DEM konusunda yanlış propaganda

DEM’in İstanbul’da bir adayı var: Meral Danış Beştaş.

Bu arada CHP’nin İstanbul’un bazı ilçelerinde DEM’le sınırlı işbirliği var.

*

AK Parti yanlısı bazı isimlerin yanlış propagandası şu:

*

CHP’nin DEM’le yaptığı sınırlı işbirliğini vurgulamak adına Meral Danış Beştaş’ın adaylığını ya önemsizleştiriyorlar ya da görmezden geliyorlar.

*

Bu durum da şu iki şeye yol açıyor:

*

BİR: Meral Danış Beştaş olgusunun gözlerden kaçırılmasına neden oluyor. 

*

İKİ: DEM seçmenine adres olarak CHP’nin gösterilmesine neden oluyor.

*

Bu AK Parti açısından yanlış bir propagandadır. Doğru propaganda şudur:

*

CHP’nin DEM’le yaptığı sınırlı işbirliğine dikkat çektiğin kadar DEM’in İstanbul’da aday çıkardığına da dikkat çekeceksin.

SEMPATİYE GEL 

BU afişe rastladım bir yerlerde.

Çok hoşuma gitti bu sempatik görünümlü genç aday arkadaşımız.

*

Sevimli bir yumurcak edasıyla nasıl da dikkat çekiyor.

Sanki az sonra “Annem köfte yapsın, babam da kola alsın” diye taleplerini sıralayacakmış gibi. Sanki ekmek almaya gönderilmiş de aday yapılmış gibi. Sanki az sonra “Odanı yine mi toplamadın sen” diye anne terliğine maruz kalacakmış gibi.

ŞOVMEN YA DA AHMAK

GEVŞEK ağızla, yayvan üslupla...

TOGG’a, KAAN’a kulp takan herhangi bir muhalif...

 Ya dikkatleri üzerine çekmek isteyen dört dörtlük bir şovmendir.

 Ya da AK Parti’ye bilinçsizce puan kazandırmak isteyen ahmaktır.

*

Üçüncü bir şık yok.

GÜNAH BUNUN NERESİNDE 

CÜBBELİ Ahmet, önce satranca günah demişti.

Şimdi de tavlaya kafayı takmış.

Tavla oynayan elini domuz kanıyla boyamış gibidir” demiş.

*

Keşke telli saza da “şeytan işi” dese de kendisine Aşık Dertli’nin şu dörtlüğünü armağan etsek:

*

“Abdest alsan aldın demez / Namaz kılsan kıldın demez / Kadı gibi haram yemez / Şeytan bunun neresinde?”

İŞTE BUDUR 

ETİMESGUT’ta muhteşem buluşma gerçekleşmiş.

CHP adayı Erdal Beşikçioğlu, mevcut başkan ve MHP adayı Enver Demirel’i ziyaret etmiş. Enver Demirel de bu ziyareti, “Sayın Beşikçioğlu’na nazik ziyaretleri için teşekkür ediyor, başarılar diliyorum” diye sosyal medya hesabından paylaşmış.

*

Şahane. Harika. Muhteşem.

Ve de bravo. Hem Beşikçioğlu’na hem Enver Demirel’e.

MİSS ALMANYA 2024 

İRAN kökenli 39 yaşındaki bir kadını, “Almanya Güzeli” seçmiş Almanlar. Kalıpların dışına çıkmak istediklerini, politik bir mesaj vermeyi amaçladıklarını anlıyorum. Ama kendilerine kötü bir haberim var: Ters teper.

*

Yani nedir ki bunun mesajı, amacı, gayesi?

*

- Irkçılığa karşı çıkmaksa... Irkçılığı azdırır da azdırır.

- Farklı kültürlere açıklıksa... Daha da kapatır.

- Dayatılan güzellik algısına savaşsa... O algıyı pekiştirir.

- Kalıpları kırmaksa... Minnacık bir kalıp bile örselenmez.

- Mülteci ısındırmasıysa... Mülteciye düşman eder.

*

Böyle yapacaklarına...

“Güzelliğin yarıştırılabilir bir şey olmasına son veriyoruz” diyerek bu tür yarışmaları düzenlemekten toptan vazgeçseler...

Amaçlarına çok daha fazla hizmet ederler.

ÇOK BÜYÜK SAYGIM VAR 

- Yüzde 1 bile alamayacağını bildiği halde aday olanlara.

- Evde lahmacun içi hazırlayıp fırına gönderen erkeğe.

- İnternette her gördüğüne inanmayanlara.

- Bir futbol takımına kendisini sımsıkı adayabilenlere.

- Bunca kutuplaşma ortamında kutuplaşmamayı becerebilenlere.

- Cep telefonunu evde unutup farkında bile olmayanlara.

Çok büyük saygım var.

DAVETİYE POLEMİĞİYLE İLGİLİ SÖYLEYECEKLERİM VAR 

İMAMOĞLU AÇISINDAN

SİRKECİ / Kazlıçeşme Raylı Sistem açılışıyla ilgili olarak Ekrem İmamoğlu’nun, üç gün boyunca yaptığı açıklamalara bakalım:

*

Önce “Ulaştırma Bakanlığı tarafından açılışa davet edildim” dedi. Ertesi gün“İşte davetiye” diyerek Fatih Belediyesi’nin mailini gösterdi.

*

Yani önce “Bakan beni aradı, davet etti” algısı yaratıp ertesi gün Fatih Belediyesi’nin sıradan mailini olayın kanıtı olarak sundu.

*

MURAT KURUM AÇISINDAN

MURAT Kurum’un bu konuya asla girmemesi gerekiyordu.

Çünkü konunun asıl muhatabı Ulaştırma Bakanı’ydı.

Ulaştırma Bakanı’nın da konuyu hiç uzatmadan “İmamoğlu, benim kendisiyle görüşüp açılışa davet ettiğim algısını yaratmıştır. Bu doğru değil” demesi yeterliydi.

*

Murat Kurum, ille de konuya girip polemik yapacaksa “Gel açılışa kardeşim gel. Gel de hizmet nasıl yapılırmış gör” falan diyebilirdi.

*

SONUÇ

İMAMOĞLU’nun yanlışı: Lüzumsuz polemik çıkarmak.

Kurum’un yanlışı: Lüzumsuz topa girmek.