Avrupa Birliği sürecine engeller çıkarıldığında Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Gerekirse adına ‘Kopenhag değil, Ankara kriterleri’ deyip yolumuza devam ederiz” demişti.
Normalleşme süreciyle ilgili de benzer bir süreç işliyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Kelebek ömürlü olmasın” diye uyarmıştı. Tam aksine normalleşme sürecinin kelebek etkisi yapması bekleniyordu.
HASAR ALDI
Ama Özgür Özel’in neden olduğu yol kazası, Bahçeli’nin resti nedeniyle normalleşme ağır bir hasara uğradı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “İade-i ziyaretimizin üzerinden daha iki gün bile geçmeden yapılan ve daha sonra dozu sürekli artırılan çiğlikleri herkes takip ediyor. Karşımızdakilerin ciddi bir hazım problemi yaşadıkları anlaşılıyor” diye tepki göstermişti.
RAFA MI KALKTI
Peki bu durumda normalleşme süreci tamamen rafa mı kaldırıldı?
İlk başlardaki heyecanını kaybetti, sınırları daraldı ama tamamen ortadan kalkmadı.
NORMALLEŞME BİTMEDİ
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, “Normalleşme benim nezdimde bitmedi. Çünkü normalleşmenin toplumsal bir karşılığı var. Bu toplum kavgadan, gerginlikten bıktı. Bu toplum iktidarla muhalefetin Karagöz-Hacivat gibi kısır kavgaları yıllarca sürdürmesinden bıktı. Bu toplum artık kendi sorunlarının konuşulmasını istiyor” dedi. Özgür Özel işin bam teline dokundu. Bu millet devletin tepesinde kavga istemiyor.
KIYMETİNİ BİLMEDİLER
Normalleşme süreciyle ilgili olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın cephesinde son durum ne? Erdoğan, parti kurmaylarına “CHP’ye iade-i ziyarette bulunduk. Kıymetini bilmediler. Ama biz normalleşme sürecini devam ettireceğiz” diyor.
MİLLİ MESELELERDE NORMALLEŞME
Cumhurbaşkanı Erdoğan, milli meselelerde normalleşmeyi istiyor. “Biz günlük tartışmaların dışında tutulması gerektiğine inandığımız; ülkemize, milletimize ve devletin güvenliğine dair konularda bir ortak bakış açısını, bir ortak duyguyu yakalamaya çalışıyoruz. Sivil ve özgürlükçü anayasa, terörle mücadelede ve dış politika gibi milli meselelerde iç cepheyi sağlamlaştırmanın gayreti içindeyiz” sözleri de bunu ortaya koyuyor.
ÖZGÜR ÖZEL FARKI
Normalleşme sürecinin Özgür Özel açısından ayrı bir önemi var. Kemal Kılıçdaroğlu yıkıcı bir muhalefet yaptı. Özgür Özel, normalleşme siyaseti ile kendine alan açtı. Kılıçdaroğlu’ndan farklı bir çizgi oluşturdu. Böylece Kılıçdaroğlu ve Ekrem İmamoğlu’nun önüne geçti. Özgür Özel şimdi bunu terk ederse Kılıçdaroğlu’nun kötü bir kopyası olur. Zaten Kılıçdaroğlu ile İmamoğlu’nun kıskacı ile karşı karşıya, bir de eski politikalara teslim olursa kendi farkını ortadan kaldırır.
Özgür Özel’in önündeki en büyük handikaplardan birisi “sıradanlaşmaktır”.
KILIÇDAROĞLU’NUN ÜSLUBU
Siyasileri eleştirecek olsam da dikkatli bir dil kullanmaya çalışırım. Kemal Kılıçdaroğlu’nun son dönemlerdeki açıklamalarını takip ederken hangi başlığı atacağım, ne diyeceğim konusunda zorlanıyorum.
Çünkü Kılıçdaroğlu barut gibi. Öyle bir hırsla saldırıyor ki, züccaciye dükkânına girmiş fil gibi kırıp döküyor. Her tartışmada seviyeyi daha da düşürüyor.
Sinan Oğan’a verdiği yanıtı görünce artık bu kadar da olamaz dedim.
Sinan Oğan, ATA İttifakı’nın cumhurbaşkanı adayıydı. 14 Mayıs seçimlerinde yüzde 5.2 oranında oy aldı. İkinci tur öncesinde Kılıçdaroğlu, Sinan Oğan’ı ziyaret edip kendisine destek vermesini talep etti.
SİNAN OĞAN AÇIKLADI
Sinan Oğan, Kılıçdaroğlu’nun kendisine cumhurbaşkanı yardımcılığı ve üç bakanlık teklif ettiğini açıkladı.
