Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) on yıldır yerel seçimlerde, genel seçimlerden daha fazla oy almıştır. Ülke genelinde yerel seçimlerdeki oy oranı genellikle %30 civarında iken, genel seçimlerde parti oyları %22 ile %24 bandına sıkışıp kalmıştı.
22 yıldır Türk toplumu, AK Parti ile konuşmaya, onunla tartışmaya, anlaşmazlıklar yaşadığında bu meseleleri AK Parti’ye çözme beklentisiyle yaklaşmaya alışkındır. AK Parti ile toplum arasındaki bu ilişki mekanizması işlediği sürece, vatandaşlar başka arayışlara girme ihtiyacı hissetmemiştir. Bir yönüyle vatandaşlar, çoğu zaman AK Parti’yi istedikleri çizgiye çekmeye çalışıp, yine ona oy vermiştir.
2024 yerel seçimleri bittiğinde, yerel ve genel seçimler arasındaki oy dengesinde benzer bir durum gözlemlenmiştir. AK Parti, kurulduğu günden bugüne kadar ikinci parti konumuna hiç düşmemiştir. Ancak son seçimde, Cumhuriyet Halk Partisi ilk kez AK Parti’den daha fazla oy almıştır.
Seçim sonrası yapılan araştırmalarda, CHP’nin yerel seçimde aldığı oyların, genel seçim oylarına yakın olduğu gözlemlenmiştir. Özellikle Cumhurbaşkanının seçim sonrası yaptığı öz eleştiri konuşması, seçmenlerde bir beklenti oluşturmuş ve şikayet edilen konuların hızla düzeltileceği inancı yayılmıştır. Uluslararası ilişkiler bağlamında sıkça kullandığım bir cümle vardır: “Bir sorun ne kadar uzun zamanda oluşuyorsa, çözümü de o kadar zor olur ve zaman alır.”
AK Parti, çeyrek asırlık bir parti olarak, parti içindeki mekanizmaların işlemediği ve aksayan yönlere müdahale edilmesi gerektiği gerçeğiyle karşı karşıya. Ancak bu tür sorunların hızla çözülmesi kolay değildir.
Bazı kimseler, AK Parti’de sorun olmadığını düşünüyor ve bunu açıkça dile getiriyor. Cemiyet önünde böyle konuşanlar, kapalı kapılar ardında ise daha sert eleştirilerde bulunuyorlar. Eğer amaç fayda üretmekse, soğukkanlı ve sağduyulu bir yaklaşımın daha fazla fayda sağlayacağı bilinciyle hareket edilmesi gerektiği kanaatindeyim.
Genar Türkiye Raporu için her ay düzenli ölçümler yapıyoruz. Üç ay önce yaptığımız ölçümlerde, ilginç bir şekilde CHP oylarının yerel seçimde aldığı oylara yaklaştığını gördük. Bu oran yaklaşık %34 civarındaydı. İlginç bir şekilde AK Parti oylarında büyük oranda kararsızlık eğilimi ortaya çıkmıştı.
Ekim ayı araştırmasında, CHP’nin yükselişi dururken AK Parti’de bir toparlanma başladı. Bazı araştırma firmaları buna benzer sonuçlar açıkladılar.
Kasım ayı araştırmamızda ise iki parti arasındaki oy dengesi başa baş bir duruma geldi:
CHP: %33,4
AK Parti: %32,9
Bu tabloda Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) ile DEM %9 oranındaki oy durumlarını muhafaza etmektedir.
CHP’DEKİ DURAĞANLIK NEDEN BAŞLADI?
Türkiye siyasetinde herkes, CHP’nin ne olacağını tartışmakta uzmanlaşmıştır. Çünkü bu millet 75 yıldır CHP’nin geleceğini merak etmekte ve bu konuda endişe duymaktadır. İktidar eğilimlerinin ortaya çıktığı her dönemde parti yöneticilerine bir şeyler olmaktadır.
CHP içerisindeki liderlik krizi: Meselenin odak noktasıdır. Halihazırda partide üç ana odak bulunmaktadır. Ekrem İmamoğlu, kendisini partinin doğal lideri olarak görmekte ve hem genel başkanlık hem de Cumhurbaşkanlığı adaylığını kendi hakkı olarak görmektedir. Mansur Yavaş’ın oy potansiyeli İmamoğlu’ndan daha yüksek olduğu için, adaylık durumu netleşene kadar bu sorun askıda kalmaya devam edecektir; zaman zaman bu kriz yeniden alevlenebilir.
Özgür Özel, emanetçi bir genel başkan olarak görülmek istemekte ve CHP’liler için parti genel başkanlığı, başbakanlıktan daha önemli bir makamdır. Belli başlı hizipler ise, genel başkanın etrafında kümelenmektedir.
İlginç bir şekilde, Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP üzerindeki gölgesi hissedilir biçimde devam etmektedir.
Partideki liderlik krizinin yanı sıra, daha derin bir sorun da mevcuttur: 75 yıldır CHP, kayda değer bir politika üretememiştir. Kürt meselesi, ekonomi, dış politika gibi birçok konuda partinin sağlam bir söylemi bulunmamaktadır.
Devlet Bahçeli’nin çıkışı ve Recep Tayyip Erdoğan’ın ortaya koyduğu vizyon karşısında, henüz CHP’nin net bir politika belirlememesi, Kürt seçmen açısından soru işaretlerini artıran bir durumdur.
Tüm bu saydığımız nedenlerden dolayı, milletin CHP’ye karşı tereddütleri artmış ve bu durum önceki dönemlerde olduğu gibi devam etmektedir.
Millet tekrar AK Parti ile konuşma eğilimine girmiştir. AK Parti’nin bu durumu nasıl karşılayacağı, bir başka yazıda enine boyuna ele alınmalıdır.
Görelim Mevla neyler.