Amerikan seçimlerinin sonuçlarını belirleyen salıncak eyaletler var.  Pensilvanya, Wisconsin, Michigan gibi.

Kemal Kılıçdaroğlu’nun CHP’deki pozisyonu da aynı oldu. CHP’nin eylül ayındaki Tüzük Kurultayı’nda da Kılıçdaroğlu’nun durumu Amerika’daki salıncak eyaletlere döndü. Özgür Özel’e destek verirse Özgür Özel istediklerini yaptırabilir. Ekrem İmamoğlu’na destek verirse Ekrem İmamoğlu istediği düzenlemeleri hayata geçirebilir. Kilit konumunda diyebiliriz. Ama seçimli kurultay yapılmayacaksa, bu kilit açılmayacaksa, anahtarın da bir işlevi yok demektir.

CHP’deki durum biraz da oraya gidiyor.

DELEGE BAZLI ÇALIŞMA

Bu aşamada imza toplanılarak tüzük kurultayının seçimli kurultaya dönüştürülmesi düşüncesi yok. Aslında ilk başlarda vardı. Kemal Kılıçdaroğlu, delege bazlı bir çalışma yaptırmıştı. Buna göre Kılıçdaroğlu ile birlikte hareket edecek 350 delege tespit edilmişti. Hani vur de vuracak, öl de ölecek cinsinden. 400 delegenin de ortada olduğu söyleniyordu.

SEÇİMLİ KURULTAY

Bu tabloya göre Kılıçdaroğlu istediği takdirde imza toplayıp, seçimli kurultay isteyebilirdi. Ama dikkat edin bu sayı kurultayı toplamaya yetiyor ama seçimi kazanmaya yetmiyor. Seçimi kazanmak için ya Özgür Özel’le ya da Ekrem İmamoğlu ile ittifak yapması gerekiyordu. Kemal Kılıçdaroğlu bunun mümkün olmadığını gördü.

HODRİ MEYDAN

Özgür Özel’in de böyle bir düşüncesi vardı. Madem seçim istiyorsunuz, ‘Hodri meydan’ deyip seçimlere gidip, karşısında rakibi olmadan seçimi kazanıp, güç tazelemeyi planlıyordu. Yani Kırkpınar güreşlerine çıkıp, rakipsiz olarak mücadeleyi kazanıp, kendini şampiyon ilan etme durumu.

ÖZGÜR ÖZEL’E GİDEN MESAJ

Özgür Özel ciddi olarak bu yönde bir hazırlık yapıyordu. Ama milletvekillerinin öncülük ettiği bir grup, ‘Bu yola girme, kurultay salonunun yarısı boşalır, o zaman delegenin yarısının oyuyla seçim kazanmış genel başkan durumuna düşersin’ diye mesaj gönderince bu planından vazgeçti.

Tekrar Kılıçdaroğlu- İmamoğlu görüşmesine dönecek olursak. Ne konuşulduğunu aktaracağım. Ama önce bir tespitte bulunmak istiyorum.

Bu görüşmenin tartışmasız tek galibi var. O da Ekrem İmamoğlu.

HAİN DEĞİL MİSAFİR

Kılıçdaroğlu, Ekrem İmamoğlu’na hain dedi mi? Dedi. En son Hacı Bektaş-ı Veli’yi anma törenlerinde İmamoğlu ve Özgür Özel’in yüzüne karşı, “İhaneti görenlerin, yarı yolda bırakanların ve kötülüğe uğrayanların son sığınağıdır” demedi mi?

Peki sonuç ne oldu?

Hain dediği, sırtından hançerle vurduğunu söylediği Ekrem İmamoğlu’nu evinde misafir etmek durumunda kaldı. Bundan sonra Ekrem İmamoğlu’na kimse hain diyebilir mi? Kemal Kılıçdaroğlu bundan sonra ‘Sırtımdan hançerlendim’ dese inandırıcılığı olur mu?

İMAMOĞLU’NU TEMİZE ÇIKARDI

Bu görüşme ile Ekrem İmamoğlu kendisini resetledi. Sırtına vurulan “hain” damgasını kuru temizlemeciye verdirip, sildirdi. O nedenle bu görüşmenin tek kazananı Ekrem İmamoğlu oldu.

Şimdi sıra geldi ne konuştuklarına?

KILIÇDAROĞLU’NUN ELEŞTİRİSİ

Kılıçdaroğlu, “Bu partinin böyle olması hoş değil” demiş. İmamoğlu da buna itiraz etmemiş. Özgür Özel sayesinde partinin bu duruma düştüğünü söylemiş. Bir anlamda kazanın altına biraz da İmamoğlu ateş sürmüş.

Kılıçdaroğlu, kurultaya ilişkin önerilerini anlatmış. Tüzükte yapılması planlanan değişikliklerin genel başkanı çok güçlendireceğini, bunun da tek adam yönetimine yol açacağını söylemiş.

İTTİFAK YAPMADILAR

Peki kurultayda güç birliği yapalım, imza toplayıp tüzük kurultayını seçimli kurultaya dönüştürelim şeklinde bir anlaşma yapmamışlar mı? Bunu teyit edemedim. Ama Kılıçdaroğlu- İmamoğlu ittifakı anlamına gelecek bir anlaşma yapmamışlar.

