CHP memnun Kılıçdaroğlu üzgün

Günlerdir merakla beklenen mahkeme kararı çıktı. Mahkeme mutlak butlan kararı vermedi.

Kılıçdaroğlu’nu CHP’nin başına getirmedi. Özgür Özel yönetimini görevden almadı. Ama kesin kararını da vermedi. CHP davası 24 Ekim’e ertelendi. Mahkemenin kararını tek bir cümle ile özetle deselerdi, “CHP’de memnuniyete, Kılıçdaroğlu’nda ise hayal kırıklığına yol açtı” derdim. Kılıçdaroğlu belli ki büyük bir beklenti içine girmiş. Mahkemenin kararından sonra yüzünden düşen bin parçaydı.

Mahkemeden ya da YSK’dan CHP’yi memnun eden bir karar çıkarsa, CHP yönetimi “direndik, kazandık” diyor. Memnun olmadıkları bir karar çıktığı taktirde ise “siyasi karar” diyorlar. “AKP yargısı” diye konuşuyorlar.

ANKARA’DA HÂKİMLER VARMIŞ

Demek ki Ankara’da hâkimler varmış. Demek ki siyasi karar değilmiş. CHP’lilerin açtığı, CHP’nin yargılandığı bir dava. Lütfü Savaş’ın avukatı tedbir kararı alınmasını istedi. CHP yönetiminin görevden uzaklaştırılmasını istedi. 21 Eylül’de yapılacak olan olağanüstü kurultayın iptal edilmesini talep etti. Mahkeme bu taleplerin tümünü reddetti. Böylece 21 Eylül’deki olağanüstü kurultayın önünde hiçbir engel kalmadı.

Mahkeme, dosyanın henüz tamamlanmadığı kanaatine vardı. Usul ve esas açısından bir eksikliğe meydan vermek istemedi. Titiz çalıştı. Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi ve Ankara 26. Asliye Ceza Mahkemesi’ndeki dosyaların istenmesine karar verdi. 21 Eylül’deki olağanüstü kurultaya katılacak olan delegelerin listesini talep etti. CHP aleyhine dava açanların halen CHP üyesi olup olmadıklarının tespit edilmesini istedi.

SİYASİ SAVUNMA

CHP yönetimi şimdi hâkimi alkışlıyor. Mahkemeler demek ki CHP’nin lehine karar verebiliyormuş. CHP mahkemeleri suçlamak yerine, siyasi savunmalar yapmak yerine hukuki yönü güçlü savunmalar yapsa daha iyi olmaz mı? 24 Ekim’de eğer aleyhlerinde bir karar çıkarsa o zaman ne söyleyecekleri belli. “AKP’nin hâkimi” diyecekler. “İktidar yargısı diyecekler” huylu huyundan vazgeçmez.

MAKARNA STOKLARINA NE OLDU

CHP’liler mutlak butlan kararı çıkarsa partiyi Kılıçdaroğlu’na teslim etmemek için Genel Merkez’i boşaltmama kararı almışlardı. Bir direniş örgütlemişlerdi. Bunun için makarna, limon ve maske siparişi verdikleri söylenmişti. Mahkemeden CHP’nin istediği yönde bir karar çıkınca, ‘acaba’ dedim, CHP’liler stokladıkları makarnaları ne yapacaklar?

İktidarı, millete makarna dağıtmakla suçlayan, milleti makarna kafalılar olarak aşağılayanlar döndü dolaştı makarnacıların partisi haline geldi.

MAHKEME ŞOVU İMAMOĞLU’NU KURTARABİLECEK Mİ

Ekrem İmamoğlu sahte diploma davasında kelimenin tam anlamıyla şov yaptı. Ceketini çıkardı, gömleğinin kollarını sıvadı, kravatını çıkarıp Özgür Çelik’e attı. 

Peki sahte diploma konusunda ne dedi? Amerikan Girne Üniversitesi’nden yatay geçiş hakkı olmadığı halde İstanbul Üniversitesi’ne nasıl geçiş yaptığını izah etti mi? Ortaya delil koydu mu?

