CUMHURBAŞKANI Erdoğan, Birleşmiş Milletler kürsüsünden insanlığa seslenmişti. Meclis’i açış konuşmasında ise tarihi uyarılarda bulundu.
Erdoğan, Cumhurbaşkanı olarak şimdiye kadar 10 kez Meclis’i açış konuşması yaptı. Ama bu hepsinden farklı bir konuşmaydı. Çünkü hemen sınırlarımızın öte yakasında sınırlar yeniden çizilirken, tarihin en acı sayfalarından biri yazılırken, Erdoğan tarihe şerh düşen bir konuşma yaptı. Sadece kayıt düşmedi, tarihi uyarılarda da bulundu.
Gazze savaşı başladığında Erdoğan, “Anadolu’nun savunması Gazze’den başlar” demişti. “Günümüzün Hitler’i olan Netanyahu ve çetesi durdurulmazsa, savaş bölgeye yayılır” uyarısında bulunmuştu.
2.5 SAAT MESAFEDE
Erdoğan’ın dediği çıktı. Savaş bölgeye yayılmaya başladı. Savaşın ateşi sınırlarımıza doğru yaklaştı. Dün Lübnan, bugün Suriye olmayacağı ne malum.
O nedenle Erdoğan’ın, “Bakınız Hatay’ın Yayladağı ilçesindeki Suriye sınırından, Lübnan sınırı, karayoluyla 170 kilometredir ve Türkiye Lübnan’a arabayla sadece 2,5 saat uzaklıktadır. Antakya ile Gazze arası, Ankara ile Aydın arası kadardır. Yani işgal, terör, saldırganlık hemen yanı başımızdadır” uyarısı önemli.
HUSUMETE DÖNÜŞMEMELİ
Artık bu işin iktidarı muhalefeti kalmadı. Bu iş bir Erdoğan meselesi değil, Türkiye meselesi haline geldi. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın şu uyarısı çarpıcıydı. Erdoğan “Bölgemizin içinde bulunduğu gerilimli atmosferde siyasi rekabeti, siyasi husumete dönüştürme teşebbüslerine izin vermeyeceğinize inanıyorum” dedi. Yanıbaşımızda sınırlar yeniden çizilirken, Ortadoğu’nun 11 Eylül’ü yaşanırken, artık zaman siyaset yapma zamanı değil. Artık, “Söz konusu vatansa gerisi teferruattır” ruhuyla hareket etmemiz gereken günlerden geçiyoruz.
HEDEF ANADOLU
Bu bir paranoya değil. Bu bir fantezi değil. Adım adım yaklaşan bir tehlike. Erdoğan, “Vaat edilmiş topraklar hezeyanıyla hareket eden İsrail yönetiminin, tamamen dini bir fanatizm ile Filistin ve Lübnan’dan sonra gözünü dikeceği yer, açık söylüyorum, bizim vatan topraklarımız olacaktır” dedi. Üstüne basa basa, “Birileri ısrarla görmek istemese de Netanyahu hükümeti, Anadolu’yu da içine alan bir ham hayal kurmakta, ütopya peşinde
koşmakta, bu niyetlerini de çeşitli vesilelerle ifşa etmektedir. 7 Ekim’den beri yaşanan her gelişme, bu tehdidin boyutunu biraz daha artırmaktadır” diye uyarıda bulundu.
İsrail’in bayrağında iki çizgi var. Biri Nil’i, diğeri Fırat’ı simgeliyor. Nil’den, Fırat’a uzanan bir coğrafyada, vaat edilmiş topraklardan söz ediyorlar. Arzı mevut onların kızılelması...
Kimse yanlış hesap yapmasın. Bu iş sadece İsrail’in ya da Netanyahu’nun tek başına başarabileceği bir iş değil, İsrail ile ABD’nin ortak yapımı bir proje.
PKK UYDU YAPILANMASI
ABD’nin hedefi hep İsral’i Ortadoğu’daki yalnızlıktan kurtarmak oldu. İkinci bir İsrail projesi yaratmanın peşinde koştular. Birinci Körfez savaşından sonra ilk işleri PKK’yı Bekaa Vadisi’nden alıp Kandil’e yerleştirmek oldu. Irak’ta eğittiler, donattılar, Suriye’de ise kurumsallaştırdılar.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İsrail’in, Filistin ve Lübnan’daki saldırılarını çok yakından takip ederken, Irak’ın ve Suriye’nin kuzeyinde, bölücü örgütü maşa olarak kullanmak suretiyle, nasıl birer küçük uydu yapı kurmak istediğini de çok net görüyoruz” uyarısını yaparken elinde hangi bilgilerin olduğunu merak ettim.
