Erdoğan-Bahçeli görüşmesinin mesajı

Özellikle de Bahçeli’nin Öcalan’la ilgili çıkışından sonra Erdoğan’ın haberi yoktu şeklindeki söylentileri sonlandırması açısından bu görüşme önemliydi.

Siyasette mesajlar bazen semboller üzerinden verilir. Her ne kadar Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu yöndeki soruya, “Cumhur İttifakı olarak tam bir mutabakat içindeyiz” diye karşılık verdiyse de iki liderin birlikte fotoğraf vermelerine ihtiyaç vardı.

İDDİALARA YANIT

Çünkü kulis adı altında Bahçeli’nin açıklamasından Erdoğan’ın haberi yoktu ya da Erdoğan’a Bahçeli sorusu sordurulmadı gibi haberler yaptırıldı. Bunu yapanlar şunu unutuyor. Erdoğan ile Bahçeli arasında doğrudan bir iletişim var. Cumhur İttifakı ortakları olarak ana stratejiyi belirliyorlar. Her lider kendi tarzına ve üslubuna göre onu şekillendiriyor.

HANÇER İTTİFAKIYDI

Erdoğan ile Bahçeli arasındaki ilişkiyi siyaset mezarlığında yerini alan 6’lı masayla ya da Millet İttifakı ile karıştırmamak lazım. Orada ihanet, birbirini sırtından hançerleme, gizli ittifaklar kol geziyordu. Kılıçdaroğlu çıktı ‘Sırtımda hançerlerle dolaştım’ dedi, Akşener çıktı ‘Ben sırtından hançerlemem’ dedi, boğazını keserim gibi bir işaret yaptı. Davutoğlu, Kılıçdaroğlu’nun cumhurbaşkanı adaylığına karşı olduğunu itiraf etti. Kılıçdaroğlu’nun ortaklarından gizlice Ümit Özdağ ile protokol imzaladığı ortaya çıktı.

O tam bir ihanet ve hançer ittifakıydı. O yüzden başarılı olamadı.

O nedenle ısrarla diyorum ki 6’lı masanın dinamikleriyle Cumhur İttifakı’nı değerlendiren yanlış yapar.

Bahçeli’nin, “Gelecek seçimleri değil gelecek nesillerin hesabındayız. Günü kurtarmanın değil geleceği kurgulamanın istikametindeyiz” sözü çok önemli.

3 EKİM MİLAT

Erdoğan ve Bahçeli yeni dönemin parametrelerini 3 Ekim tarihli görüşmede belirlediler. Yeni bir strateji belirlediler. Buna yeni siyaset de diyebiliriz. 3 Ekim’de Erdoğan, Bahçeli’yi ziyaret etti. Oradan çıktı MGK toplantısına gitti. MGK’da, PKK’nın gerçekleştirdiği TUSAŞ ve 1 yıl önce Emniyet Genel Müdürlüğü’ne yapılan terör saldırısı masaya yatırıldı. Teröristlerin Suriye sınırından sızarak eylem yaptığı tespitinden hareket edilerek, “910 kilometrelik Suriye sınırında 30-40 kilometre derinliğindeki tampon bölgenin tamamlanması” kararı alındı.

SURİYE’DE NE İŞİMİZ VARMIŞ

Bunun için hem askeri harekatın hem de arka kapı diplomasisinin işletilmesi için planlamalar yapıldı. Suriye’de Fırat Kalkanı, Zeytin Dalı ve Barış Pınarı harekâtları gerçekleştirdik. O zaman, “Suriye’de ne işimiz var” diyenler, şimdi “Neden Suriye sınırında tamamen kontrolü sağlamadık” diyorlar. Dilleri her tarafa dönüyor.

Netice itibarıyla Suriye’de sadece biz yokuz. ABD var, Rusya var, İran var, Suriye rejimi var, PKK-YPG var, DEAŞ var, selefi örgütler var. Bu iş kendi topraklarımızda askeri tatbikat yapmaya benzemiyor.  “Yeni Peşaver” olarak adlandırılan bir bölgeden söz ediyoruz.

İÇ CEPHEYİ TAHKİM ETMEK

Yeni stratejinin bir de içe dönük yüzü vardı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, 1 Ekim’de Meclis’i açış konuşmasında iç cephenin tahkim edilmesinden söz etmişti. Bahçeli’nin, Melis’te DEM’lilerin ellerini sıkması, Öcalan’ın terörün bittiğini ve PKK’nın lağvedildiğini açıklaması için Meclis’te, DEM Grubu’nda konuşması önerisi bundan sonra geldi.

