Türk solunun ana damarı CHP’dir. Türk modernleşmesinin sahibi de bir bakıma CHP’dir. CHP zaman zaman solda biriken olumlu niteliklerin temsilcisi olarak görülebilse de sisteme yönelik bütün öfke ve kızgınlıklar da bu partiyi hedef alır.
Siyaseten bir konuya kızan bir yurttaşın ilk hedefi CHP olur. Bu parti, çoğu zaman, kendisini daha solda gören marjinal hareketler tarafından, “gericilik”le de suçlanır. Liberaller ise son dönemde CHP’yi “memurperest ve devletçi parti” olmakla suçluyor. Biraz geriye gidelim: Halk Fırkası (Partisi); Milli Mücadele’nin ürünü olarak kurulmuş, işgale direnişi örgütlemiş ve yeni cumhuriyeti inşa etmiş olan hareketti.
Bu hareket, başlangıçta bütün direniş güçlerinin ortak temsilcisiyken giderek liderin partisi oldu. Halk Fırkası’nın devamı olan CHP’nin 1970’lere kadarki çizgisi “Otoriter modernist” diye tanımlanabilir. 1970’lerde Bülent Ecevit’in liderlik ettiği “Halkçı” çizgi partiye egemen olsa da “Derin CHP” diye tanımlanan bir eğilim de partinin saflarında her zaman gücünü hissettirmiştir.
Dersimli kimliğiyle Kılıçdaroğlu’nun genel başkan seçilmesi, Ecevit’ten sonra gelen ikinci radikal değişimdi. Kılıçdaroğlu yönetimindeki CHP, geçmişe göre daha demokrat, özgürlükçü ve muhafazakarlarla iletişime daha açık bir yola yöneldi.
22 yıllık AK Parti iktidarında üst üste yaşanılan seçim yenilgileri de CHP’yi kendi dışındaki siyasi güçlerle ittifaka zorladı. Kılıçdaroğlu, “Bizim yüzde 25 oyumuz var, iktidara gelebilmek için bir yüzde 25’e daha ihtiyacımız olduğunu görüyoruz” diyerek “Geniş cephe” sürecini başlattı. “Helalleşme” bu sürecin önemli sloganıydı.
Kılıçdaroğlu’nun 6’lı masa girişimi CHP’nin en radikal adımıydı. CHP, sağındaki dindar, muhafazakar, milliyetçi siyasi partileri yok sayan, bunların önemli bir bölümünü rejim için tehlikeli olarak gören yaklaşımı terk etti. 6’lı masanın hazırladığı 200 maddelik demokrasi programı, tarihi olarak anlamlı bir asgari demokrasi ve uzlaşma programıdır. Kılıçdaroğlu’nun izlediği geniş cephe stratejisi, CHP’de uzun süre dirençle karşılaştı.
Özgür Özel, Kılıçdaroğlu’nun yanında tecrübe kazanmış bir yeni lider adayı olarak 31 Mart 2024 seçimlerinden zaferle çıktı. CHP artık iktidar adayı bir parti. Yüzde 25’lik kararlı bir seçmen kitlesinin desteğiyle yüzde 50’yi aşabilecek bir birikime erişmiş durumda. CHP’yi eleştirmek istersek pek çok şey söyleyebiliriz. CHP içinde gericilik de var, ilericilik de devletçilik de var, liberallik de… Eğer Türkiye gerçek bir demokrasiye ulaşacaksa bunun en önemli taşıyıcı kolonlarından biri CHP olacak.