ÜNİVERSİTE GERÇEĞİ AÇIKLADI

İstanbul Üniversitesi’ne geçiş yaparken referans gösterdiği Amerikan Girne Üniversitesi’nin kurucu ortağı Özalp Tozan mahkemedeki ifadesinde “Benim yöneticilik yaptığım 1986-1992 yılları arasında üniversiteye kaydolan herkes bilir ki bu üniversitenin Türkiye’de denkliği yoktur. Girne Amerikan Üniversitesi’nin o dönemlerde kesinlikle denkliği yoktur” demişti. Bunu bile bile nasıl yatay geçiş işlemini yaptırdılar? O dönem yatay geçişteki şaibeli işlemlerini üniversite ortaya çıkardı. 3 kişinin isimleri silinmiş yerlerine başkaları yazılmış. Bu üç isim tespit edildi. Sadece Ekrem İmamoğlu değil 28 kişinin diploması iptal edildi.

KAYIT BAŞKA ÜNİVERSİTEDEN

Bir şaibeli işlem daha; Ekrem İmamoğlu, Amerikan Girne Üniversitesi’nde okuduğu halde okumadığı Kıbrıs Doğu Akdeniz Üniversitesi’nden kayıt yaptırmış.

Ekrem İmamoğlu, “Ben Amerikan Girne Üniversitesi’nde okurken Doğu Akdeniz Üniversitesi’nden kayıt yaptırmadım” demedi. “Amerikan Girne Üniversitesi’nin denkliği YÖK tarafından kabul edilmişti” demedi. Hiçbir maddi delil sunmadı, tek bir kanıt ortaya koyamadı. Ya ne yaptı? Şov yaptı. Hem de çok güzel bir şov yaptı. Bakalım şovu onu kurtaracak mı?

ALEVİLER SİZE NE YAPTI

CHP’de ne zaman parti içi bir mücadele yaşansa laf dönüp dolaşıp Alevilere geliyor. CHP’de kim Kemal Kılıçdaroğlu ile mücadeleye girişse onun Alevi kimliği üzerinden saldırılıyor.

CHP’nin büyük kurultay davasında Kemal Kılıçdaroğlu’nun yeniden partinin başına dönme ihtimali ortaya çıkınca gazeteci Merdan Yanardağ, “Alevilerin haini çoktur” diyerek Alevileri hedef aldı.

Bu Merdan Yanardağ ki Suriye’de Doğu Guta’da bebekler kimyasal gazla katledilirken Esad’ı destekliyordu.

Bu Merdan Yanardağ ki Muharrem İnce tarafından adı “Mangır Yanardağ” konulmuş bir adamdır.

Ancak Merdan Yanardağ yalnız değil. Zaman zaman CHP’den Alevilere yönelik “nefret suçu” eksik olmuyor.

FİKRİ SAĞLAR AYIP ETTİ

Fikri Sağlar da bu kervana katılanlardan oldu. “13 yıl Alevi Bektaşileri sömürerek işbaşında kaldı Kemal Kılıçdaroğlu” dedi. Benim için tam bir hayal kırıklığıdır Fikri Sağlar. Bir dönemler özgürlük mücadelesinin önde gelen isimlerinden biriydi Fikri Sağlar. Şimdi yasakçı oldu. “Türbanlı hâkimin adil olacağından kuşkuluyum” dedi. Alevileri hedef aldı. Nefret suçu işleyenlerden biri oldu.

EY CHP’LİLER

Ey CHP’liler, ey CHP’ye yakın medya.

Mangırcılar, tıngırcılar.

Bu Aleviler size ne yaptı?

Alevilerin yüzde 85’i CHP’yi destekler. Alevilerin oylarıyla milletvekili seçilir, belediye başkanı olursunuz.

CHP teşkilatlarını Aleviler ayakta tutar.

Kendi içinizdeki kavganız ne olursa olsun Alevileri neden aşağılıyorsunuz? İçinizdeki kini, nefreti her defasında neden kusuyorsunuz?

Baykal bu hatayı yaptı. Alevileri CHP’den uzaklaştırdı. CHP o zaman barajın altında kaldı.

Bu Aleviler size ne yaptı, ne bu düşmanlık?