Cumhuriyetin kurucu partisi CHP’ye yönelik yargısal abluka eşiği yükseldikçe yükseliyor.
CHP’li belediye başkanlarının, yönetici kadronun tutuklanması, CHP’li belediyelere kayyım atanmasıyla başlayan siyasal hamle, CHP’yi bölünmeye kadar götürebilecek yeni bir durumla karşı karşıya bıraktı partiyi.
Çünkü İstanbul 45. Asliye Hukuk Mahkemesi, CHP İstanbul il yönetimini görevden uzaklaştırdı. Yerine mevcut yönetime mesafeli Gürsel Tekin ve eski ilçe başkanlarını atadı.
Bu karar da 2016’dan bu yana HDP’li belediyelerle başlayan ve seçme ve seçilme hakkının gaspı olarak yorumlanan ‘kayyım’ uygulamasının bir devamıydı.
Nitekim CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Gürsel Tekin için “isminden bağımsız olarak atanan kayyım heyetinden görevi kabul edeceğini anladığımız, açıklaması o yönde olan kişiyi partiden ihraç ettik. Ne konuştuğunun bir önemi yok” yorumunu yaptı.
Gürsel Tekin’in hem ‘kayyım’ nitelemesine ve hem de ‘kayyım’ başlıklı haberlere itirazı var.
Telefonda ‘kayyım’ kavramına neden itiraz ettiğini, neden bu kavramdan rahatsız olduğunu sorduğum Tekin şunları söyledi:
“Mahkeme kararında ‘kayyım’ ifadesi mi var, ‘çağrı heyeti’ deniyor. ‘Kayyım’ kirli medyanın yakıştırması. Algı yaratmak, bir algıyı yönetmek doğru mu?”
Özgür Özel’in mahkeme kararını ve görevi kabul edenleri ‘kayyım’ olarak nitelemesini sorduğumda ise Tekin “Özgür Özel Allah iki dese onu da mı yazacaksınız?” yorumunu yaptı.
Gürsel Tekin, pazartesi günü saat 12.00'de eski ilçe başkanları, eski milletvekilleriyle birlikte CHP İstanbul İl Başkanlığı’na gideceklerini belirterek bütün CHP örgütünü davet ettiklerini söyledi.
Kamuoyuna yansıyan isimler arasında eski CHP İl Başkanı Cemal Canpolat’ın ekibe dahil olmayacağı yönündeki iddiayı sorduğum Tekin, “Gelenlerin başımızın üstünde yeri var. Gelmeyenler de arkadaşım. Biz oraya kucaklaşmaya gidiyoruz. Biz barış elçileriyiz” dedi.
Gürsel Tekin, hakkındaki mal varlığı iddialarıyla ilgili de, “Bizim 40 yıllık hayatımızda Aziz İhsan Aktaş’lar olmadı. Masak soruştursun. Bizim mal varlığımız onurumuz haysiyetimiz. Gürsel Tekin bir gün konuşacak o zaman da haysiyetsizce konuşanlar yanıt veremeyecek” ifadelerini kullandı.
İdari hukuka göre kayyım, belirli bir işi yürütmek veya bir malvarlığını yönetmek amacıyla mahkemeler veya idari organlar tarafından atanan geçici görevli.
Hatırlanacağı üzere İçişleri Bakanlığı’nın ‘kayyım’ kararlarında da ‘görevlendirme’ ifadesi kullanılıyor.
Kayyım yazmasa da kararlarla atanmak ya da görevlendirilmek aynı anlama geliyor.
Geniş toplumsal kesimin hafızasında irade gaspı olarak değerlendirilen ‘kayyım’ nitelemesi artık hukuki ya da idari bir kavram değil yalnızca, artık daha çok siyasi bir kavram.