Ülkem kötüye gidiyor!..

Hangisinden bahsetsem, adalet mi var, özgürlük mü var, demokrasi mi var?

İlişkilerimiz değişti. Birbirimize bakışımız farklılaştı.

Saygısızlık, kabalık, fiziksel güç kullanımı, nobranlık, sıradanlaştı.

Düşünebiliyor musunuz?

Yol vermedi diye polis 86 yaşındaki mimarı öldürdü…

Düşünebiliyor musunuz?

Yanlış cümle kurduğu için ama hatasını anlayıp defalarca özür dilediği halde gazeteci Özlem Gürses ev hapsinde…

Düşünebiliyor musunuz?

YSK’nın elektronik oylamaya geçme girişiminden endişe duyduğunu dile getiren Nasuh Mahruki hapis yattı…

Düşünebiliyor musunuz?

Atatürk Havaalanı’nı basıp 45 kişiyi öldüren 6 İŞİD militanı Yargıtay’ın ilgili dairesi tarafından tahliye edildi. Tahliye edilmelerini kim savundu?

Cumhurbaşkanlığı iletişim Dairesi Başkanı Fahrettin Bey…

Son dönemde yaşadıklarımız sert otoriter iktidarın daha da sertleşeceğinin işaret fişekleri. Neden mi daha da sertleşecekler.

Çünkü…

Enflasyonla başa çıkamıyorlar. Toplumsal patlamadan korkuyor!

Ben ekonomistim, bu işi iyi bilirim diyen ülke yöneticisi ekonomiyi batırdı. Batırdı ama çıkıp halkından özür dileme ihtiyacı dahi duymadı.

Çünkü rejimi MHP desteğiyle böyle kurguladılar. Kendiler devlet. Muktedir… Bizler tebaa!...

İnsanlar aç biilaç ama ülkeyi yönetenlerin umurunda değil… Memleket fakirlikten kırılıyor, Saray sosyetesi Erdoğan’ın dünyayı yönettiği algısı yayarak milleti oyalıyor…

Besledikleri medya zaten dünden çeşni…

Gerçeği yazarsan, durun bakın işler sizin dediğiniz gibi değil dersen anında yaftalıyorlar; Erdoğan düşmanlığı…

Peki, Erdoğan’ın faizi yüzde 8,5 indirip enflasyonu yüzde 80’lere fırlattığı ekonomik programı alkışlamanıza, eleştirmemenize/sessiz kalmanıza ne diyelim?

Erdoğan y…….

Diyelim mi?

Aynı kişinin seçimi kazındıktan sonra tornistan yaparak enflasyonu indirmek için faizi yüzde 50’ye çıkarmasına ne dediniz?

Bir önceki programı alkışladığınız gibi bunu da alkışladınız… Bunun adına ne diyelim….

Erdoğan y…….

Demeyelim ya!.. Ayıp olur onlar bize desinler biz onlara demeyelim…

Farkında mısınız ama bilmem çürüyoruz… Daha önce de yazdım, TV’de defalarca söyledim çürümenin önüne geçmenin yolu yoktur.

Her yıl çeşitli kuruluşlar yılın kelimesini seçer. Oxford sözlüğü Brain rot kelimesini seçmiş…

Brain rot; beyin çürümesi…

Bizim TDK’de beş kelime seçmiş insanlara soruyormuş. Uğraşmasın… Yılın kelimesi belli:

Toplumsal çürüme…

Çürüme değince gönül verdiğim Beşiktaş’a da değinmeden son noktayı koyamayacağım. Beşiktaş’ta yıllardır yönetimde çürüme yaşıyor. Kimseyi suçlamıyorum ama yönetime gelen sanki vurgun yapmak için geliyor, cebini doldurmak için!..

Son üç/dört yılda alınan futbolcuların kalitesine bakın bir de ödenen paralara. Kimler acaba ne kadar komisyon aldı?

Beşiktaş’a artık düzgün ve kalıcı yönetimin gelmesini istiyorum. Geçen kongrede Serdal Adalı’ ya oy verdim, olmadı seçilemedi. Bu haftaki seçimde de yine Adalı’ya oy vereceğim… Beşiktaş’a Kalu Bela’dan beri Beşiktaşlı olanların sahip çıkma zamanıdır...