Bunun üzerine Kılıçdaroğlu’nun ne yapması beklenirdi? Ya diyecekti ki ‘Hayır doğru söylemiyor’ ya da ‘Onu değil, şunları teklif ettim’. Peki o ne yaptı?
HAKARETLER
Sinan Oğan’a,
- “Sana bırak 3 bakanlık ve cumhurbaşkanı yardımcılığı vermeyi, boyatmak için ayakkabılarımı bile vermem!”dedi.
- “Sen bekacı değil, paracıymışsın” dedi.
- “Sen domuz bağcı teröristlerin ortağısın” dedi.
-“Bir B.O.P. ajanısın” dedi.
Dedi de dedi.
Sinan Oğan’la konuştum. İlk tur seçimlerden sonra Ankara Büyükşehir Belediyesi’ne ait bir tesiste Kılıçdaroğlu ile bir araya geldiklerini söyledi. Kılıçdaroğlu’nun kendisine cumhurbaşkanı yardımcılığı ve 3 bakanlık teklif ettiğini açıkladı.
Bunlar şaşırtıcı değil.
ÜMİT ÖZDAĞ’A BAK SİNAN OĞAN’I ANLA
Kemal Bey, cumhurbaşkanı adayı olmak için yüzde 1 oyu bile olmayan 6’lı Masa’daki 4 partiye cumhurbaşkanı yardımcılığı, 8 bakanlık ve 39 milletvekili vermedi mi?�
Ümit Özdağ’a bir cumhurbaşkanı yardımcılığı, MİT Başkanlığı ve üç bakanlık teklif etmedi mi? Bunu hem 6’lı Masa’daki ortaklarından hem de CHP’den gizlediği ortaya çıkmadı mı? Ümit Özdağ ile gizli protokol yapan yüzde 5.2 oranında oy alan Sinan Oğan’a neler teklif etmez?
BİR EL KAYSERİ’Yİ KARIŞTIRIYOR
Kayseri hayırseverlerin birbiriyle yarıştığı bir şehirdir. Kayseri ticaretin, üretimin şehridir. Ancak Kayseri son günlerde olaylarla gündemde.
Eline baltayı alan iki kişi Atatürk büstüne saldırdı. Görüntülerini izledim, fotoğraflarının çekilmesi için özellikle poz veriyorlar. Belli ki ajan provokatörlere ‘Atatürk büstüne saldırın’ talimatı verilmiş.
SİLAHLA YARALAMA
Seçimlerden sonra Kayseri Pınarbaşı’nda ise eski MHP’li Belediye Başkanı Memduh Uzunoğlu’nun kardeşi Ejder Uzunoğlu ve beraberindekiler CHP’den Belediye Meclisi üyesi olan Şerafettin Bahadır’ı önce darp edip sonra silahla yaralıyorlar.
SURİYELİ KIZ ÇOCUĞUNA TACİZ
Önceki gece ise Suriyelilerin bir kız çocuğuna cinsel tacizde bulunduğu haberi yayılıyor. Bunu söylemekten utanıyorum ama sadece olayı tarif etmek için yazıyorum. Yoksa alçakça cinsel tacize uğrayan kız çocuğunun hangi milletten olduğu önemli değil. Suriyelilerin, Türk kız çocuğuna cinsel tacizde bulunduğu iddiasıyla kitleler harekete geçiriliyor. Bir grup, Suriyelilere ait işyerlerine, evlere saldırıyor. Yakıp yıkıyorlar. Yangını söndürmek için gelen itfaiyeye dahi engel oluyorlar. Savaşta bile itfaiye ve ambulans engellenmez.
Emniyet görevlileri, cinsel tacize uğrayan Suriyeli kız çocuğu ve ailesinin devlet koruması altında olduğunu söylüyor, ama öfkeli kalabalık bir türlü teskin olmuyor.
BU OYUNU TANIYORUZ
Biz bu oyunu Ankara’da Altındağ’da gördük. Altındağ’da da dışarıdan gelen bir grup Suriyelilerin evlerine, işyerlerine saldırdı.
Türkiye’de gayrimüslim vatandaşlarımıza yönelik 6-7 Eylül olaylarının utancını yıllardır silemedik. Şimdi organize gruplar tarafından Suriyelilere yönelik linç olayları yaşanıyor.
Ama özellikle de huzurun, hayırseverliğin, üretimin, ticaretin, vatana bağlılığın zirvede olduğu bir şehrimiz olan Kayseri’de bunların yaşanması çok üzücü, çok düşündürücü.