ŞANLIURFA — Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi girişinin hemen yanında, Mart ayındaki yerel seçimlerden bu yana iki poster asılı.
Posterlerin biri kırmızı ve üzerinde beyaz harflerle “Torpil, yolsuzluk, rüşvet ve israf yok!” yazıyor.
Diğerinde ise bir telefon numarası var: “İsraf ve yolsuzluk WhatsApp ihbar hattı.”
Şanlıurfa’nın oyların yüzde 38’ini alarak seçilen yeni belediye başkanı Mehmet Kasım Gülpınar’ın seçim kampanyasının odağında kötü yönetimle mücadele vardı.
Gülpınar, 31 Mart’ta muhafazakar Yeniden Refah Partisi’nden (YRP) seçilen iki belediye başkanından biri oldu. YRP, Türkiye genelinde oyların yüzde 6,2’sini alırken ana muhalefet partisi CHP ve iktidardaki AKP’nin ardından en başarılı üçüncü parti haline geldi.
YRP'nin seçim başarısında ülkede yaşanan birçok gelişmenin etkisi vardı ama en nihayetinde partinin yükselişinde vatandaşların yaşadığı ekonomik sıkıntılar ile AKP’de gördükleri yolsuzluk ve israfa yönelik artan memnuniyetsizlikleri büyük rol oynadı.
Gülpınar’ın ofisinde
Belediye binasının yedinci katındaki ofisinde Turkey recap’e konuşan Gülpınar, seçim sonuçlarına şaşırmadığını söylüyor.
“Çünkü halkın çok talebi vardı. Aslında ben istemedim. Belediye başkanı olmak hiçbir zaman istemedim. Ama sonuçta siyasetçiyiz biz. Hani halk ne diyorsa onu yapmak lazım. Halktan çok talep geldi. Ben de artık o taleplere karşı koyamadım, -mecburen...”
Uzun yıllardır siyasetin içinde olan Gülpınar, dört dönem AKP milletvekilliği yaptı. Gülpınar, Ocak ayında AKP’den istifa etmesi öncesinde de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın başdanışmanlarından biri olarak görev yapıyordu.
Mehmet Kasım Gülpınar, Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’ndeki makam odasında
AKP’nin Şanlıurfa’daki adaylığını desteklememesi üzerine istifasını sunan Gülpınar, bunun ardından “o zaman onu uygun görmesi” sebebiyle YRP’ye geçtiğini anlatıyor.
Gülpınar, kentte kazanılan başarının ona mı yoksa partisine mi ait olduğu sorulduğunda gülümseyerek bu soruya cevap vermesinin uygun olmayacağını söylüyor.
“Bir ipucu olabilir belki … halk Kasım Gülpınar belediye başkanı olsun dedi, bunu istedi, parti belirtmedi.”
Kentte kazanılan başarıda yerel seçimlerde partilerini yalnız bırakan çok sayıda AKP’linin payı büyüktü. MetroPOLL araştırma şirketine göre, ülke genelinde bir milyon seçmen AKP’yi bırakarak YRP adaylarına yöneldi. Aynı zamanda CHP de AKP’den 1,3 milyon oy aldı.
Muhafazakar bölünme
AKP ve CHP’nin yüzde 37,8 ve 35,5’lik oy oranlarıyla karşılaştırıldığında YRP’nin yüzde 6,2’lık oyu oldukça geride kalıyor. Ancak Middleburg Üniversitesi’nden siyaset bilimci Şebnem Gümüşçü’ye göre bu, seçimlere ilk kez AKP ittifakı olmaksızın giren genç bir parti için önemli bir başarı.
Gümüşçü, YRP’nin yükselişinin Türkiye’nin siyasi yelpazesinin sağında yaşanan olası bölünmelerin işaretçisi olabileceğini düşünüyor: Bu yelpazede bir sarkaç gibi salınımlar gerçekleşiyor ve bu salınımlar bölünmüşlük ile bir aradalık arasında yaşanıyor.
