20 yılı aşkın bir iktidar ve bu sürenin doğal olarak getirdiği yıpranma, pandemi, savaşlar, ekonomideki sıkıntılar seçim sonuçlarını etkileyen genel kabul gören başlıklar.
Seçim sonuçlarındaki başarısı nedeniyle CHP’yi kutlarım. Bu başarıda CHP açısından neler etkili oldu önce ona bakalım;
- Yeni ve genç isimler sokağa inip, insanlara dokunan bir kampanya yürüttüler.
- Bire bir vatandaşın sorunlarını dinleyerek, öneriler aldılar. Örneğin CHP’nin Çankaya Belediye Başkanı site yöneticilerini, kendisine bağlı mahallelerin esnafını, gençleri gruplar halinde topladı. WhatsApp grupları oluşturarak, sorunları paylaşmalarını istedi.
- Gençlerin ilgisi de kuşkusuz bu başarıda etkili oldu.
- Ekonomideki sıkıntı, hayat pahalılığı da seçmeni tepkisel olarak CHP’ye yönlendirdi.
- Kent ittifakı CHP’ye kazandırdı.
CHP yerel seçimlerden Türkiye’nin birinci partisi olarak çıktı. Asıl zorluk ise şimdi başlıyor. Seçmen hiçbir siyasi partiye sonsuz kredi açmaz. Bugünden itibaren başta İstanbul olmak üzere fay hattındaki şehirlerin durumu, trafik sorunları, altyapı sıkıntılarının artık giderilmesi şart. Bir de seçmenin mesajından her zaman ders almak gerekir. Bugün kazandırdığı partiye, yarın kaybettirebilir. “Kent uzlaşısı” yapılmış da olsa, Türkiye’yi ateşe vermeye çalışanlar karşısında CHP “Dur” demeyi ve sağduyu açıklaması yapmayı da mutlaka hatırlamalı. Bu yüzden de Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın partisine yönelik eleştirilerini AK Parti kadar CHP yönetiminin de dikkatle okumasını ve ders çıkarmasını tavsiye ederim.
ERDOĞAN’IN TESPİTLERİ
- “Partinin de ittifakın da oy oranları geriledi.
- AK Parti’ye oy veren seçmenlerin bir kısmı sandığa gitmedi.
- Sandığa gitmeyen AK Parti seçmeninden teşkilat, genel merkez ve adaylar sorumlu.
- Oy kaybında emeklilerin durumu, hayat pahalılığı ve enflasyon baskısı etkili oldu.
- Partinin en büyük sorunu kibir hastalığı, bir de vatandaşla araya duvar örülmesi.
- Sadece oy kaybı yok, kan ve ruh kaybı da var.
- Hiç kimse bu sonucun sorumluluğundan kaçamaz.”
Yukarıdaki cümleler Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın MYK toplantısında yaptığı tespitlerin bir özeti. O özeti yaptığı toplantının hemen ardından ise Ankara’da bir alışveriş merkezine giderek vatandaşlarla vakit geçirmesi bana sorarsanız yine partisine mesajdı. “Ben sokakta, vatandaşın arasındayım” mesajı...
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan
ERDOĞAN NE KARAR VERECEK?
Cumhurbaşkanı Erdoğan teşhisi koydu, koymakla kalmadı bu teşhisini milletiyle paylaştı. Şimdi tedavi zamanı... Peki tedavi nasıl olacak? Tedavinin bir kısmı belli, Erdoğan tespitleri ile yapılması gerekenleri sıraladı. Yani AK Parti’de A’dan Z’ye kim varsa Erdoğan’ın eleştirdiği, hastalık dediğini yapmaktan vazgeçecek. Peki görev değişiklikleri olacak mı? Mutlaka olacaktır ancak ilgili, ilgisiz yapılan görevden alma listeleri Erdoğan’da ters teper. Bayramın bir bölümünü “Tatil” adı altında istişare ederek, düşünerek ve partisi için yeni bir yol haritasının hazırlığı ile geçirecek. Burada şu tespitleri yapmakta fayda var:
- Yerel seçimler geride kaldı. Bundan sonra Türkiye’nin bir numaralı gündem maddesi ekonomi. Cumhurbaşkanı Erdoğan seçimde ikinci parti çıkma riskine rağmen ekonomik programdan taviz vermedi. Genel seçimlerde EYT partiler arası bir yarışa dönüşmüştü. 38 yaşında emeklilerle Türkiye’nin ekonomisine faturası ağır oldu. İşte bu nedenle taviz verilmedi. Bundan sonra ise temel hedef enflasyonu yenmek.
- Dünya yeni gelişmelere gebe... Savaşlar, yıpratma ve vekalet savaşları yeni faturalar çıkarıyor. Bu dönemde tecrübeli ve istikrarlı bir hükümetin varlığı ile güçlü bir devlet yönetiminin önemi tartışılmaz. Bu nedenle önümüzdeki dönemde dünyada da kartlar yeniden dağıtılacak.
- Dünya Trump’ın başkanlığını satın almış durumda. Trump’ın başkanlığı Rusya-Ukrayna ateşkesini getirecek mi? Kudüs’ü İsrail’in başkenti olarak kabul eden Trump yangına körükle mi gidecek? Ortadoğu politikasında radikal değişikler yaşanacak mı? ABD hedefine hangi ülkeyi koyacak? ABD karşıtı ülkeler ne yapacak? İşte bu soruların olası yanıtları Türkiye’nin birlikte, sağlam, güçlü ve istikrarlı kalmasını da zorunlu hale getiriyor.
Kısacası bir seçim geride kaldı, herkes kendi muhasebesini yapacaktır. Artık Türkiye’nin önüne bakma zamanı...