SEÇİMLİ KURULTAY YOK

CHP’de gündem bir anda değişebilir ama edindiğim izlenim Kılıçdaroğlu da Ekrem İmamoğlu da seçimli kurultay için harekete geçmeyecekler. Özgür Özel de baskın bir şekilde seçim kararı almayacak. Bunun ne denli riskli olduğunun farkındayım. Ama son durum bu.

İMAMOĞLU GÜÇ KAZANDI

Ekrem İmamoğlu’nun en zayıf olduğu nokta, Kemal Kılıçdaroğlu konusuydu. İmamoğlu, Kılıçdaroğlu’yla evinde görüşerek bu algıyı çökertti.  CHP içinde güçlüydü. Ama Kılıçdaroğlu görüşmesinden sonra daha güçlü hale geldi.

DÖRT KUTUPLU

CHP’de şu anda 4 kutup var.     �

1-Ekrem İmamoğlu

2- Özgür Özel

3-Kemal Kılıçdaroğlu

4-Mansur Yavaş

Mansur Yavaş, CHP içinde güçlü değil. Öyle bir çabası da yok. O daha çok milliyetçi-muhafazakar seçmen nezdinde güçlü.

CHP içindeki iktidar mücadalesine girmiyor. Bence doğru olanı yapıyor. Çünkü yıpranmıyor.

Ama Ekrem İmamoğlu ile ilişkileri çok kötü.

“TERBİYESİZLİK YAPTI”

Türkiye Belediyeler Birliği seçimi öncesinde ters giden bir telefon görüşmesi yapmışlar. Mansur Yavaş, Ekrem İmamoğlu’nun yüzüne telefon kapatmış. İmamoğlu için, “Terbiyesizlik etti” diyormuş. İmamoğlu ne dediyse artık. Paris Olimpiyatlarında da Özgür Özel’in bir araya getirme çabalarına rağmen, Mansur Yavaş uzak durmayı tercih etti.

KILIÇDAROĞLU’NUN YANLIŞI

Kılıçdaroğlu, seçimlerden sonra kenara çekilip, “bilge adam” olmak yerine parti içi mücadeleye soyundu. Sonuç? ‘Hain’ dediği Ekrem İmamoğlu’nu evinde ağırlamak zorunda kaldı. CHP’nin kaybedeni Kılıçdaroğlu oldu.

İMAMOĞLU GÜÇLENİYOR

Ekrem İmamoğlu ise satrançta rakibinin fillerini, piyonlarını, kalesini yiyen bir oyuncu gibi. Gücünü artırıyor. CHP’nin kazananı İmamoğlu oldu.

CUMHURBAŞKANI ADAYI MI?

Özgür Özel ise bu kurultayı seçimsiz atlatıp, CHP’nin başında kalmaya devam edecek. Ekrem İmamoğlu’nun, Özgür Özel için, “Cumhurbaşkanı adayı olmak istiyor” dediği söyleniyor. Özgür Özel, ‘Cumhurbaşkanı adayımız Ekrem İmamoğlu’ demediği sürece bu kuşku geçerli, Konjonktürü uygun bulursa Özgür Özel de Cumhurbaşkanı adayı olabilir. Her ne kadar aday olmayacağı yönündeki açıklamaları olsa da...

MANSUR YAVAŞ’IN PLANI

CHP’de hiç hesaba katılmayan ama giderek gücünü artıran kişi ise Mansur Yavaş. Parti içi tartışmalardan uzak durduğu için yıpranmıyor. Zaten CHP için bir hesabı yok. Onun hesabı Türkiye için. Cumhurbaşkanı adaylığı için de arkasındaki halk desteğine güveniyor.

There are swing states that determine the results of American elections. Like Pennsylvania, Wisconsin, Michigan.

Kemal Kılıçdaroğlu 's position in CHP was the same. At the CHP's Statutes Congress in September, Kılıçdaroğlu 's situation turned to the swing states in America. If he supports Özgür Özel , Özgür Özel can get whatever he wants done. If he supports Ekrem İmamoğlu, Ekrem İmamoğlu can implement the regulations he wants. We can say that it is in a locked position. But if an elective congress is not held, if this lock is not opened, then the key has no function.

The situation in CHP is going a little bit there.

DELEGATE BASED  WORK

At this stage, there is no idea of ​​turning the statute congress into an elective congress by collecting signatures. Actually there was at first. Kemal Kılıçdaroğlu had a delegate-based study done. Accordingly, 350 delegates who would act together with Kılıçdaroğlu were identified. You know, hit him and he'll hit you, die and he'll die. It was said that 400 delegates were present.

ELECTIVE CONGRESS

According to this table, Kılıçdaroğlu could collect signatures and request an elective congress if he wanted. But be careful, this number is enough to gather the congress, but not enough to win the election. To win the election, he had to make an alliance with either Özgür Özel or Ekrem İmamoğlu . Kemal Kılıçdaroğlu saw that this was not possible.

