Irak’a vize yok: Vizesiz gelecekler ne süreyle, vatandaşlık verilecek mi?

“85 milyon insan içinden ne çıkarabiliyoruz” diye sorduğumun ertesi günü, 15 yaş altı ve 50 yaş üstü Iraklılara 1 Eylül’den itibaren vize sorulmayacak açıklaması geldi. Bizzat cumhurbaşkanının Irak ziyaretinde kararlaştırılmış; ve Hakan Fidan da kararın yürürlüğü gireceğini ilan ediyor.

Açıklamalarda, vizesizliğin nedenleri konusunda anlaşılır tek bir sözcük yok. Doğru düzgün yorum da yok.

Neler oluyor?

Baktım: Kişi başına milli gelir 4 bin küsur dolar. Yüzde 75- 80 Arap, 15-20 Kürt, yüzde 5 diğer. 46 milyon nüfus. Yüzde kaçı 15 yaş altı ve 50 yaş üstü bilmiyoruz.

Bunların kaçı gelir bilmiyoruz.

VATANDAŞLIK?

Vizesiz gelecekler, peki ne süreyle kalabilecekler, bir süre belirlendi mi, yoksa ebedi olarak gelip yerleşecekler mi? Hiçbir açıklama yok.

Nereye yerleşecekler...

Göçmen statüsü alırlar mı... Vatandaşlık verilmesi de planlar arasında mı?

Gelince şüphesiz istedikleri kadar kalabilirler, Türkiye böyle bir ülke çünkü.

Irak genç nüfusunun göçünü neden kabul ediyor, onlara Irak’ta bir gelecek kuramayacakları için mi...

50 yaş üstünü neden teşvik ediyor, gidin diye... Burada ne yapacaklar, onlara da hastanelerde bedava hizmet verilmesi öngörülüyor mu…

Yanıtlarını bilmediğimiz onlarca soru.

TÜRKİYE AÇISINDAN BAKALIM

İktidar, Iraklılara kontrolsüz bir şekilde kapıları neden açıyor? Kuruluş mayasında Türk vatandaşlığı olan toplumsal yapıyı, diyelim 5 milyon Suriyeli ve bilmem kaç yüz bin veya milyon Afganlı vb.’den sonra yeni bir Arap nüfusu enjeksiyonu ile iyice değiştirmek için mi?

Bu nüfus enjeksiyonu Kürt yurttaşlar için de bir anlam taşıyor mu?

Tarihsel olarak düşünüldüğünde, Türk vatandaşlığı üzerine inşa edilmiş bir toplumsal kültürü yok sayarak Cumhuriyetin kuruluşundan intikam almak mı? Türklerden nefret de var mı?

Kendilerini Türk olarak bilenleri giderek uzun vadede azınlığa itelemek mi?

Laik Türk ve Kürt nüfusu, bunlardan oluşan orta sınıfı yoksulluk derekesine düşüren ekonomik uygulamalardan sonra toplumsal etkinlik bakımından da daha alt derecelere düşürmek mi?

GÜNCEL POLİTİK BEKLENTİLER NE?

Yukarıdaki gündemin yanı sıra güncel olarak Irak üzerinde Türkiye’nin siyasi etkisi de düşünülmüş mü? Irak’ta İran’ın siyasi etkisini biliyoruz. Iraklı Müslümanların (yüzde 95) büyük çoğunluğu Şii. İran’la ilişkilerinin dini kökeni bu. Türkiye’nin bu konuda ne gibi bir beklentisi olabilir?

Türkiye-Irak ilişkilerinin bu tür ilerlemesinde, İran’ın Irak üzerindeki etkisini kırmak için çalışan ABD’nin yararı ve beklentisi nedir?

Irak’la yapılan anlaşmanın, dünyanın petrol bakımından potansiyel olarak sayılı ülkelerinden olan Irak’tan petrol beklentileri de var mı?

Bunların ve daha çok sayıda sorunun hepsi tartışma konusu...

VAHŞİ TURİZM

Bener Kavukçoğlu: Turizmin ana sorunu bir stratejisinin olmaması. 2007 yılında dönemin Turizm Bakanı Sn. Ertuğrul Günay’ın hazırlatmış olduğu bir strateji planı vardı. Eksiği ile yanlışı ile -tartışılır- detaylı bir plandı: Türkiye Turizm Stratejisi 2023. Kendisinden sonra bu plan da tozlu raflara kaldırıldı. 1970’lerden beri dünya turizmi içerisinde tartışılan “kitle turizminin” yarattığı sorunların göz ardı edilmiş olması. Bugün Bakan Sn. Mehmet Nuri Ersoy Bey’in de duayen(!) turizmcilerin de ağızlarından düşürmedikleri “sürdürülebilir turizm”in bizdeki anlamı, sürdürülemez hale getirdiğimiz yaşam (!) alanlarımızı sürdürülebilir kılmaktır. Üçüncü sorun ise size yazan bazı arkadaşların da değindiği gibi “her şey dahil” denilen, ülke kaynaklarını yok etme konusunda gerçekten her şeyin dahil olduğu vahşi sistem...