Ankara'da yerel gündemden çok CHP'nin geleceği konuşuluyor. CHP, İstanbul korkusuyla DEM'le yaptığı ittifakı ve peşkeş çektiği Esenyurt ve Akdeniz ilçelerini inkâr etse de artık saklanmıyor. Bu gerçeği genel seçmen de CHP'li seçmen de görüyor ve ciddi tepki veriyor. Birileri bunu bilinçli bir biçimde Aleviliğe bağlamak istese de bu doğru değil.
Çünkü tepki duyan CHP'liler sadece Alevilerden oluşmuyor. Özel-İmamoğlu ekibinin içinde de çok Alevi var. Onlara "hariciler" dense de tepkinin asıl nedeni dışlanmak ve mağdur edilmek. Bu açıdan CHP'de kendisini "mağdur" hisseden çok geniş bir kitleden söz ediliyor.
Bir iki istisna dışında yüzlerce il, ilçe, büyükşehir belediye başkanı tasfiye edildiği gibi onlara destek veren partililer ve seçmenler de aynı dışlanmışlık ruh hâli içinde
Bunların tasfiye edilmelerinin tek nedeni de yerlerine Ekrem İmamoğlu'na yakın isimlerin getirilmesi. Bu bir operasyondu ve ölçü de sadece Alevilik değil Kemal Kılıçdaroğlu'na yakınlık veya klasik CHP'lilikti.
Bu hamleden de "kaybetmek veya kazanmak ihtimali" üzerine planını yapan İmamoğlu sorumluydu. Bu yüzden de CHP Genel Başkanı Özel veya delegenin üçte bir oyuyla seçilen parti meclisi üyeleriyle değil, İmamoğlu'yla hesaplaşılması gerekiyordu.
İşte CHP sosyolojisinde bu arzu içinde olan güçlü bir dip dalga var. Anketlere ne kadarı yansır bilemem ama büyük oranda bu CHP kitlesi ya sandığa gitmeyecek ya da giderse alternatif başkanlara oy verecek. Bu dip dalga korkusu şimdiden İmamoğlu'nu da Mansur Yavaş'ı da sarmış durumda.
Son günlerde artan "Önde görünüyoruz" anketlerinin sırrı tam da bu korkuda saklı. Tıpkı 14 Mayıs seçimleri öncesi "Kılıçdaroğlu yüzde 60'la geliyor" diyen anketçiler yine görev başında. Hiç dersalmamışlar ki hem İmamoğlu, hem Yavaş hem de foncu medyacıları bu anketleri ballandıra ballandıra açıklıyor.
İki siyasi aktörü de korkutan bu dip da-
ganın bir işareti de Kemal Kılıçdaroğlu'na gösterilen yoğun ilgi. Sırtından hançerleyenlerin bile "Gel sahaya çık" demeleri de bunu gösteriyor. CHP'deki üç merkezden biri haline gelen Kılıçdaroğlu'nun Ankara'daki bürosu siyasetçisinden akademisyenine onlarca insanı ağırlıyor. Sanıyorum Kılıçdaroğlu burada, CHP'de yapmadığı kadar siyasi sorunu masaya yatırıp tartışılmasını sağlıyor. Bu buluşmalardan "Türkiye için yeni bir siyaset çıkar mı?" derseniz pek umudum yok ama CHP için yeni bir yol haritası çıkacağı çok açık.
***
BEDELLİ ASKERLİK YAPAN KAÇ CHP'Lİ VAR?
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, genel başkanlığa bir türlü ısınamadı ki ya acemi bir hatip gibi bağırıp çağırıyor ya Atatürk'ün Sinop'a gidin çağrısını iletiyor ya da önünü arkasını hesaplamadan aklına geleni söylüyor. Dün de böyle bir açıklama yaptı:
"Türkiye'yi sevenlerden oy istiyoruz. Bedelli askerliğe kaçanlardan değil. Gerekirse bu vatan için canını vermeye razı olanlardan oy istiyoruz."
Nasıl yani? Bedelli askerlik yapanlar bu ülkenin vatandaşları değil mi? Vatan için "gerekirse" onlar da canını verir. Madem onların vermeyeceğine inanıyorsun ve oylarını istemiyorsun o zaman soralım: Bugün CHP adayı olan kaç belediye başkanı bedelli askerlik yaptı? Mesela zorla Çankaya adayı yaptığın Hüseyin Can Günerveya Beşiktaş Belediye Başkanı Rıza Akpolat bedelli askerlik yaptıysa ne yapacaksın?
Bana gelen bilgilere göre CHP'nin böyle en az 60 belediye başkan adayı bedelli askerlik yapmış.
Bugün 3 Mart son gün. Bakalım Özel, bedelli askerlik yapan o adayları değiştirecek mi yoksa önseçim sözü verip yapmadığı gibi bunu da es mi geçecek? Bekliyoruz.