Riyad’daki Gazze toplantısının perde arkası

İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi’nin Gazze katliamının sona erdirilmesi ve kalıcı barışın sağlanması amacıyla oluşturduğu Temas Grubu ve bazı Batılı ülkelerin temsilcileri Riyad’da iki gün boyunca toplantı ve önemli görüşmeler yaptılar.

Türkiye’nin dikkat çekici katkısıyla oluşturulan 7 bakanın yer aldığı Temas Grubu Batılı ülkeler dahil birçok ülkenin başkentini ziyaret ederek, acil ateşkes ve kalıcı barış çağrısında bulunmuşlardı. Toplantılara Türkiye adına Dışişleri Bakanı Hakan Fidan katıldı. Türkiye’nin Gazze konusundaki önceliklerini, iki gün boyunca toplantı ve ikili görüşmelerde verdiği mesajları şöyle sıralayabiliriz:

TÜRKİYE’NİN TEMEL ÖNCELİĞİ

* Gazze’deki katliamın en kısa sürede durdurulması, bunun için de uluslararası toplumun acilen harekete geçirilmesi.

* Gazze’deki adaletsizliklerin daimi çözümü için iki devletli çözüme odaklanılması ve bunun yönteminde uzlaşılması. Türkiye 1967 sınırları temelinde, Doğu Kudüs’ün başkent ilan edilmesiyle, bağımsız, egemen ve coğrafi bütünlüğe haiz bir Filistin Devleti kurulana kadar, Ortadoğu’da barış ve istikrarın sağlanmasının mümkün olmadığını tüm ülkelere iletiyor.

* İnsani yardımın acil ve kesintisiz biçimde Gazze’ye ulaştırılmasının sağlanması.

‘NETANYAHU BÖLGEYİ SAVAŞA SÜRÜKLEMEYE ÇALIŞIYOR’

Türkiye tüm görüşmelerinde İsrail’in Gazze halkının yaşam hakkını elinden aldığını söyledi. Özellikle İsrail’i destekleyen ülkelere şöyle denildi:

* Bu adaletsizlik karşısında tepki vermeyen ülkeler var.

* Netanyahu, iktidarda kalabilmek için, bölgeyi bir savaşa sürüklemeye çalışıyor.

* İsrail’in Gazze’de işlediği suçların bölgesel bir çatışmaya dönüşme riskini Türkiye en başından beri dile getiriyor.

* Netanyahu’yu kayıtsız ve şartsız destekleyenler tutumlarını acil gözden geçirmelidir.

* Üçüncü taraflar kendi çatışmalarını bu coğrafyaya taşımasınlar.

‘139 YETMEZ FİLİSTİN’İ DAHA ÇOK DEVLET TANIMALI’

Ne yazık ki 1967 sınırlarına rağmen bu sınırları kabul etmeyenler var. BM’ye tek bir veto nedeniyle üye olamıyor. Ancak Filistin Devletini tanımak İsrail üzerinde bir baskı oluşturmak anlamına da geliyor. Şu ana kadar 139 ülke Filistin’i devlet olarak tanıdı. Bu sayının artması önemli. Özellikle de Batılı ülkelerin artık adım atması şartı.

BEŞ ÜLKE SIRADA

Kısa bir süre önce “Barış ve güvenliği sağlamanın tek yolu” olarak Filistin Devleti’ni tanımaya hazır olduklarını açıklayan İspanya, İrlanda, Slovenya ve Malta görüşmelerde İsrail’e “Katliamı sürdürürseniz, Filistin Devleti’ni en kısa sürede tanıyacağız” mesajı verdiler. Norveç de bu ülkelerle aynı görüşte.

54 ÜLKENİN VİCDANI NEREDE

Gazze’de her gün kadın ve çocuklar başta olmak üzere siviller katledilirken, “medeniyet, hukuk, barış” tan en çok bahseden Batı’nın sözde büyük ülkeleri nerede? Fransa, Almanya, Birleşik Krallık, ABD, Portekiz, Hollanda, Finlandiya, Danimarka, Belçika, Yunanistan’ın vicdanı öldü mü? Peki Japonya’nınki ne zaman öldü, atom bombası atıldığında mı?

İSRAİL VE DESTEK VERENLERE BASKI UNSURLARI YOLDA

Başta İslam İşbirliği Teşkilatı ve Arap Ligi ve dünyada vicdanını kaybetmemiş ülkeler İsrail ve İsrail’e destek veren ülkelere karşı uygulanabilecek baskı unsurlarını da iki günlük toplantıda konuştu. Birçok öneri masaya geldi. Temel hedef sadece belli ülkeleri değil, bu baskı unsurları paketine mümkün olduğunca ülkeyi dahil etmek. Özellikle de Batılı ülkeleri... Edindiğim bilgiler bazı Batılı ülkelerin de destek vereceği yönünde. Peki hem İsrail’e hem de İsrail’i desteklemeye devam eden ülkelere karşı masadaki baskı unsurları neler ve ne zaman açıklanacak? Yabancı kaynaklarımdan edindiğim bilgiler şöyle:

* Batılı ülkeler de artık İsrail’e silah satışını kesmeyi, hatta teknolojiye erişimini kısıtlamayı öneriyor.

* Hava sahasının kısıtlanması yine öneriler arasında.

* En dikkat çekici öneri ise Fransa’da yapılacak olimpiyatların boykot edilmesi. 2024 Yaz Olimpiyatları Paris’te yapılacak. Olimpiyat boykotu daha önce de yaşanmıştı. 1979 Yılında Sovyetler Birliğinin Afganistan’ı işgal etmesinin ardından ABD’nin başlattığı boykotla 1980 yaz olimpiyatlarına sadece 80 ülke katıldı. 4 yıl sonra ABD’de yapılan olimpiyatları ise Doğu Bloku ülkeleri boykot etti.

* Gelecek hafta İslam İşbirliği Teşkilatı’nın Dışişleri Bakanları toplantısı var. Bu toplantıda baskı unsurlarının neler olabileceği bir kez daha konuşulacak. Ardından devlet başkanları zirvesi yapılacak. Alınacak kararların bu zirvede açıklanması bekleniyor.

BİTİRİRKEN...

Genel çerçeveye bakarken, şunu da ekleyelim:

* Ne yazık ki ABD, HAMAS’ı İsrail’in şartlarını ne pahasına olursa olsun kabul etmeye zorluyor. Bu noktada bölgeden bazı ülkelerin de desteğini arıyor. Bunların arasında Türkiye’nin bulunmadığını söylemeye gerek yok.

* Filistin’i destekleyen Türkiye gibi ülkeler ise İsrail’in üzerindeki baskıyı artırmak, Filistin’e destek olan ülkelerin sayısını artırmak için çaba harcıyor.

* İsrail’in Refah’a olası bir operasyonunun önüne geçmek için de Filistin yanlısı tarafın büyümesi ve İsrail’in eylemlerine daha güçlü bir muhalefet gerekiyor.

* Bir yanda dünya kamuoylarında İsrail’e yönelik tepki artıyor. Bu tepkinin toplumsal hareketlere dönüşme ihtimali Batılı ülkeleri de endişelendiriyor.

* İran- İsrail arası gerginlik, Gazze’deki katliamın bölgesel yansımasıydı. Bir sonraki yansıma, hem bölgede hem Batıda daha ciddi toplumsal huzursuzluk yaratabilir. Kısacası artık herkes aklını başını alsın.