HODRI MEYDAN

Özgür Özel also had such a thought. If you wanted an election, he was planning to say 'Hodri square' and go to the elections, win the election without an opponent and renew his power. In other words, going to Kırkpınar wrestling matches, winning the fight unrivaled and declaring yourself a champion.

MESSAGE TO ÖZGÜR ÖZEL 

Özgür Özel was seriously making preparations in this direction. But he gave up this plan when a group led by MPs sent a message saying, 'Don't take this path, half of the congress hall will be empty, then you will become the chairman who won the election with the votes of half of the delegates.'

If we go back to the Kılıçdaroğlu-İmamoğlu meeting. I will convey what was said. But first I want to make a point.

There is only one undisputed winner in this meeting. He is Ekrem İmamoğlu .

NOT A TRAITOR, A GUEST

Did Kılıçdaroğlu call Ekrem İmamoğlu a traitor? he said. Didn't he say to the faces of İmamoğlu and Özgür Özel at the last Hacı Bektaş-ı Veli commemoration ceremony , " It is the last refuge of those who have been betrayed, abandoned and suffered evil "?

So what was the result? He had to host Ekrem İmamoğlu,

whom he called a traitor and whom he said stabbed him in the back with a dagger, at his home. Can anyone call Ekrem İmamoğlu a traitor from now on ? Would Kemal Kılıçdaroğlu be credible if he said, "I was stabbed in the back" from now on?

HE CLEANED İMAMOĞLU

With this meeting, Ekrem İmamoğlu reset himself." traitor " mark on his back taken to the dry cleaners and erased. Therefore, the only winner of this meeting was Ekrem İmamoğlu .

Now it's time to talk about what they talked about?

KILIÇDAROĞLU'S  CRITICISM

Kılıçdaroğlu said , " It is not nice for this party to be like this ." İmamoğlu did not object to this either. He said that the party fell into this situation thanks to Özgür Özel . In a sense , İmamoğlu put some fire under the cauldron.

Kılıçdaroğlu explained his suggestions regarding the congress. He said that the changes planned to be made in the statute would strengthen the chairman too much, which would lead to one-man rule.

THEY DID NOT MAKE AN ALLIANCE

Well, didn't they make an agreement at the congress saying, let's join forces, collect signatures and turn the statute congress into an elective congress? I couldn't confirm this. But they did not make an agreement that would mean a Kılıçdaroğlu-İmamoğlu alliance.

NO ELECTIVE  CONVENTION

The agenda in CHP may change suddenly, but my impression is that neither Kılıçdaroğlu nor Ekrem İmamoğlu will take action for the elective congress. Özgür Özel will not make a dominant election decision either. I know how risky this is. But this is the last situation.

İMAMOĞLU  GAINED POWER

Ekrem İmamoğlu 's weakest point was the Kemal Kılıçdaroğlu issue. İmamoğlu destroyed this perception by meeting with Kılıçdaroğlu at his home. He was strong within the CHP. But he became stronger after the meeting with Kılıçdaroğlu .

FOUR POLES

CHP currently has 4 poles.

1- Ekrem İmamoğlu

2- Özgür Özel

3- Kemal Kılıçdaroğlu

4- Mansur Yavaş

Mansur Yavaş is not strong within CHP. There is no such effort. He is stronger among nationalist-conservative voters.

He does not get involved in the power struggle within the CHP. I think he's doing the right thing. Because it doesn't wear out.

But his relations with Ekrem İmamoğlu are very bad.

“  HE WAS RUDE”

They made a phone call that went wrong before the Union of Municipalities of Türkiye election. Mansur Yavaş hung up the phone on Ekrem İmamoğlu's face. He said about İmamoğlu , " He was rude ." Whatever İmamoğlu said. Despite Özgür Özel 's efforts to bring them together at the Paris Olympics , Mansur Yavaş preferred to stay away.

KILIÇDAROĞLU'S MISTAKE

Kılıçdaroğlu stepped aside after the elections andstarted to fight within the party instead of being a " wise man ". Conclusion?He had to host Ekrem İmamoğlu , whom he called a 'traitor',CHP's loser was Kılıçdaroğlu .

IMAMOĞLU  IS GETTING STRONGER

Ekrem İmamoğlu is like a player in chess who eats his opponent's bishops, pawns and rooks. It increases its power. CHP's winner was İmamoğlu .

PRESIDENTIAL CANDIDATE  ?

Özgür Özel , on the other hand, will survive this congress without being elected and will continue to be at the head of the CHP. It is said that Ekrem İmamoğlu said about Özgür Özel , " He wants to be a presidential candidate ." This suspicion is valid as long as Özgür Özel does not say 'Our presidential candidate is Ekrem İmamoğlu' . If he finds the conjuncture suitable, Özgür Özel can also be a presidential candidate. Even though he made statements that he would not be a candidate...

MANSUR  YAVAŞ'S PLAN

The person who is not taken into account in the CHP but is gradually increasing his power is Mansur Yavaş . He is not worn out because he stays away from internal party debates. He doesn't have an account for CHP anyway. His account is for Türkiye. He also relies on the public support for his presidential candidacy.