TERÖR DEVLETİ
Bunun adını net olarak koyalım. Bunun adı PKK terör devletidir. PKK’nın hamisi McGurk, Suriye’de PKK-YPG’ye özerk bir yapılanma için iki kez seçim kararı almadı mı? Türkiye’nin baskısıyla ertelenen seçimler için ABD Dışişleri “Suriye Demokratik Cumhuriyeti” diye açıklama yaptı. Adamlar Suriye Arap Cumhuriyeti’nin adını bile değiştirmeyi kafalarına koşmuşlar.
Bu planlarını Türkiye akamete uğrattı. Ama vazgeçmiş değiller. Savaşı Suriye’ye taşıdıklarında ilk yapacakları iş, PKK’ya bir statü vermek olacak. Tabii Türkiye engel olmazsa. Cumhurbaşkanı Erdoğan, tehlikenin sınırlarımıza doğru yaklaştığı konusunda boşuna uyarıda bulunmuyor.
İÇ CEPHE
Bundan sonra iç cephe uyarısını daha çok duyacağız. Çünkü iç cephesini sağlam tutmayan İran’ın başına gelenler ortada. Cumhurbaşkanı helikopter kazasıyla ortadan kaldırıldı. Güvenli evde tutulan İsmail Haniye, Tahran’da düzenlenen bir suikast sonucunda öldürüldü. İsrail’in, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah’ın yerini İranlı bir ajanı takip ederek tespit ettiği söyleniyor. Saddam Hüseyin’i ABD’ye satan, yanındaki generallerdi.
Bu gerçekler nedeniyle Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Fitne girişimleri karşısında millet olarak, 85 milyon olarak iç cephemizi sağlam tutmaya gayret ediyoruz” dedi.
ÜMİT ÖZDAĞ ZİHNİYETİ
Bu gerçekler nedeniyle Ümit Özdağ ve o zihniyettekilerin iç savaş provası olan faaliyetleri çok tehlikeli. Tam anlamıyla bir beşinci kol faaliyeti yürütüyorlar. Bir milli güvenlik sorunu haline gelmiş durumdalar.
Erdoğan’ın dediği gibi, “Türkiye’ye kaybettirerek siyaset yapılmaz”. Nnormal zamanda yapılsa bile savaş tehlikesinin kapımızı çaldığı bu dönemde hiç yapılmaz.
ÖZGÜR ÖZEL DİK DUR EĞİLME
Meclis’in açılışı öncesinde CHP grubundan milletvekillerine, Cumhurbaşkanı Erdoğan salona girerken ayağa kalkılacak ama alkışlanmayacak diye bir mesaj gitti. Milletvekillerinin bir kısmı buna tepki göstererek Meclis’e gelmedi. Kılıçdaroğlu’na yakın 5 milletvekili ise bu çağrıya rağmen Erdoğan salona girince ayağa kalkmadı. Ama çoğunluğu uydu.
Erdoğan, 28 Mayıs 2023’te 27 milyon 834 bin vatandaşımızın oyunu alarak seçilmiş bir Cumhurbaşkanı. O kürsüde milli iradenin temsilcisi olarak konuşuyor.
EVREN İÇİN AYAĞA KALKILDI
Bu Meclis’te darbeyle gelen cumhurbaşkanlarının karşısında ayağa kalkıldı. Ama milletin seçtiği Cumhurbaşkanı karşısında ayağa kalkmamak ne demek? Bu işi Kılıçdaroğlu başlattı. Meclis’in bombalandığı 15 Temmuz FETÖ-NATO darbesine kontrollü darbe diyen Kılıçdaroğlu.
KILIÇDAROĞLU’NUN ESERİ
Kılıçdaroğlu ile CHP’nin ekseni kaymıştı. Suriye ve Irak tezkeresine PKK’nın siyasi uzantısıyla birlikte hayır diyen, Libya tezkeresine karşı çıkan, Karabağ’a cihatçıları taşıyorlar diyen bir CHP vardı.
TÜRKİYE RUHU İLE
Özgür Özel, milli meselelerde Türkiye ruhuyla hareket etmeye özen gösteriyor. Doğru olanı yapıyor. Ama parti içi güç dengeleri nedeniyle kimi zaman doğrularının arkasında duramıyor.
Cumhurbaşkanı gelirken ayağa kalktılar, giderken oturdular. Özgür Özel, “Partili gibi konuştuğu için giderken ayağa kalkmadık” dedi. Yukarıda Erdoğan’ın tarihi uyarılarını verdim. Bunların hangisi partili gibi konuşma?
Özgür Özel’in hatası burada. Çok sık zikzak yapıyor.
Özgür Özel, dik dur eğilme...