Türkiye, İsrail’le savaş tuzağına çekilmek isteniyor

NETANYAHU’nun Gazze’yi işgal etmek için kara operasyonunu başlattığı bir sırada, Sumud filosunun Gazze’ye doğru ilerlediği bir dönemde bu yazıyı yazmanın zorluklarını biliyorum.

Bazen inandığını yazmak akıntının tersine kürek çekmeye benzer.

Türkiye, İsrail’le bir savaşa çekilmeye çalışılıyor. Bunu bir tuzak olarak görüyorum. Aman bu tuzağa düşmeyelim diye uyarmak istiyorum.

Önce iki tehlikeli kişinin yazısından alıntı yapmak istiyorum.

TEHLİKELİ İKİ YAZAR

Biri, Türkiye ve Erdoğan düşmanı Michael Rubin. 15 Temmuz darbe girişiminden 2 ay önce Erdoğan’ın darbeyle görevinden uzaklaştırılmasını savunan ve 15 Temmuz darbe girişiminin arkasında olan isimlerden biri.

Michael Rubin, Middle East Forumu’ndaki köşesinde İsrail’in Katar saldırısını değerlendirirken sıradaki adresin Türkiye olabileceğini yazdı. Bu yazıyı sosyal medya hesabından paylaşan Sinan Ciddi ise onunla yetinmedi; İsrail’in Haaretz gazetesinde benzer bir yazı kaleme aldı. Türkiye’nin Hamas’a altyapı sunduğunu iddia ettiği yazısında, “İsrail’in örgütün Türkiye’deki ajanlarını hedef almayacağını kim söyleyebilir?” sorusunu ortaya attı.

Bu Sinan Ciddi ile Michael Rubin benzer yayın organlarına çıkıyorlar. Birbirlerinin yazılarını paylaşıyorlar. Benzer operasyonlara imza atıyorlar. Firari FETÖ’cüler de bunların yazılarının üzerinden algı operasyonu yapıyorlar. Mossad, FETÖ ve bunlar ortak operasyon elemanı olarak çalışıyorlar.

11 GEREKÇE

Bunları neden anlatıyorum?

1 7 Ekim’den bu yana bölgemizdeki 7 ülkeyi vuran İsrail’in hedeflerinden birinin Türkiye olduğu belli. Devletimiz buna göre tedbirini alıyor.

2 Türkiye, başka ülkelere benzemez. Kendisine yönelik bir tehdit hissederse vurulmadan önce vurur.

3 Türkiye, bölgesinde ve dünyada yükselen güç. İsrail, gerileyen bir güç. Türkiye’nin yükselişini sürdürmesi gerekiyor.

NETANYAHU, ESAD’A BAK ANLA

4 Hafız Esad, Türkiye’yi zayıflatmak için PKK’yı kullandı. Oğlu Beşşar Esed, Türkiye’ye düşman oldu. Sonuçta kim kazandı? 8 Aralık’ta Türkiye’nin desteğiyle Esed rejimi yıkıldı.

5 Türkiye ile İsrail’in Suriye üzerinde rekabet halinde olduğu bir gerçek. Ancak Suriye’de İsrail kaybeden tarafta, kazanan tarafta ise Türkiye yer alıyor.

6 Eğer bir savaş kaçınılmazsa, önce gereken tüm hazırlıkları yapacaksınız. Türkiye, İsrail’le bir savaşa girecekse, kendi belirlediği tarihte, kendi belirlediği şartlarda girer. İsrail’in belirlediği tarihte ve şartlar da değil.

BÖLGEDE GÜÇLENMELİYİZ

7 Türkiye’nin şimdi savaşa değil, Suriye, Irak ve Lübnan’daki varlığını tahkim etmeye ihtiyacı var. Suriye, Irak ve Lübnan’da tarihimizin en büyük fırsatlarını yakalamış durumdayız. Bizim bu bölgelerde bir süre daha güçlenmemiz lazım. Türkiye’nin güvenliği Ankara’dan değil Beyrut’tan, Şam’dan ve Bağdat’tan başlar.

