Birleşmiş Milletler’in Filistinli mülteciler için çalışan örgütü UNRWA’nın iletişim direktörü Juliette Touma “Bu savaş (Gazze katliamı) devam ederse, bütün bir çocuk neslini kaybetmenin eşiğindeyiz” dedi. Bütün dünyanın alarma geçmesi için başka söz gerek olmayan sert, keskin ve acı bir uyarı. Ne var ki bu açıklamanın yapıldığı sıralarda devam eden NATO toplantısında Gazze’nin derdine devam için tek kelime yoktu. NATO’da yoktu, başka yerde var mıydı? NATO ile kıyaslamak abesle iştigal ama bir hafta önce toplanıp dağılan bizim de üye olduğumuz Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) toplantısının sonuç bildirisinde de ne Gazze’nin adı geçti, ne İsrail kınandı. Malum, TDT 7 Ekim’den beri hiçbir vesileyle İsrail’i kınamaya cesaret de edemedi. Uluslararası kuruluşların en zayıfı olarak kayıtlara geçti.
Gazze için, bütün İslam dünyasından daha işe yarayan kuruluşun, yazının girişindeki uyarıyı yapan UNRWA olduğunu söylersek mübalağa etmiş olmayız. UNRWA, sadece 75 yıldır Filistinlilerin hizmetini görmüyor, aynı zamanda bütün dünyada verdiği istatistikler ve bilgelerle İsrail’in yaptığı zulüm, katliam ve işgal faaliyetlerini de belgeliyor. Yani, İsrail’in canını en çok bu adı sanı duyulmamış kurum sıkıyor. Böyle olduğu için, İsrail’in baskısıyla başta ABD ve bazı Avrupa ülkeleri UNRWA’ya verdiği desteği kestiler. Kestikleri para 500 milyon Dolar civarında ama Gazze için atıp tutan İslam ülkeleri bir araya gelip o parayı tamamlamadılar. Ya da bu parayı bir kalemde verebilecek onlarca ülkeden herhangi biri UNRWA’ya ve dolayısıyla Filisin halkına arka çıkmadı.
Hal böyle olunca Touma’nın “Bir nesil kayboluyor” ikazı ulaşacak vicdan bulamayacaktır. İsrail’in tam da yapmak istediği şey olan Gazze halkını kaynağından yok etmek politikası işleyecektir. Aynı yetkili, Ekim ayından bu yana Gazze’de en az 600 bin çocuğun eğitimden mahrum kaldığını söylüyor. Peki bu sözler kimi etkiliyor? Ölüm, yaralanma, sağlık hizmetlerinden mahrum bırakılma, gıda ve su eksikliği ve sivil kampların dahi vurulması gibi birbirinden trajik bilgiler ve rakamlar kimi etkiliyorsa… Kimseyi.
Ne yazık ki katliamlar arttıkça, duyarsızlık azalıyor. Vicdanlar daha az etkileniyor çünkü İsrail’in arkasındaki ülkelerden aldığı güçlü destekle sürdürdüğü saldırılar durdurulamıyor. İslam ülkelerinin İsrail ve destekçilerine karşı ticari enstrümanları bile uygulamayacağı da anlaşıldıktan sonra Gazze tamamen yalnız kaldı. O andan itibaren Türkiye dahil birçok ülkenin Gazze politikası Netenyahu’ya söylenip durmaktan ibarettir. Netenyahu iktidardan düşecek olsa Gazze’de işler düzelecekmiş gibi, bilgiden, akıldan ve ferasetten yoksun sözler. Aslında, yapacak bir şey kalmayınca top çevirmeler.
Gazze halkı yok edilirken bu insanlarla en çok dayanışması gereken ülkelerin halkları bilinçli duyarsızlık ve ilgisizliği tercih ediyor. Kötü bir haber artık kimseyi etkilemiyor. Çünkü orada zaten hergün kötü, İsrail zaten katil ve Gazze halkı zaten ölüyor. Daha ne kadar kötü olabilir ki!
Daha kötüsü var ama Gazze için değil, katliamı eli kolu bağlı izleyen ülkeler için… Batı’da birçok şehir sokaklara dökülüp insanlık vicdanından kalanları haykırırken; bunu dahi yapamayan ülkelerin liderleri ve hükümetleri tarih önünde sorumludur. Hem de ağır sorumlu…