MHP iktidara zarar verir mi, Bahçeli geri adım mı attı?

Bu konuda çok söylenti dolaşıyor: MHP İBB soruşturmaları konusunda AKP’yi zorluyor. AKP ile aralarında sorun var... Bahçeli soruşturmaların uzamasından rahatsız...

Bu yorumlar, Bahçeli’nin gerektiğinde ayrılabileceği noktasına, en azından umuduna kadar varıyor.

Umudu yaratan şeyler ise Bahçeli’nin mahkemeleri kısa sürede sonlandırmak gerekir ve Feti Yıldız’ın tutuksuz yargılama esastır açıklamaları... Bir de tabii Bahçeli’nin geçmişte hükümet bozma pratikleri. İzlediği politikaları 180 derece değiştirme becerisi.

Bunların boş hayaller olduğunu 14 Ağustos tarihli “Hayal kurmamak gerekir... CHP’ye notlar” yazımda belirtmiştim: “Bahçeli, iktidar yapısını asla bozmaz, en azından seçimlere kadar aralarında Katolik nikâhı olduğunu söyleyebiliriz... Gelişmeyi iyi okumak gerekir. İktidarın savaşı şiddetlendireceğini düşünmemek için elde tek veri yok...”

NE TEMELİ VAR NE GEREKÇESİ

Bahçeli’nin yumuşatılacağını sanmanın bir temeli ve gerekçesi yok. İktidarı zora sokacak hamle yapmasının MHP’ye bir getirisi yok. İktidarın otoriter rejime dönüştürmesinin ve İBB ve CHP’ye hukuk, yasa ve adalet dışı operasyonların bu noktaya gelmesinin arkasında

Bahçeli’nin desteği var. Bahçeli’nin ülküdaşı ve çete suçlamalarıyla tanınan Selahattin Yılmaz’ın, savcılığın baş esiri, çok kullanışlı İsviçre çakısı Aziz İhsan Aktaş’a suikast yapacağı iddiasıyla tutuklanmasını Özgür Özel, iktidarın Bahçeli’ye komplosu, ayar vermesi olarak nitelendirdi.

MHP’ye ayar mı veriliyor 10 kadar tutuklama ile bilmiyoruz. Fakat Bahçeli’nin ülküdaşı ve iktidar yanlısı neden en önemli iftira mekanizmasına suikast planlasın, açıklamaya muhtaç. Şimdilik bilmediğimiz başka şeyler olabilir...

BİR GERİ ADIM MI?

Bir ayar varsa gerçekten, o zaman Bahçeli’nin İmamoğlu için şu söylediklerini de bir geri adım, iktidarla birlikteyim, mesajını verdiği söylenebilir: “İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’nı siyasi ikbal gayesiyle araçsallaştıran, yapılan ihalelerden alınan astronomik rüşvet paralarını adına ‘sistem’ denilen mekanizmada toplayan şahsın ve çetesinin adeta bir soygun düzeni kurduğu bütün vahametiyle meydandadır.”

Böylece tartışma bitmiştir. Üstelik henüz iddianamesi bile hazır olmayan İmamoğlu ve arkadaşlarını soygun düzeni kuran çete ve suçlu olarak ilan etmekten çekinmiyor. Ama Bahçeli bu.

AKP ile arasında esasa ilişkin olmayan küçük anlayış farklılıkları olması doğaldır. Bahçeli’nin iktidarın züccaciye dükkânına giren yasa bilmez fil gibi İBB’yi darmadağın etmesini şüphesiz destekliyor ama bunun başını koyduğu sürecin CHP tarafından olumsuz etkileyebileceğini düşünüyor olabilir. Ama süreç zaten epey zorda.

ÇOK BAŞLI KOMPLO

İBB operasyonlarının Saray’dan yönetildiğini söylüyor Özgür Özel, şüphesiz, buna en önemli delil de Saray’ın CHP’li belediyelerin önüne koyduğu “ya... ya” ikilemi ve transfer politikası. Çok başlı bir komplo sürdürülüyor CHP’ye: “Demek belediyeleri benden alırsın ha, şimdi al bakalım yanıtını...”

Ve AKP kulislerinden ve trollerinden, ortalığı daha da karıştırmak için, Mansur Yavaş’tan tutun, Bursa, Kütahya gibi CHP’nin en önemli belediye başkanlarının AKP’ye geçeceği yalanları piyasaya sürülüyor.

İktidar savaşı şiddetlendiriyor, demiştim...

Sırada 15 Eylül CHP davası var...