RUSYA’YLA SAVAŞ TUZAĞI

8 Şimdi geliyorum Türkiye’ye kurulmak istenen tuzağa. Türkiye’yi Rusya’yla savaşa sokmak isteyen yapı, CIA aparatı olan FETÖ üzerinden operasyon yaptı. FETÖ’cü tetikçi Ankara’nın ortasında Rus Büyükelçisi’ni vurdu. Rus uçağını düşürdüler. İlk kez bir NATO üyesi ülke, Rus uçağı düşürdü. Birinci Dünya Savaşı’nın Avusturya-Macaristan tahtının varisi Arşidük Franz Ferdinand’ın Sırp destekli bir terörist tarafından vurulmasıyla çıktığı unutulmamalı. Bir kurşun bir dünya savaşına yol açtı. Eğer Erdoğan ve Putin’in dirayetli liderlikleri olmasa iki ülke savaşa girerdi. ABD ve İngiltere’nin kışkırtmasıyla Rusya’yla savaşa giren Zelenski’nin durumu ortada.

İSRAİL’LE SAVAŞI KIŞKIRTIYOR

9 Şimdi aynı ekip, bu kez Türkiye’yi İsrail’le savaşa sokmaya çalışıyor. Bu, Türkiye’ye karşı kurulmuş bir tuzaktır. Bu, Mossad ve FETÖ aparatlarının yürüttüğü psikolojik savaştır.

10 “En büyük zafer, savaşsız elde edilen zaferdir” derler. Şimdi biz bunun peşindeyiz.

11 Son söz. Savaşa girecek olursak kendi belirlediğimiz zaman ve kendi belirlediğimiz şartlarda gireriz. Ayrıca Türkiye, başka ülkelere benzemez. Savaşa girersek Kudüs’ü almadan çıkmayız.

FIKRA AMA KOMİK DEĞİL

ABD Başkanı Trump, “Netanyahu artık Katar’a saldırmayacak” diyor. Peki bundan Netanyahu’nun haberi var mı? Trump bu sözü verirken Netanyahu’dan izin aldın mı?

SURİYE’DE SDG İŞİ NE OLACAK

PKK silah bırakma kararı aldı. Bir grup PKK’lı silahlarını yaktı. Ama kamuoyunda şöyle bir intiba var. O tarihten itibaren hiçbir şey yapılmıyor. PKK silah bırakmıyor. Bu kanaatin olması normal. Çünkü halk, PKK’nın silah bıraktığını görmek istiyor. Halkımızın bunu görmemesi demek, PKK’nın silah bırakmadığı anlamına gelmiyor. Bir defa bu süreç farklı. PKK’lıların silah bırakması ve mağaraları teslim etmeleri yönündeki çalışmalar sürüyor. Önemli ilerlemeler var. Ancak dedim ya bu süreç çok farklı. Şimdilik kamuoyuna açıklanmıyor. Fakat gerekli mekanizmalar işliyor.

ÖCALAN ELİNİ TAŞIN ALTINA KOYMALI

Problemli bir nokta olarak Suriye’deki SDG varlığı gözüküyor. 10 Mart’ta yapılan mutabakata rağmen SDG, Suriye yönetimine entegre olma konusunda adım atmıyor. SDG konusunda Türkiye’nin ABD ve Suriye yönetimi ile ortak perspektifi var. Bunun bozulması istenmiyor. O nedenle sahada diplomatik baskı uygulanıyor. Askeri müdahale seçeneği hazır tutuluyor. Ama Öcalan’ın da SDG konusunda elini taşın altına koyması gerekiyor. Çünkü kum saati dolmaya başladı. SDG, Suriye’yi parçalamak isteyen İsrail’in planlarına alet oluyor. Ama Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Katar dönüşü ifade ettiği gibi “Suriye’de artık eski zamanlar geride kaldı. Şimdi Suriye’de yeni bir dönem başladı”.

Mazlum Abdi bunun farkında değil herhalde. SDG’nin ‘Terörsüz Türkiye’ sürecini akamete uğratmasına izin verilmeyecek. Mazlum Abdi’nin ‘Terörsüz Türkiye’ sürecini zehirlemesine imkân tanınmayacak. SDG işi ya çözülecek ya çözülecek. Ötesi yok.