“Özellikle şu noktada Yeniden Refah Partisi ile yüzde altılık oy oranlarının uzun süredir AKP’nin temsil ettiği bloktaki bölünmüşlüğe dair yeni bir eğilime işaret ettiğini söylemek mümkün.”
YRP Genel Başkanı Fatih Erbakan 2024’teki seçim kampanyasını genel olarak AKP seçmenlerine seslenmek üzerine kurdu. Milli Görüş hareketinin kurucusu Necmettin Erbakan’ın oğlu, iktidar partisini sert biçimde eleştirdi. Özellikle de devam eden ekonomik sıkıntılar, faiz politikası, İsrail’le devam eden ticaret ve yolsuzluk konularında…
Erbakan’ın verdiği mesajlar Türkiye’nin muhafazakar seçmenleri arasında karşılık buldu. Bu grup, Mart seçimlerine kadar Erdoğan’ın öz hakiki Refah Partisi’nden (RP) ayrılmasının ardından kurduğu AKP’yi destekliyordu.
Şanlıurfa Büyükşehir Belediyesi’nin girişine asılı pankartlarda da israf ve yolsuzlukla mücadeleye dikkat çekiliyor
İki farklı zihniyet
YRP toplumun büyük kesimlerinde kadın hakları başlığındaki oldukça muhafazakar görüşleri, LGBTİ konusundaki tutumları ve aşı karşıtı olmasıyla biliniyor. Gülpınar ise Urfa’daki seçim kampanyasında daha çok hükümetin kamu kaynaklarını nasıl harcadığına odaklandı.
Seçim döneminde yaptığı konuşmalardan birinde, “Bu seçim, iktidarın bütün gücünü kullanan, her şeyiyle sokağa dökülen ve bütün kaynakları hoyratça harcayan AK Parti ile bizim aramızda,” diyordu Gülpınar.
“Yani [bu seçim] iki zihniyet arasında geçiyor. Bu seçim bizim ile hükümetin tüm kaynaklarını kullanan AK Parti arasında.”
Belediye başkanı olduktan sonra ise AKP’ye yönelik eleştirilerini azalttı.
Eğer AKP’de bu kadar çok sorun varsa partiden neden daha önce ayrılmadığı sorulduğunda, Gülpınar bir milletvekili olarak görevinin belediye politikalarını düzeltmek olmadığını söylüyor ve muhalefet belediyelerine dair de yolsuzluk iddiaları olduğunu sözlerine ekliyor.
AKP’de kalsaydı da benzer politikalar izleyeceğini ve daha önceki yanlışları düzelteceğini savunan Gülpınar, seçim sonuçlarıyla ilgili konuşurken “AK Parti'nin son dönemlerde tabii biraz halktan kopması, uzaklaşmasının etkisi var burada” diyor. YRP’li belediye başkanına göre seçmenler AKP’deki “üstten bakış açısından” hoşlanmadı.
Urfa’daki Balıklıgöl hem yerli hem de yabancı turistlerin uğrak noktalarından biri
Seçmenlerin israf ve yolsuzluktaki artışı gözlemlendiğini ve kendi ürettikleri kaynakların bu yönde harcanmasını istemediğini kaydeden Gülpınar, şöyle devam ediyor:
“Şimdi halk diyor ki … ben niye onun arabasına destek olayım. Niye onun benzinini ben kendi cebimden vereyim, -böyle bir hakkı olmadığı halde…”
Gülpınar’a göre, tüm bunların ardından “Urfa bir mesaj verdi ve mesajı iyi okumak lazım”.
Şanlıurfa seçmeni Ahmed Akdeniz de Gülpınar’a katılıyor.
“AK Parti’ye kuruldu kurulalı [oy] verdik. Ama artık yeter, mahvetti bizi” diyor Akdeniz. Gündeminde ekonomik sıkıntılar var, yine de gelecekten umutlu.
Gülpınar’dan bahsederken “kendimiz için değil milletimiz için [oy] verdik” diyor ama belediye başkanının birkaç ay öncesine kadar AKP’li olduğunun bahsi geçmiyor, “Allah’a bin şükür başımıza geldi” diyor.
