- Büyük sınamalardan geçmedi.
- Büyük tartışmaların içine girmedi.
- Büyük polemiklerle karşı karşıya kalmadı.
*
Konserlere ödenen astronomik ücretler iddiası Mansur Yavaş açısından çok büyük bir sınama ve sınav haline dönüşüverdi.
*
Durumu bu hale getiren biraz da Mansur Yavaş oldu.
İlk ciddi sınamasında Mansur Yavaş’ın karnesi
Çünkü konunun iletişimini felaket yürüttü, eline yüzüne bulaştırdı.
*
Süreç yönetimi şöyle oldu Mansur Yavaş’ın:
- Önce yazılı bir açıklama yaptı.
- Tartışma büyüyünce yeniden yazılı açıklama yapmak durumunda kaldı.
- Sonra “Denetim başlatıyorum, sonuçlarına göre hareket edeceğim” dedi.
- Baktı, ortalık durulmuyor. Yine yazılı açıklama yaptı.
- Yine olmayınca ayak üstü açıklama yaptı.
- Yine olmayınca “pazartesiyi bekleyin, çok acayip açıklamalar yapacağım” diye tüm dikkatleri pazartesiye çevirdi.
*
Ve geldi pazartesi.
Kurulumuna çok büyük para harcadığı belli olan görkemli bir sahnede “Konserlere o kadar da çok para harcamadık” konulu çok geniş kapsamlı bir açıklama yaptı.
*
Bu adımların tümü “Kendi krizini kendi büyüten isim: Mansur Yavaş” tarzı bir başlığı hak ediyor.
*
Peki dünkü son büyük açıklama tüm tartışmaları bitirir mi?
*
Bitirmez.
İlk ciddi sınamasında Mansur Yavaş’ın karnesi
Çünkü Mansur Yavaş’ın düzenlediği tüm konserlerde “sahne kurulumu” adı altında bir kalem var.
Bu kalem, çok şüphe çekici.
*
Mesela dört günlük sekiz sanatçılık bir konserler dizisinde sahne kurulumuna ödenen para:
57 milyon lira.
Sanatçılara ödenen parayla birlikte dört günlük konserin masrafı:
94 milyon lira.
*
Mansur Yavaş, “Bunlar bizim belediye bütçesi için leblebi çekirdek parası” demeye getirdi ama...
Rakamların belediye bütçesindeki payının küçük olması, harcamaların astronomik olduğu gerçeğini değiştirmez.
*
Mansur Yavaş gibi bir belediye başkanından ben...
“4 günde 8 konser için 94 milyon lira vermem. Bu para çok. Böyle halk konseri olmaz. Yapmıyorum konser falan” demesini beklerdim.
*
Eğer en baştan böyle bir tavır koysaydı...
Kamuoyuna 94 milyonun o kadar da büyük bir para olmadığını anlatmak durumunda kalmazdı.
AL SANA 10 MİLYONLUK SAHNE KURULUMU
Mansur Yavaş’ın özellikle sahne kurulumlarına ödediği paralar, hayatın gerçeklerine uygun değil.
*
Ebru Gündeş konseri için 20 tane TIR malzeme taşımış, bu yüzden çok pahalıymış falan.
*
Sahne kurulum işleri yapan biriyle konuştum.
Candan Erçetin’in Bursa konserinin sahne işlerini yapmış kendisi.
*
Kalem kalem yapılan işler:
*
Ses ışık / 300 metrekare led ekran / 15 ses kulesi / 15 jeneratör / 500 metrekare scaff sahne / Catili truss roof / 4 karavan / 15 TIR / 2 minibüs / 4 kamyonet / Otel / Yemek / artı KDV.
*
Toplam rakamı açıklıyorum:
10 milyon.
*
10 milyon nere...
50 milyon nere...
TIR diyerek, dünyanın en büyük sahnesi diyerek kandırmışlar Mansur Yavaş’ı.
Ya aracılarda bir numara var ya da sahne kurulum işlerini yapan şirketlerde.
Ama tabii bunlarda numara olması Mansur Yavaş’ın sorumluluğunu gram azaltmaz.
*
Bence Mansur Yavaş, bütün işi gücü bırakıp vicdanını da ortaya koyarak şu konuları araştırmalı:
*
- Milli günlerde sanatçıların indirim yapmaları gerekmez mi? Gazinolarda daha ucuza çıkan sanatçılara neden halk konserlerinde daha fazla para verelim ki?
*
- Sahne kurulumu konusunda oyuna mı getiriliyorum? Başka sahne kurulum şirketleri daha ucuza mal ederken bizimkiler neden dört beş katı.
*
- 20 TIR falan diyerek gözümüzü mü boyuyorlar? Kazıklanıyoruz mu? Yanlışı nerede yaptık? Bir piyasa araştırması neden yapmadık?
*
- Sahnesi bu kadar astronomik kurulan bir konseri düzenlemek zorunda mıyım? Sahnesi bu kadar pahalı oluyorsa bu konserleri düzenlemesem mi?
BİR KORUMA YÖNTEMİ OLARAK İYİ AMA SEN DE YAPMIŞTIN
Bir yanlış uygulamayı tartışırken...
Hemen “İyi ama onlar da böyle yapmadılar mı” cümlesi devreye giriyor.
*
Evet, onlar da öyle yaptı.
Evet, onlar da eleştirilmeli.
*
Hatta evet, onlara da yüklenilmeliydi.
Hatta evet, bazılarına daha çok yükleniliyor.
*
Bütün bunlarda haklı olmak...
Tartışılan uygulamayı haklı çıkarmaz.
ERDOĞAN’IN ATATÜRK MANİFESTOSU
Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan üç önemli Atatürk saptaması:
*
- BİR: Atatürk’ü putlaştırmak isteyenler kadar Atatürk’ü tamamen yok sayanlar da Gazi’nin milletimizin gönlündeki yerini sarsamayacaktır.
*
- İKİ: Milli Mücadele’yi zafere ulaştıran “Hattı müdafaa yoktur sathı müdafaa vardır, o satıh vatan topraklarının tamamıdır” şiarı, hayatın her alanında rehberimiz olmayı sürdürüyor.
*
- ÜÇ: Şayet Gazi’nin ömrü ve sağlığı en azından bir 10 yıl daha ülkeyi yönetmeye elverseydi hiç şüphesiz İkinci Cihan Harbi sonrası bambaşka bir Türkiye görecektik. Maalesef Gazi’nin vefatıyla bu fırsatı kaçırdık.
İlk ciddi sınamasında Mansur Yavaş’ın karnesi
*
Erdoğan’ın bu Atatürk manifestosuyla ilgili şunları söylemek isterim:
*
- Bu zamana kadar “Atatürk demiyor, Gazi Mustafa Kemal” diyor falan diye eleştiriliyordu Erdoğan. İşte bakın: Gürül gürül Atatürk demiş.
*
- İki kesime karşı bir duruş sergilemiş Erdoğan... BİR: Atatürk’ü putlaştırmak isteyenler. İKİ: Atatürk’ü tamamen yok sayanlar.
*
- Bu 10 Kasım’da Erdoğan, ilk kez bir Atatürk açılımı yaptı. Daha önce de Atatürk’e yönelik olumlu sözleri olmuştu ama bu kez vurgusu çok yüksek oldu.
*
- Erdoğan’ın Atatürk vurguları, kendi tabanında marjinal kalan ve sürekli bir Atatürk tartışması başlatmaya meraklı Atatürk karşıtlarının da kendilerine çeki düzen vermelerine yol açabilir.