DEVLETİN İKİ ELİ

Bu bir stratejiye dayanıyordu. Devletin iki eli var. Biri devletin kudret eli, diğeri şefkat eli.

Bir yandan devletin kudret eli PKK terör örgütünün üzerine çökerken, diğer yandan bölge halkına devletin şefkat eli uzatıldı.

Bahçeli, siyasi geleceğini riske atarak, tarihi bir çağrı yaptı. Türk milliyetçiliğinin sembolü olan MHP’den bu çağrının gelmesi önemliydi. Devlet kararlılığını ve samimiyetini gösterdi. Biz bunu çözüm süreçlerinde gördük. Hendek savaşları başlatılınca bölge halkı, “Devlet çözümde samimi ama siz terörde ısrarlısınız. Siz samimi değilsiniz” dedi. Terör örgütüne destek vermedi.

KUDRET ELİ

PKK’ya yönelik kapsamlı bir operasyon hazırlığı var. Bu operasyonlar sırasında Kandil’in, geçmişte Kobani olaylarında olduğu gibi fay hatlarını harekete geçirememesi için Erdoğan ve Bahçeli, devletin şefkat elini gösterdiler.  Devletin ne kadar samimi olduğunu ortaya koydular.

Herkese anladığı dilden ders verilir. Bölge halkına şefkat eli uzatılırken, PKK’ya ise kudret eli gösterilecek.

GELECEĞİN SİYASETİ

Ben tekrar Erdoğan, Bahçeli görüşmesine dönmek istiyorum. Bu görüşme ile sadece son dönemlerdeki söylentilere cevap verilmiş olmadı aynı zamanda iki lider önümüzdeki günlerin siyasetini kurguladılar.

Bir yetkili, “İki lider bir araya geldiğinde geleceği konuşuyorlar” demişti.

PKK İLE İLİŞKİLİ 38 BELEDİYE BAŞKANI

Yerel seçimlerden önce DEM’e, devletle problemi olan, yargılamaları devam eden, Kandil’le irtibatı bulunan, PKK’nın belirlediği isimleri aday göstermeyin mesajı verilmişti. PKK ile iltisak ve ilişkisi olmayan isimleri aday gösterdiğiniz taktirde görevlerine devam ederler denilmişti.

Ama DEM’in iradesi kendi elinde olmadığı için bunu başaramadılar. Kandil, PKK ile iltisak ve ilişkisi olan, PKK’dan dolayı mahkemeleri devam eden, haklarında soruşturma açılmış olan isimleri aday gösterdi.

DEM bölgede 3 büyükşehir, 7 il ve 65 ilçe belediyesini kazandı. CHP’de ise Esenyurt Belediye Başkanı Ahmet Özer’in PKK ile ilişkisi artık yargılama konusu.

KANDİL’İN BAŞKANLARI

DEM’in belediye başkanları arasında 38’inin Kandil tarafından belirlendiği tespit edildi. PKK ile iltisak ve ilişkisi olan, yargılamaları devam eden, haklarında soruşturma açılan belediye başkanının sayısının 38 olduğu söyleniyor. Bunların arasından Hakkâri, Mardin, Batman ve Hilvan’a kayyum atandı. PKK’yla ilişkisi olan diğer belediye başkanlarıyla ilgili değerlendirme ise sürüyor.

KONSER SÜRECİNİ ÖZGÜR ÖZEL BAŞLATTI

Ankara ve İstanbul Büyükşehir Belediyelerinin konser harcamaları hakkında müfettiş atanması üzerine CHP Genel Başkanı Özgür Özel sert bir çıkış yaptı. Özgür Özel, iktidarın CHP’li belediyeleri iş yapamıyor diye göstermek için bu operasyonları yaptığını öne sürdü. Özgür Özel’in CHP’li belediyeleri savunmasını anlıyorum ama gerçeği söylemiyor.

EBRU GÜNDEŞ ELEŞTİRİSİ

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin verdirdiği konserlerle ilgili ilk itiraz Özgür Özel’den geldi. Özgür Özel, “Konserden, organize edilmeden önce haberimiz yoktu. Ebru Gündeş, Reza Zarrab’ın eski eşi. Bu yüzden konser olmamalıydı” diyerek süreci başlatmıştı.

Eğer Özgür Özel, Mansur Yavaş’ı harcamak için konser iddialarına destek vermeseydi, bu iş bu kadar büyümezdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan bile Özgür Özel’den sonra konuştu.