Seçilecek aday...

Cumhurbaşkanı seçimlerinde İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener“seçilecek aday” diye çırpındı durdu.

Ona göre seçilecek aday Ekrem İmamoğlu idi. 

Aslında doğrusu da buydu ama olmadı. Kemal Kılıçdaroğlu’nun aday olma hırsı ağır bastı, seçim de kaybedildi.

Ama şimdi Meral Hanım cumhurbaşkanı olsun diye çaba harcadığı Ekrem İmamoğlu’nu yerel seçimde neden desteklemiyor?

İYİ Parti’nin çıkardığı aday seçimi kazanabilir mi? Hayır, elbette kazanamaz. Bunu Meral Hanım da biliyor.

Ayrıca Ekrem İmamoğlu’na verilmeyen her oyun AKP ve MHP’ye verilmiş olacağını da biliyor.

Öyleyse? Meral Hanım ve İYİ Parti ne yapıyor?

Yoksa, Cumhur İttifakı’na örtük bir destek vermek mi amaçlanıyor?

Bu tutum İYİ Parti’nin kendini inkâr etmesidir.

Benzer durum DEM Parti için de geçerlidir.

Çıkardıkları adayların seçim kazanma şansı yoktur. 

Ama DEM Parti’nin Ekrem İmamoğlu’na vermediği oyların AKP’nin adayına seçimi kazandırma şanssızlığı vardır.

DEM Parti bunu mu hedeflemektedir?

Durumu bir kere daha düşünmeleri kendi varlıkları için zorunludur.

AKP KAZANIRSA?

Eğer AKP büyük kentlerde kazanırsa olacaklar bellidir:

- Bütün gelirlerin tarikatlara cemaatlere akması

- Devlet kurumlarında eğitimin medrese eğitimine dönmesi

- Bütün kadrolara partizanların yerleştirilmesi

- Bütün hak arama istemlerinin polis gücüyle bastırılması

- Adaletsiz hukukun iktidar emrinde sürdürülmesi

- Gelir dağılımındaki haksızlıkların daha da artması.

- Emekçi-emekli yaşamlarının sefalet çizgisine bahaneler bulunması

- Kentlerin arsa-konut yağmasıyla boğulması

- Çarşı pazardaki artan fiyatlar yangınının sürüp gitmesi

Eğer bütün bunlardan memnunsanız, bütün bunların iktidarın kötü yönetiminden kaynaklandığını görmüyorsanız oyunuzu AKP’ye verin.

SIRTINDAN VURMAYA GELİNCE

Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan, etmediği hakaret bırakmadığı Kemal Kılıçdaroğlu’nun “sırtından vurulduğunu” söyleyerek CHP Genel Başkanı Özgür Özel’i suçluyor. Bay Kemal’in hırsını okşayarak fitne çıkarma amaçlı yoklama yapıyor.

Bu “sırtından vurma” olayı bize geçmişte Necmettin Erbakan’ın nasıl sırtından vurulduğunu hatırlatıyor. 

Necmettin Erbakan din iktidarını istiyordu ama Amerika’ya karşıt bir politika izliyordu. Buna “Milli Görüş” diyordu. Amerikalılar, Erbakan’ın partisindeki hırslı yenilikçilere “Erbakan’dan ayrılın, gene din yolunda yürüyün ama Amerika’nın dostu olun” önerisinde bulundular.

Bu “yenilikçiler” ki Recep Tayyip Erdoğan, Abdullah Gül, Bülent Arınç ve arkadaşları “Biz Milli Görüş gömleğini çıkardık” diye AKP’yi kurdular ve bir yıl içinde tek parti olarak iktidara geldiler.

Amerika hedefine ulaşmıştı.

Necmettin Erbakan en yakın arkadaşları tarafından “sırtından vurulmuştu”.

Onun için R.T. Erdoğan “arkadan vurma” yöntemini iyi bilir.

Ancak, CHP’de kimse kimseyi arkadan vurmadı. Kurultay yaptılar ve demokratik yollarla yönetimi değiştirdiler.

KAZANACAK ADAY

İstanbul’da “kazanacak aday” Ekrem İmamoğlu’dur.

Bu genç siyasetçi, toplumun “Ekrem abi”si, olgunlukla, kendi kararlılığıyla, soğukkanlı terbiyesiyle “örnek” olmayı sürdürüyor.

Ankara’da Mansur Yavaş “kazanacak aday”dır.

Yurt çapında;

“kimin kim olduğu?”

“kimin ne yaptığı?”

“kimin ne yapacağı?”

“yaptığını neden yapacağı?”

“yapmadığını neden yapmayacağı”

ortaya çıkıyor.

Artık insanlar, İYİ Partilisi de DEM Partilisi de hatta AKP’lisi de MHP’lisi de olan biteni görüyor.

İnsanlar, yaşadıklarını; neden yaşadıklarını sorgulamaya başlıyorlar.

İnsanlar neden böyle yaşadıklarını anlamaya başlıyorlar.

Yaşadıkları koşullar onları düşündürüyor.

Henüz bu oran düşük mü? Yükselecektir.

İnsanlar korkuyu aşacaklardır.

İnsandan umudu kesmeyin.

Kent ittifakı gerçekleşecektir.

Hep birlikte göreceğiz...