Akdeniz, oğlu gibi AKP milletvekili olan Gülpınar’ın babasından da bahsediyor ve muhafazakar bir şehir olan Urfa’da aile ve aşiret bağlarının önemine dikkat çekiyor. Gülpınar’ın dedesi de Urfa’nın önemli kabul edilen şeyhlerinden bir tanesiydi.
YRP’nin kazandığı başarının Erdoğan’ın seçimlerden sonra gelen İsrail’le ticareti kesme kararında etkili olduğu düşünülse de Urfa’da Turkey recap’e konuşan seçmenlerin hiçbiri oy verirken hükümetin İsrail politikalarını dikkate aldığından bahsetmedi.
Birçokları, Balıklıgöl’deki balıkların kutsal olduğuna inanıyor
Kurumsal problemler
Analist Selim Koru, kurumsal yorgunluk, yolsuzluk ve bürokratikleşmeyle boğuşan ve seçmenler nezdinde de hayalkırıklığı yaratan AKP’nin problem çözme becerisinin azaldığını düşünüyor.
“2000’lerdeki düşünce merkeze kaymak ve tüm bunları İslamcı sağa çekmekti. Yaklaşık çeyrek yüz yıl sonra, bence bu çaba bir karşılık buldu ancak AK Parti de oldukça yoruldu.
“Başarma yeteneklerini kaybettiler ve bu noktada da Yeniden Refah devreye girdi. Sahnede merkez siyaseti İslamcı sağa daha fazla çekebilecek yeni bir aktör vardı.”
YRP’nin son yerel seçimlerdeki başarısı tartışmaları da beraberinde getirdi. Muhafazakar bir parti olan YRP’nin İslami toplumsal politikaları ilerici kesimin yanı sıra LGBTİ’ler ile kadın hakları kuruluşlarının da tepkisini çekti. Ancak Şanlıurfa’da YRP’ye oy verenler arasında birçok farklı kesimden insan var.
Avukat Şirin Cemile Kızılkaya onlardan bir tanesi. Şanlıurfa Barosu Kadın Hakları Merkezi’nin yıllık raporlarının bulunduğu masanın arkasında oturan Kızılkaya, YRP’ye oy verirken rahat olmadığını söylüyor.
Masasının üzerindeki raporun kapağında bir fotoğraf ve bir de slogan var: “Bedenimiz, hayatımız, kararımız bizim! Aileniz sizin olsun!”
“Benimki stratejik bir oydu. Aslında biraz emanet oy gibi oldu benim için” diyor Kızılkaya. “Herkes Kazım Gülpınar belki de liyakati biraz daha öne çıkartabilir, kimseye torpil yapmaz dedi. Çünkü herkeste artık bunun bezmişliği var.”
Seçimlerin üzerinden sadece bir ay geçmişken YRP ve Gülpınar Urfa’da belirgin değişiklikler yaratmadı. Kızılkaya da koşulların iyileşmesini çok beklemiyor.
Kendisi de Şanlıurfa Barosu Kadın Hakları Komisyonu’nun bir üyesi olan Kızılkaya, meslektaşlarının halihazırda kadın haklarına yönelik çalışmalarda sıkıntılarla karşılaştığınıdan bahsediyor: “Çünkü aynı zihniyetin devamı gibi…”
Avukat Şirin Cemile Kızılkaya Şanlıurfa’daki ofisinde
Yerel dinamikler
Kültürel ve etnik çeşitliliğiyle bilinen Şanlıurfa’da birçok dil konuşuluyor, kentin seçmenlerinin büyük bir kısmını da Kürtler oluşturuyor. Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM), son seçimlerde Urfa’da oyların yüzde 21,5’ini alarak üçüncü parti oldu. DEM aynı zamanda 2019’da sadece bir olan ilçe belediyesi sayısını da yediye yükseltti.
