Hafta sonu iki kamuoyu araştırma şirketinin peşi sıra açıkladıkları anketler çok konuşuldu.
Biri Sonar'ın sahibi Hakan Bayrakçı'nın X üzerinden duyurduğu 4 bin 288 kişiyle yapılan araştırma.
Diğeri ise Optimar Başkanı Hilmi Daşdemir'in 16-20 Mart'ta 3 bin kişiyle yaptığı araştırma.
İki araştırma arasında büyük bir fark var.
Dolayısıyla sosyal medya kazan gibi kaynıyor. AK Partili seçmen Bayrakçı'nın manipülasyon yaptığını iddia ediyor, eski seçim anketlerini hatırlatıyor.
Akşama her şey netleşecek.
Ama iki aday arasındaki fark Bayrakçı'nın dediği gibi de çıksa, Daşdemir'in dediği gibi de çıksa tartışmalar devam edecek.
Zira seçime günler kala sonuçları çok farklı iki anket açıklamanın siyasi etkileri olan bir tercih olduğu ortada.
***
OYLARIMIZI AĞACA MI BASIYORUZ ŞİMDİ?
Seçime bir gün kala Karadeniz kıyısında bir video çeken DEM İstanbul adayı Meral Danış Beştaş, seçmenlerine şu mesajı verdi:
"...Siz de mutlaka sandığa gidip oyunuzu kullanın. Unutmayın ve kimseye kulak asmayın. Sandıkta kendinize oy verin. İrademizi ve duruşunuzu herkese gösterin. Ağaca basıyoruz oyumuzu, mührümüzü. Tabii ki oyları DEM Parti'ye veriyoruz..."
Bu ne Allah aşkına! Ünlülerimizin oynadığı "sandığa git" spotlarına benzememiş mi?
Keşke biraz daha ipucu verseydiniz, net konuşsaydınız Meral Hanım. Baksanıza partinizin Eş Genel Başkanı Tülay Hatimoğulları hâlâ Ekrem İmamoğlu'na oy istiyor.
***
ŞİMDİ RİCHARD'I DAHA ÇOK MERAK ETTİM
Okan Bayülgen, Anadolu Ajansı'na verdiği bir röportajda, 50. temsilini yaptığı Richard isimli oyunu hakkında konuşmuş.
Oyunun asıl meselesinin "öteki" olduğunu anlatan Bayülgen şunlarısöylüyor:
"Richard'ın da bir öteki olması bizi çok ilgilendirdi. Yani kraliyet ailesine doğmuş ama kral olamayacak bir öteki. Buradan İngiltere'ye giden ya da güneyimizden, güneydoğumuzdan bizim topraklarımıza gelenler, aslında ortak bir kaderi paylaşıyor 'öteki' olarak. Biz göç alıyor, sığınmacı alıyoruz, onlara öteki muamelesi yapıyoruz. Biz de çalışmak, eğitim ya da yerleşmek için başka ülkelere, örneğin Kıta Avrupası'nda Berlin'e, Paris'e, Londra'ya gidiyoruz. Biz de orada öteki muamelesi görüyoruz."
Ne güzel, uzun zamandır işlerini anlatan sanatçıların ağzından böylesine dolu cümleler duymuyoruz.
Ve tabii ki empati yaptığı, anlamaya çalıştığı için "sanatseviciler"Bayülgen'e çok kızgın. "Saray'ın sanatçısı" diyen bile var.
Ne zamandır aklımdaydı, şimdi Richard'ı daha çok merak ettim. En kısa zamanda izleyeceğim.