Erdoğan: En ince detayına kadar takip ediyorum

ORGANİZE suç örgütü lideri Ayhan Bora Kaplan soruşturması üzerinden Cumhur İttifakı’na operasyon çekilmeye çalışılıyor. Burada dikkatli olmak gerekiyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çizdiği çerçevenin içinde kalmak gerekiyor. Çünkü Erdoğan, 22 yıllık devlet deneyiminde buna benzer birçok hadise ile karşılaştı. AK Parti’yi kapatma davasından 17-25 Aralık darbe girişimine ve 15 Temmuz’a kadar...

Eğer Erdoğan, Son dönemde gündeme gelen her hadiseyi tüm boyutlarıyla, en ince detayına kadar takip ediyoruz” diyorsa orada durup düşünmek gerekiyor.

ERDOĞAN’IN BELİRLEDİĞİ ÇERÇEVE

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti’nin önde gelen isimlerinin bir organize suç örgütü soruşturmasına dahil edilmek istendiği yönündeki iddialar hakkında ilk kez konuştu. Yüksek profilli bir açıklama yapmadı. Kimseyi hedef almadı. Sakin olunmasını istedi. Ve en ince detayına kadar takip ettiğini söyledi. Erdoğan’ın belirlediği zemin en sağlıklı zemin. Bunun üzerinde kalmak ve bu çerçeveyi aşmamak gerekiyor. Çünkü Cumhurbaşkanı’nın bildiği çok şeyler var.

OYUNA GELMEMEK LAZIM

Birileri bulanık suda balık avlamak isteyebilir. Birileri mafyanın, uluslararası istihbarat servislerinin sıkça yaptığı gibi bir sis ve toz bulutu oluşturup, her şeyi birbirine karıştırıp bir ‘bulamaç’ yapmak isteyebilir. Bu tuzağa düşmemek lazım. Bu oyuna gelmemek lazım.

FETÖ’CÜLERE DİKKAT

Cevheri Güven ve Said Sefa başta olmak üzere FETÖ’cülerin ağzı sulanarak bu işin üzerine atlamalarını iyi değerlendirmek lazım. Onların ekmeğine yağ sürmemek lazım.

ERDOĞAN: UCU NEREYE DOKUNURSA DOKUNSUN

Cumhurbaşkanı Erdoğan da dünkü grup konuşmasında “Sakin olun, ben her şeyi takip ediyorum. Biraz sabredin, yakında gerçekler ortaya çıkacak” dedi.

Çetelerle mücadele dönemi başladığında Cumhurbaşkanı Erdoğan, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’ya, “Ucu nereye dokunursa dokunsun, sonuna kadar gideceğiz” demişti. Bu olayda da gerçekler ortaya çıktıktan sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın belirttiği gibi ucu nereye dokunursa dokunsun hesabı sorulmalı.

HESABI SORULUR

Erdoğan’ın belirttiği gibi “Kanun dışına çıkan, hatası, kastı veya marazı olan kim varsa hukuk zemininde hesabını mutlaka soruyoruz. Ülke ve millete karşı vazifesini yapmanın hiçbir bahanesi olmaz”...

Cumhurbaşkanı Erdoğan doğru olan çerçeveyi çizdi, noktayı koydu.

ALİ YERLİKAYA’NIN UYARISI

Ben şimdi çetelerle mücadele konusunda büyük başarılara imza atan İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın “Kimler, terör örgütleri ve onların uzantılarıyla, organize suç örgütleriyle bir olup FETÖ taktikleriyle Sayın Cumhurbaşkanımıza, hükümetimize ve siyasilerimize sosyal medya destekli ‘oyun kurmaya’ çalışıyorsa, onların oyunlarını da kurdukları tuzakları da yerle bir edeceğiz” sözünün gereğini yerine getirmesini bekliyorum.

Gerçeklerin ortaya çıkmak gibi bir huyu vardır diyorum, sürprizlere hazır olun diye ekliyorum.

GECE YARISI TOPLANTISI

Önceki gece yarısı Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın MİT Başkanı İbrahim Kalın ve Adalet Bakanı Yılmaz Tunç’la yaptığı toplantı siyasi kulisleri harekete geçirdi. Kimi Ali Yerlikaya’nın toplantıda olmamasından bir senaryo üretti kimi işin aslını öğrenmeye çalıştı.

