Toplum için çok önemsenen bir olay, salı günü gerçekleşti.
2 Mayıs 2024'de CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in, Partili Cumhurbaşkanı Erdoğan’la AKP Genel Merkezi’nde yaptığı görüşmenin üzerinden yaklaşık 40 gün geçtikten sonra Erdoğan’ın, Özel’i CHP Genel Merkezi’nde ziyaret etmesi, toplum tarafından olumlu karşılandı. Bir buçuk saat süren görüşmenin ülkeye ne katkı sunacağını ileriki günlerde göreceğiz…
Görüşmenin ana gündem maddeleri olarak; “Çöken ekonomi, hukuk devleti olmaktan çıkış, çalışan ve emeklilerin gelir payı, ücretlerin yeniden ayarlanması ve Türkiye’nin uluslararası kurumlardaki yükümlülüklerin yerine getirilmesi ve diplomasi gibi konuların” konuşulduğu aktarıldı… Görüşme sonrasında ilk açıklama AKP sözcüsü Ömer Çelik’ten geldi. Çelik; “AKP’li Cumhurbaşkanı’nın Orta Vadeli Program ve 12’nci Kalkınma Planı ile ilgili kazanımları korunacağını ve kayyumdan vazgeçilmeyeceğini “ açıkladı… Görüşme sonrası CHP yöneticilerinin toplantıyla ilgili aktarımları şöyleydi;
“Türkiye’nin ağır bir ekonomik kriz yaşadığını, bu krizin yurttaşları kalıcı yoksullukla karşı karşıya bıraktığını, özellikle asgari ücretle geçinen emekçiler ve 10 bin lira aylık alan emeklilerin durumunun giderek vahim hal aldığını, çay ve hububat üreticileri başta olmak üzere beklentilerin altında kalan alım fiyatlarını, atanmayan öğretmenleri, özel okul öğretmenlerinin sorunlarını, staj ve çıraklık mağdurlarını, emeklilikte kademe bekleyenlerin durumunu, kira yardımı sona erecek afetzedelerin sıkıntılarının gündeme getirildiği’’ vurgulandı…
∗∗∗
Yetkililer; “Emeklilere ve asgari ücretlilere zam yapılmayarak, tarım ürünlerine maliyet altında alım fiyatları açıklanarak, krizin sadece yoksullara yüklenmesini, acı reçetenin dar gelirlilere ödetilmesinin kabul edilemeyeceğini ” vurguladılar. CHP Genel Başkanı Özel'in; “Gezi, Sinan Ateş, Tahir Elçi, Şenyaşar ailesi davalarındaki adalet taleplerini ve Hakkâri Belediyesi'ne kayyum atanması konusunu gündeme getirdiği, AİHM ve AYM’nin verdiği Demirtaş, Kavala ve benzerleri kararlara Yerel Mahkemelerin uymamasının hukuk devletiniteliğine uymadığını ısrarla gündeme getirdi…
AKP’nin açıklamasında ise;” Cumhurbaşkanı Erdoğan’nın, "Türkiye'nin darbe anayasasından kurtulabilmesi için atılması gereken adımların sadece dar bir inisiyatifle değil, en geniş toplumsal uzlaşma zemini, en geniş siyasi uzlaşma zeminiyle gerçekleşmesi gerektiğini ifade etmişlerdir" denildi…
Bu görüşe CHP’nin verdiği yanıtta; ‘‘Yeni anayasa konusunun, günümüzde yakıcı sorunlar yaşayan toplumun temel beklentileri arasında yer almadığı, bu konuda bir toplumsal mutabakat oluşması gerektiği, yeni anayasa meselesinin tartışılması için önce, mevcut anayasaya ve Anayasa Mahkemesi kararlarına uyumun şart olduğu” ifade edildiği… Medya ve basın, yeni CHP Binası’nı hayırlamak üzere 18 yıl önce Baykal’a yaptığı ziyareti hatırlatarak, Erdoğan’ın 2. kez CHP’ye geldiğini yazdı. Evet, Erdoğan 18 yıl önce 10 Haziran 2006 yılında CHP Genel Merkezi’ne geldi. Ama bu ziyaret, nezaket adına yapılmamıştı! O gün AKP son derece sıkıntılıydı. Toplum tarafında ciddi bir şekilde sıkıştırılmıştı… Çünkü; “17 Mayıs 2006 tarihinde Danıştay 2. Dairesi’ne Alpaslan Aslan adlı saldırganın gerçekleştirdiği silahlı eylem sonrasında, Danıştay İkinci Daire üyesi Mustafa Yücel Özbilgin ölmüş, aralarında daire başkanı Mustafa Birden'in de yer aldığı dört üye ise yaralanmıştı... Arslan’ın saldırı gerekçesi, “Laik Demokratik sosyal hukuk devletini yıkmak” ve Cumhuriyet’in temel ilkelerini korumaya çalışan hukuk insanlarını korkutma, yıldırma ve sindirmekti...
Bu saldırı, laiklik ilkesinin yok edilmesini isteyen siyasal İslamcıların FETÖ’la oluşturdukları projenin ilk adımıydı. Bir etkinlikte Başbakan yardımcısı Abdullah Gül’e halk tepki göstermiş, “Türkiye laiktir, laik kalacaktır “sloganlarıyla AKP iktidarının karşısında durmuşlardır…
O gün Erdoğan’ın ziyaretinin nedeni, sıkışmışlıktan kurtulmak için CHP’den güç almak ve destek istemekti… Nitekim istediğini elde etti. Gündemde olan Cumhurbaşkanlığı seçimi nedeniyle açıklanan “27 Nisan E-muhtıra sonrası”, mağduriyetini göstererek, yapılan erken seçimde yüzde 49 oy alarak, bugünkü karanlık Türkiye’nin yapı taşlarını döşemeye başladı…
∗∗∗
CHP/AKP genel başkanlarının ilk görüşmesinden sonra AKP; Hakkari’ye kayyum atadı. Sokak Hayvanlarını uyutmak istedi, Etki Ajanı yasasını hazırladı, Seferberlik ilanını Cumhurbaşkanlığına verdi ve eğitimi, tarikat ve cemaatlere bırakarak cahiliye dönemine dönme yolunu açtı…
AKP normalleşmede ne kadar samimi? 31 Mart seçimi sonrasında güç kaybeden, yerel iktidarı CHP’ye bırakmak zorunda kalan Erdoğan, toparlanmak adına 18 yıl öncesinde uyguladığı planı yeniden yaşam geçiriyor… Hatırlayın; 15 Temmuz hain FETÖ kalkışması sonrası Yenikapı’da düzenlenen mitinge CHP katılmış, AKP’ye güç katmıştı. Böylece, ülkede yapılan tüm anti demokratik ve hukuk dışı işlemlere CHP meşruiyet kazandırmıştı. AKP ahlak ve etik dışı siyasete sığmayan, çıkarı adına sinsice oyun oynamasını çok iyi bilir! Bu nedenle CHP ve toplumsal muhalefet akıllı olmalı, dik durmalı, oynanan oyunları görmeli ve halka göstermelidir. Halkın gözünde yerlere serilmiş AKP’nin payandası olunmamalı ve ayağa kalmasına izin vermemelidir…