İktidarın yegane temsilcisi olan Erdoğan’a…
Ya danışmanları yanlış bilgi veriyor…
Ya bürokratlar korkudan rakamları değiştirerek önüne koyuyor…
Ya Saray’dan bakınca Türkiye farklı görünüyor…
Ya halktan koptu; gözü bir şey görmüyor…
Ya sadece kendi zenginleriyle konuştuğu için Türkiye böyle zannediyor…
Ya ülkenin yüzde beşinin yaşantısına bakarak genelleme yapıyor…
Ya da hepsi….
Hiçbiri değilse daha da kötü… Çünkü; Türkiye’nin üç yıldır derin bir ekonomik kriz içinde olduğunu görüyorsa, bu krizin üç yıl daha süreceğini biliyorsa demagoji yapıyor!
Mayıs seçiminden önce yaptığı gibi yine halka gerçekleri söylemiyor.
Dedi ki; ‘Yasakların, baskıların, yokluk ve yoksullukların olduğu o eski günler artık bir daha gelmemek üzere tamamen geride kalmıştır.’
Enflasyonun yüzde 70 olduğu bir ülkede yoksulluğun olmaması mümkün mü?
Dolaylı vergilerin bu kadar ağır olduğu ülkede…
En zenginle en yoksulun süt alırken aynı vergiyi verdiği ülkede…
Zenginlerin az, yoksulların görece olarak çok vergi ödediği ülkede…
Dolaylı vergilerin yüzde 60’ı geçtiği ülkede yoksulluğun olmaması mümkün mü?
The Ekonomist dergisinin son sayısına konu olduk. Türkiye’de zenginler daha zenginleşti yoksullar daha yoksullaştı diye haber yaptılar. Orta sınıfın eridiğini söylediler.
Erdoğan yönetimindeki Türkiye’de 2022/2023 döneminde ultra zenginler (30 milyon dolardan fazla serveti olanlar) yüzde 10 artmış…
Ne oldu 2022’de?
Anlatayım… Erdoğan Türkiye üzerine deney yaptı. Faizi indirerek enflasyonun ineceğini iddia etti. 2021 yılının ekim ayından itibaren faizi paldır küldür indirdi. 2021 yılının ağustos ayında yani faiz indirme operasyonu başlamadan önce aylık enflasyon artışı yüzde 1,12, yıllık yüzde 19,2 idi…
Erdoğan yanlış düğmeye basınca aralık ayında aylık enflasyon yüzde 13,5‘a yıllık enflasyon yüzde 36’ya fırladı. 2022 yılının ilk ayında aylık enflasyon yüzde 11 yıllık enflasyon yüzde 48’e çıktı…
Bir daha dikiş tutmadık…Enflasyon yüzde 85’leri gördü…
Parası olan Kur Korumalı Mevduat dümeniyle koruma altına alındı… Zengin olan enflasyon üzerinde sörf yaparak parasına para kattı. Rant zenginleri yaratıldı…
Ekonomist dergisinin sayıları yüzde 10 arttı dediği kitle onlar….
Erdoğan zenginleri!...
Ama orta sınıf, daha alt gelir grubunda olanlar her ay fakirleşiyor. Bizleri daha da kötü günler bekliyor. Kış erken gelmiş ekonomi soğumaya başlamış. Geçen ay TL kredilerindeki artış yüzde bir….
Felaket demek…
İşten çıkarmalar başladı, şirketler peş peşe konkordato ilan ediyor… Politika faizi yüzde 50’li… Konut, araba faizi yüzde 60/70’lerde… Ticari krediler el yakıyor…
Ekonomik durum böyle, peki ya yasaklar, baskılar, yani demokrasi ne durumda?
Birkaç rakam vereyim…
Ekonomist’in demokrasi endeksine göre; Norveç 10 üzerinden 9.81 ile birinci sıradaymış. Sonuncu sırada 0,32 puanla Afganistan var. Türkiye 4,35 puanla 103 sırada.
Endeksteki sınıflamalar şöyle: Tam demokrasi, kusurlu demokrasi, hibrit demokrasi, otoriter demokrasi… Türkiye hibrit demokrasiler içinde… Bülent Arınç alaturka sistem dedi ya hibrit dedikleri o…
Freedom House ‘un hazırladığı rapora göre 100 üzerinden 32 puanla özgür olmayan ülkeler sınıfındayız… Bütün bu veriler Erdoğan’ın dün söyledikleriyle tutmuyor.
Erdoğan’ı seven birileri ona şunu söylemeli; ‘efendim Hereclitus der ki; aynı nehir de iki kere yıkanılmaz. Çünkü nehir aynı nehir değildir. Siz de aynı siz değilsiniz. Aynı mantıkla bakarsak seçmen iki kere aldanmaz, iki kere kanmaz. Çünkü seçmen de aynı seçmen değil’