Ama önemli bir toplantıydı.

GÜNDEM

Toplantının iki önemli gündem maddesi olduğu söyleniyor.

1- Yurtdışında yargıyla ilgili Türkiye hakkında önemli bir dosyanın görüşüldüğü söyleniyor. Yurtdışında Türkiye’yi zorlayacak çapta Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin gündeminde Kavala dosyası var. Avrupa Konseyi, AİHM kararlarının neden uygulanmadığını soruyor. Temmuz ayına kadar savunma vereceğiz. Avrupa Konseyi yaptırım kararı almadan biz bunu kendi iç hukuk yollarımızla çözelim diye bir çaba var.

2- Siyasi kulisleri hareketlendiren Ankara Emniyeti’yle ilgili konuda ise Erdoğan, grup konuşmasında çerçeveyi belirledi.

ERDOĞAN, CHP’YE GİTMEDEN NE YAPILACAK

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın AK Parti grubundaki konuşmasını dikkatli bir şekilde takip ettim.

Özellikle de siyasetteki yumuşamaya ilişkin sözlerinin altını çizdim. Çünkü yeni dönemin ruhunu AK Parti içinde de anlamayanlar var. İktidara yakın medyada yer alanların bir kısmı, Erdoğan’ın muhalefetle birlikte yeni bir siyasi iklim oluşturduğunu, yeni bir siyaset inşa ettiğini anlamadılar.

GERİLİM İSTEYENLER VURGUSU

Erdoğan’ın “Biz, milletimizin de takdir ve talep ettiği bu iklimin Türk siyasetinin normali haline gelmesini ümit ediyoruz. Siyaseti ‘yüksek gerilim hattı’na hapsetmek isteyenler olduğunun elbette farkındayız” sözünün bir anlamı vardı.

YUMUŞAMAYA İHTİYAÇ VAR

Erdoğan, yeni dönemin ruhunu yansıtan siyasetteki yumuşamanın devam edeceğinin altını kalın çizgilerle çizdi. “Türkiye’de siyasetin bir ‘yumuşamaya’ ihtiyacı var ve biz bu konuda her zaman olduğu gibi üzerimize düşeni yapıyoruz, yapacağız” dedi.

CHP’Yİ ZİYARET

Zaten grup toplantısından sonra da kısa bir süre içinde CHP’yi ziyaret edeceğini açıkladı. Özgür ÖzelErdoğan’ı ziyaret ettiğinde bazı konuları gündeme getirmişti. Benim merak ettiğim nokta Erdoğan, CHP’ye gitmeden önce bu taleplerle ilgili adım atılacak mı?   Yani eli dolu gidecek mi?

DEĞİŞİM MESAJI

Erdoğan’ın grup konuşmasında üzerinde durduğu bir başka nokta da AK Parti’deki değişim süreciyle ilgiliydi.

Yorulan arkadaşlarımız, motivasyonunu yitiren arkadaşlarımız varsa, hatası, kusuru, yanlışı olanlar varsa kardeşlik hukukumuzu koruyarak onları dinlenmeye alacağız. Yeni, heyecanlı, dinamik arkadaşlarımızla kadromuzu güçlendirerek yolumuza devam edeceğiz” dedi.

REHAVET YOK UYARISI

Erdoğan çok önemli bir çizgi çizdi.

1- “Millet, 2023 seçimlerinde 5 yıl süreyle ülkeyi yönetme görevini bize verdi” dedi.

2- Yerel seçimlerde bize bir uyarıda bulundu, ama ülkeyi yönetme görevi bizde. Bu ikisini birbirinden ayırmamız gerekiyor” dedi. Bunu 31 Mart yerel seçimlerinin verdiği mesajın üzerine yatma anlamında söylemedi. Tam aksine umutsuzluğa, rehavete, atalete kapılınmaması için uyarıda bulundu. “İçimizde, kadrolarımızda eğer yanlış değerlendirmeler yapanlar, milletin mesajını yanlış okuyanlar varsa; atalete veya tembelliğe tevessül edenler olursa onlarla hiç tereddüt etmeden yollarımızı ayırırız” diye sopayı gösterdi.