CHP’de muhaliflerin olağanüstü kurultay çabası menziline varabilecek mi?

Murat Sabuncu T24’teki  “Bir CHP Dört Portre” yazısında ana muhalefet partisinin parçalı halini anlatmıştı.

“Değişim” kongresinden bu yana, son bir yılda o parçalı yapı bütünleşemedi.

Parti içindeki kimi isimlerin olağanüstü kurultay çıkışları bunun kanıtı…

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun “Kurultay dedikoduları partisi olmayacağız” sözü partideki gelişmeleri daha da netleştirdi.

Zira CHP 7. Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun parti içindeki gücünü arkasına alarak olağanüstü kurultay için yeterli imzayı bulması çabası içinde olduğu konuşuluyordu.

Nitekim iller bazında toplantılar yapıldığını biliyorum. Kılıçdaroğlu da geçtiğimiz hafta sonu İstanbul’da eski belediye başkanlarıyla bir araya geldi Bakırköy’de bir otelde… Ancak İmamoğlu’nun son açıklamasıyla Kılıçdaroğlu’nun arayışı menziline varamayacak gibi…

CHP’yi takip edenler bilir, bir dönem İmamoğlu ve Kılıçdaroğlu’nun ortak hareket edebileceği yönünde bir beklenti vardı.

Ancak İmamoğlu’nun son çıkışıyla, Özgür Özel’in “Kurultay tartışmasını bitiriyorum” çıkışı uyumlu.

Parti içindeki ağırlığı geçen yıl yapılan kurultayda açığa çıkan İmamoğlu’nun Özgür Özel’le hareket edeceği anlaşılıyor.

CHP’den bazı isimlerle konuştum. Kılıçdaroğlu’nun 400-450 delege gücüne sahip olduğunu ifade ettiler.

Ancak seçimli olağanüstü kurultay için toplanacak imzanın salt çoğunluğa sahip olması gerekiyor.

O da kurultay üye sayısının bir fazlası olan 684…

CHP içerisindeki güç rekabeti, Cumhurbaşkanlığı seçimi için de önemli.

Soldan sağa; Mansur Yavaş, Özgür Özel ve Ekrem İmamoğlu

İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığı için parti için rakipleri Mansur Yavaş ve 14 Mayıs seçimlerine giden süreçte gördüğümüz gibi Kılıçdaroğlu modeli ile Özgür Özel de olabilir.

Mansur Yavaş’ın parti içindeki şansı azaldı, son kayyım tartışmaları sonrası.

Ama bu Yavaş’ın aday olamayacağı anlamına gelmiyor. 100 bin imzayı bulan bir isim Cumhurbaşkanı adayı olabiliyor.

Bu da ‘seçimlerin yenilenmesi’ formülüyle üçüncü kez aday olmaya hazırlanan Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın isteyebileceği bir tablo…

Kurultay “haktır, delegenin özgür iradesidir” diyenler için 15 Ocak kritik bir takvim. Zira hedeflenen imza toplanırsa Mart 2025’e kadar olağanüstü kurultay toplanabilir. Zira Marttan sonra olağan kurultay (ilçe) süreci başlayacak.

Peki CHP içindeki kurultay tartışması sadece güç rekabetine, siyasi alan kavgasına indirgenebilir mi?

Bence hayır…

Zira eleştiriler ortaklaşıyor.

“Normalleşme” siyasetinin kontrollü muhalefete dönüştüğü, kimi açıklamaların (Avukatlık, TİP’in küçünsenmesi gibi) sonradan düzeltilmesi, kimi siyasi çıkışların arkasının gelmemesi, MİT’le görüşme sonrasında CHP’nin yurtdışı temsilciliklerinin zan altında bırakılması vs…

CHP’de muhaliflerin işi zor ama “değişim” iddiasının altını dolduramayan yönetimin de işi zor.