Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Erdoğan, partisinin Kızılcahamam’daki “Yerel Yönetimler İstişare ve Değerlendirme Toplantısı”nda yaptığı konuşmada, hayat pahalılığının, yağmur gibi yağmakta olan zamların sorumlusunun CHP’li belediyeler olduğunu açıkladı.
Yok, Cumhurbaşkanımız şaka falan yapmıyor açıklamasında gayet ciddi.
Mevzuyu şöyle açıklıyor:
“Muhalefet belediyelerinde vaat yağmurlarının yerini, zam yağmurları aldı. Düne kadar seçim kazanmak için hesapsızca atıp tutanlar bakıyorsunuz bugün ekmekten suya ellerinin altındaki her şeye zam yapıyorlar. Ucuzlatacağız, fiyatını indireceğiz, hatta bedava yapacağız dedikleri hizmetlerin neredeyse tamamında astronomik fiyat artışına gittiler. Gençlere, kadınlara, esnafa, emekliye verilen sözlerin tamamı unutuldu.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan çok üzüldüğünü gösteren ses tonuyla, üstü kapalı olarak vatandaşın da bir miktar bunu hak ettiğini ima ediyor:
“Son seçimlerde muhalefet tamamen ucuz popülizme dayanan bir kampanya yürüttü, hayat pahalılığının altında ezilen insanımızın bu popülizme kapılmasına engel olamadık.” (1 Temmuz)
✪✪✪
Erdoğan’ın bu sözleri şöyle bir Türkiye fotoğrafını ortaya koyuyor…
31 Mart seçimlerinde AK Partinin kazandığı illerde, ilçelerde hayat güllük gülistanlık, refah seviyesi tavan yapmış durumda… AK Partili il ve ilçelerde vatandaşın tepesine sadece bildiğimiz anlamda yağmur yağıyor, ekmek kuyrukları yok. AK Partili belediye başkanları ellerinin altındaki hiçbir şeye zam yapmamışlar, hatta suyun, ulaşımın, ekmeğin fiyatlarını indirdikçe indirmişler, indirdikçe indirmişler, artık fiyatlarda inecek yer kalmamış!
CHP’nin kazandığı illerdeki, ilçelerdeki vatandaşların hayatı ise cehenneme dönmüş.
CHP’li belediye başkanlarının 8 liradan sattıkları 250 gramlık ekmeği, AK Partili belediye başkanları vatandaşlarına 5 liraya satıyorlar, hatta ne 5 lirası, 3 liraya, 2 liraya satıyorlar.
CHP’li belediye başkanları su, ulaşım fiyatlarına zam yaparken AK Partili belediye başkanları hayat pahalılığının altında ezilen vatandaş nefes alabilsin diye mevcut fiyatları indiriyorlar…
CHP’nin kazandığı illerde ulaşım fiyatı 20 lira AK Partinin kazandığı illerde 10 lira!
✪✪✪
Öyle mi gerçekten?
İstanbul’da 250 gram halk ekmek fiyatı 8 lira, Kayseri’de 210 gram 8 lira, Konya’da 200 gram 7 lira, Riza’de 250 gram 10 lira, Ankara’da 250 gram 6 buçuk lira, Gaziantep’te 200 gram 6 lira, Kocaeli’de 200 gram 7 buçuk lira. Malatya’da zamın eli kulağındaymış, en iyi beklentiye göre 220 gram 6 liradan satılacakmış.
Halk ekmek fiyatları arasında AK Partili belediyeler ile CHP’li belediyeler arasında büyük farklar var mı?
Yok.
Çünkü vatandaşın ekmek sorunu yerel yönetimleri aşıyor, ortada yapısal bir sorun var:
Elektriğe, doğalgaza, benzine, mazota zam üstüne zam yapan bir merkezi yönetimin olduğu ülkenin yerel yönetimi ne yapsın?
Merkezi yönetimin uyguladığı kötü ekonomi politikasının uçurumun kenarına bıraktığı ülkeyi yerel yönetimin kurtarması mümkün mü?
Hayat pahalılığının altında ezilen vatandaşın halk ekmekten ucuza ekmek alması sorunu çözüyor mu?
Halk ekmekten ucuza ekmek aldı, peyniri, zeytini, yağını, salçasını nereden alacak?
✪✪✪
Merkezi yönetimin vatandaşın tepesinden yağdırdığı zamları nereye koyacağız?
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ekonomik krizin sebebi olan, yürüttüğü kötü ekonomi politikasının neticesinde halkı açlık sınırında yaşamaya mahkum eden, evine ekmek götüremez hale getirip halk ekmek kuyruğunda beklemek durumunda bırakan “merkezi yönetim” için söyleyeceği bir söz yok mu?
İktidarın “faiz sebeptir, enflasyon sonuçtur” tezimin bu ülkeye maliyeti ağır oldu, faturayı en ağırından ödettiği halkından bir özür dilemesi gerekmiyor mu?
Mehmet Şimşek ekonominin başına geleli tam bir yıl oldu, ülke rasyonel zeminden nasıl uzaklaştıysa, işler rayından nasıl çıktıysa bir yılda bir arpa boyu yol gidilemedi.
Mehmet Şimşek çalışıyor, çırpınıyor ama ekonomiyi düzeltemiyor bir türlü.
Erdoğan’ın konuşmasında ortaya çıkan bir gerçek daha var. O da şu:
CHP seçimleri kazanmak için hamasetin dibini buldu, popülizmde tavan yapmış, her yolu mübah saymış, helal, haram demeden ellerinin altındaki devletin bütün imkanlarını seçimleri kazanmak için kullanmışlar.
Ama AK Parti seçim kaybetme uğruna ilkelerinden vazgeçmemiş, devletin muslukları elinin altında olmasına rağmen ülkenin ekonomisi zarar görmesin diyerek, seçimleri kaybetme pahasına seçim ekonomisi uygulamamış. Hamasete, popülizme tevessül etmemiş.
Seçim kampanyasını demokratik sınırların içinde tutmuş, hak, hukuk, adalet, ahlak, vicdan neyi gerektiriyorsa onu yapmış.
Gibi… Sanki… .