Eski Şanlıurfa Baro Başkanı Velat İzol oyunu DEM Parti’ye vermiş. DEM, belediye meclisinde güçlü bir temsiliyet elde etse de 2023’teki genel seçimlerle kıyaslandığında Urfa genelinde 50.000’e yakın oy kaybetmiş. İzol, bu oyların büyük kısmının Gülpınar’a gittiğine inanıyor
“[DEM’in elde ettiği oy oranı] bu kadar baskıya, yıllardır genel başkanlarının, siyasetçilerinin, milletvekillerinin cezaevinde olmasına rağmen yine de bir başarıdır, halkın başarısı” diyen İzol, büyükşehir belediyesinin kendi partisi tarafından yönetilmesini istediğini saklamasa da kutuplaştırıcı bir dil kullanmadığı için Gülpınar’ı tebrik ediyor.
“Kötü bir söylemi olmadı. Ne AK Parti'ye karşı bir kötü söylemi oldu ne DEM Parti'ye karşı … Sadece belediye başkanlığı yapacağını, Urfa'yı yöneteceğini söyledi.”
İzol’e göre Gülpınar’ın başarısının bir sebebi de buydu.
“Yeri geldi Arapça konuştu, yeri geldi Kürtçe konuştu, yeri geldi Türkçe konuştu. Çarşıda turisti gördüğü İngilizce konuştu. [Kutuplaştırıcı bir dil kullanma yoluna] gitmedi ve aynı şekilde devam ettireceğini tahmin ediyorum. Tabii ki aslında bu normal bir şey ama... görmediğimiz için bize ilginç geliyor.”
Şanlıurfa’nın Mevlid-i Halil Camii’nde dua eden bir adam
Yekpare geniş bir anın parçalanmaz akışı
Ofisindeki konuşmada Gülpınar, belediye meclisinde hangi partilerle işbirliğine gidebilecekleri sorulduğunda yerel yönetimin demokratik olacağı cevabını veriyor.
“Sonuçta biz burada belediyecilik yapacağız, siyasetten öte hizmet yapacağız … Bizim burada amacımız, derdimiz halka iyi bir belediyecilik hizmeti vermek. DEM Parti gibi Urfa'daki her türlü seçmen, her görüşten insan bana oy verdi.”
Tüm bunlar, Mart ayındaki seçim sonuçlarında yerel dinamiklerin anahtar rol oynadığını gösteriyor ve ne YRP adayları ne de seçmenleri yekpare bir yapı oluşturuyor.
Akademisyen Şebnem Gümüşçü, “Bazı [YRP yöneticileri] ahlak, ruhsal gelişim ve İslam başlıklarına vurgu yapılmasıyla daha çok ilgileniyor. Diğerleri ise yolsuzluk, enflasyon ve hukuksuzluk konularında daha kaygılı” diyor.
Gümüşçü’ye göre partide cinsiyet eşitliği, kadın hakları ve nafaka ya da çocukların velayeti gibi konularda daha radikal isimler de bulunuyor.
“Bu, farklı sebeplerle bir araya gelen farklı insanların oluşturduğu bir koalisyon ama görünen o ki onları bir araya getiren bir İslami çekirdek var.”
Bütün bunlar ışığında YRP seçmenlerinin gelecekte hangi yöne gideceğini söylemek zor. Urfa Büyükşehir Belediye Başkanı Gülpınar da dahil olmak üzere eski AKP seçmenleri Cumhurbaşkanı Erdoğan hakkında sevgi ve saygıyla konuşuyor, onu hala destekliyor.
Gümüşçü, Erdoğan’ın vatandaşların verdiği bu mesajı alması ve ekonomik sıkıntıları gidermesi, kitlelerin yaşam standartlarını yükseltmesi halinde YRP’ye kaybettiği oyların bir kısmını geri kazanmasının mümkün olduğunu düşünüyor ama bu noktada bir problem var.
“Parti için yolsuzlukla başa çıkmak ekonomik sıkıntıları düzeltmekten bile daha zor olabilir. AKP için artık bir çıkış yolu kaldığını düşünmüyorum … [Erdoğan] diğer partilerdeki insanlarla ilişkiler inşa etmeye sürdürmeye gönüllü kadrolarının tamamını kaybetti.”