lk savaşlarını Akşener öncülüğünde MHP’de verdiler, MHP’yi tam ele geçirecekler ve Bahçeli’yi devireceklerdi ki iktidar ve devlet, elindeki mahkemelerle müdahale etti. MHP’yi vermedi Akşener ve arkadaşlarına, AKP kendine Cumhur İttifakı yaratacaktı ve bu sayede iktidarda kalacaktı. Bu oyun tuttu.
Akşener MHP’yi devralsaydı oradan biraz merkez sağa hafif bir rota çizerek büyümeyi planlıyordu. En azından kulisler böyle diyordu.
İYİ Parti’yi kurmaktan başka çareleri kalmamıştı.
Kuruluşta da az kavgalı sopalı görüntüler yansımadı, ülkücü yoldaş liderler arasında. Bir sürü lider adayı vardı.
Bir merkez sağ partinin doğuyor olması heyecan yarattı. Meral Akşener’in politik söylemleri tutarlıydı. CHP’ye yaslandı, ittifak politikasıyla büyüdü, güven verdi, yüzde 14’lere varan anket oranları İYİ Parti’yi hemen bir çekim merkezi yaptı.
Nihayet siyaset bir merkez sağ partiye kavuşuyordu.
MHP’li olmayan ama siyasete katkı yapmak isteyen demokrat, iyi yetişmiş ekonomist, avukat, bilim insanı vb. Türkiye ve kendileri için bir şans gördüler. Ve İYİ Parti’ye akın ettiler.
Çoğunu sevdik, nesnel, düzgün, konularına hâkim, demokrasi, insan hakları, iyi ekonomi, düzlüğe çıkmak için neler yapılması gerektiğini anlatan insanlardı. Tartışma programlarını adeta işgal ettiler ve İYİ Parti’nin yüzünü parlattılar.
SEVİMLİ UZMANLAR YOK
Tek kadın Akşener, seçim süreçlerinde sazı kendi başına buyruk çalmaya başlayınca, hem Cumhurbaşkanlığı sürecinde iktidarın lehine müdahaleleri hem de yerel seçimlerde sonu hüsran olacağı belli hür ve müstakil ucube kararı ile tarih oldu. Ama partiyi de dağıttı.
Seçimler sürecinde o sevimli uzmanların hiçbiri kalmadı partide. Ki hiçbiri ülkücü kökenden gelmiyordu.
Profesyonel partici ülkücü kadrolarla tek tek partiye katılan iyi niyetli aydınların güzel zaman birlikteliklerine de bomba düşmüştü.
Aytun Çıray bunu ilk gören ve elveda diyenlerdendi.
Bahadır Erdem’ler, Bilge Yılmaz’lar, Ahat Andican’lar, Taylan Yıldız’lar,Durmuş Yılmaz’lar, Ayşe Sibel Yanıkömeroğlu, İBB Grup Başkanı İbrahim Özkan ve arkadaşları, büyükelçi Aydın Adnan Sezgin, Ahmet Zeki Üçok, İYİ Parti Toplumsal Politikalar Başkanı Ece Güner, Prof. Dr. Ümit Özlale, Prof. Dr. Tamer Demirer...
Toplu il istifalarını saymıyorum.
44 milletvekilinden 38 tanesi kaldı, bu yazıyı yazarken hâlâ duruyor mu hepsi bilmiyorum, kuruluşta görev alanlardan Refah Partili, Anavatan Partili, Demokratik Sol Partili ve Doğru Yol Partili olan kimse kaldı mı bilmiyorum. Akşener’e karşı ve parti politikacılarını eleştiren onlarca kişi kapı önüne kondu veya istifa etti. Disiplin kurulu üyeleri mi ararsın...
Tabii bu arada daha kuruluşta çıkan tantanalardan dolayı bir sürü eski MHP’linin İYİ Parti’den atılmasını ve ayrı partiler kurmasını falan saymıyorum. AKP’ye katılanları da.
ON BİNLERCE KİŞİ DARMADAĞIN OLDU
Bir toplama partinin, basiretsiz ve dağıtıcı liderinin kısa süre içinde hali pürmelanini görüyoruz.
Ülkücüler bir başlarına (onlar da çok kayıp verdiler) partideler, bir saflaşma ve arınma oldu. Ne yapabilecekleri ne yapacakları ayrı konu. Belki MHP’yi kemirirler... Yaşamın ne sunacağı belli olmaz.
Laf aramızda tüm bu süreç CHP’nin yeniden toparlanması için de bir fırsat.