıl hoş beş bölümünü bir kenara bırakırsak, 210 sözcüklük açıklamanın tam hacmini bilmiyoruz, ancak bir özetin özeti elimizde. Devlet ve DEM biliyor. Belki ileride tamamı açıklanır.

Devlet Bahçeli’nin PKK’yi kapattım desin sözü burada yok.

Ben de bunu beklemiyordum zaten. Bu ancak çok daha özel bir gündemde söz konusu olabilir.

Öcalan ama şunu söylüyor: Bu konu parlamentoda bütün siyasi partilerin olumlu katkılarıyla ilerlesin. Yani salt MHP ve AKP ile değil. Bir Türkiye sorununu diğer partilere de yayıyor. Meclis’te görüşülsün, CHP’nin de öteden beri savunduğu politikadır.

Bu bağlamda DEM de siyasi parti liderleriyle görüşmeler yapacağını açıkladı.

Olay, Bahçeli’nin çizdiği İmralı-DEM çizgisinde gelişiyor.

Öcalan gereken pozitif adımı atmaya ve çağrıyı yapmaya hazırım, diyor.

Bundan aslında PKK’ye silah bırakma hatta örgütü dağıttım kapattım çağrısı yapabilirim, yorumunu da isteyen çıkartabilir. Çünkü “Gerekli katkıyı sunacak ehil ve kararlılığa sahibim” diyor.

PKK/PYD’NİN GELECEĞİ

Öcalan şu gerçeği epey zamandır görüyor olabilir: PKK’nin Türkiye’de kendine bir gelecek kurması olanaksız (federasyon, özerklik, ayrılma vb.), Kafdağı’nın ardında bir illüzyon.

Fakat ülke içinde amaçsız, kendine faydasız birtakım silah eylem yapma potansiyeli her zaman vardır. Bunu yakın zamanda gördük.

Ayrıca PKK zaman içinde daha çok Suriye odaklı oldu. Burada ABD’nin korumasında bir güç, yani bir küçük devlet yapısı ve ordu oluşturdu.

ABD, Trump döneminde ne haliniz varsa görün der ve çekilirse PKK/ YPG gücü, Ankara’nın hem yakın ilişki içinde olduğu ve hatta Şam’a saldırı konusunda gündemi belirlediği ve onay verdiği HTŞ hem de yine Ankara’nın bizzat yönlendirdiği Suriye Milli Ordusu karşısında yalnız kalacak.

HTŞ bütün silahlı güçleri kontrolü ve emri altında tutmak isteyecektir.

Ülkenin siyasi birliğine doğru da ilerleyecektir.

ABD, PKK/PYD üzerinde kontrolünü sürdürmek isterse eğer orta vadede bile bunda zorlanır, hatta başarısız olma olasılığı vardır.

Dolayısıyla, PKK/PYD’nin en büyük başarısı, şimdiki durumda Şam ile anlaşmadır. Bu, Ankara’nın da onay vereceği bir anlaşma olabilir.

Önemli olan PKK/PYD’nin artık Türkiye’ye yönelik tüm ihtiraslarının sona ermesi ve terörün ülkemiz gündeminden çıkmasıdır.

TÜRKİYE PARTİSİ OLMAK

Öcalan bu yeni durumu okuyor olabilir. Bu yeni durum, PKK’nin Türkiye’deki siyasi parti üzerinde, açıkça yazarsak DEM üzerindeki baskısını ve arka planda siyasi faaliyetini de sona erdirmeyi gerektirir.

Bu uzun zamandır dillendirilen “Türkiye partisi ol” çağrısına da içsellik kazandırmanın yolunu açacaktır.

Özgür Özel’in farklı yerlere çekilen el yükseltmesi, Türkiye ol, gel ülkeyi yönet benzeri sözlerinin içeriği de buydu.

Yarın başka boyutuyla sürdüreceğim.