MECLİS’te kurulacak komisyon için MİT Başkanı İbrahim Kalın siyasi partileri ziyaret ediyor.
Kalın, ilk olarak MHP Lideri Devlet Bahçeli ile bir araya geldi. Ardından AK Parti grubu ve DEM Parti ile görüştü.
Meclis Başkanı Numan Kurtulmuş da ayrıca liderlerle görüşerek komisyonla ilgili fikir alışverişi yapacak. Bu, Numan Kurtulmuş’un ikinci tur ziyareti olacak.
DÖRDÜNCÜ AŞAMA TAMAMLANACAK
Komisyon neden bu denli ince elenip sık dokunuyor? Çünkü Meclis’te kurulacak olan komisyonla birlikte Terörsüz Türkiye sürecinin dördüncü aşaması tamamlanmış olacak. Beşinci aşamaya geçilecek. Yani, PKK’nın silah bırakma ve tasfiye süreci. Ancak her aşamanın büyük bir özenle ilerlemesi gerekiyor. Yürüyen merdivenin bir diliminde yaşanacak olan kilitlenme sistemi durdurabilir. O nedenle ince elenip sık dokunuyor.
FARKLI DİNAMİKLER
MİT Başkanı İbrahim Kalın’ın görüşmeleri sırasında sadece komisyona ilişkin değerlendirmelerle yetinmeyeceği belli. Kalın’ın, PKK’nın silah bırakma ve tasfiye sürecine ilişkin gelinen nokta hakkında da bilgi verdiği bir sır değil. Kalın deneyimli bir devlet adamı. Sürecin önündeki zorlukları da biliyor. Ama bunları kompartımanlar halinde birbirine karıştırmadan kendi çerçevesi içinde yönetmeyi başarıyor.
PKK’nın Türkiye’de silah bırakmasıyla Irak’ta silahların teslimi ve tasfiye süreci farklı. Suriye ayrı denklem. Sürecin ilerleyişi farklı. Terörsüz Türkiye hedefine ulaşabilmemiz için hepsinin çözülmesi gerekiyor.
KOMİSYON NELERİ YAPAMAYACAK
Meclis’te kurulacak olan komisyon da önemli bir halkayı oluşturuyor. Öncelikle bu komisyon neleri yapacak, nelere girmeyecek?
1- Bu komisyon Kürt sorununu çözecek bir komisyon değil.
2- Bu komisyon anayasa yapacak bir komisyon değil.
NE YAPACAK
Peki bu komisyon ne yapacak?
3- Bu komisyon PKK’nın silah bırakması ve tasfiye sürecinde gerekli olan siyasi desteği sağlayacak. Terörsüz Türkiye sürecinin Meclis ayağını oluşturacak.
4- Komisyon PKK’nın silah bırakma ve tasfiye sürecinde gerekli olan yasal düzenlemeleri hazırlayacak.
5- Terörle mücadele yasasında değişiklikler yapılması gerekiyor.
6- Ancak yapılacak düzenlemelerle PKK’nın silah bırakma ve tasfiye süreci için gerekli hukuki zemini hazırlarken; FETÖ terör örgütünün bundan yararlanmamasına dikkat edilmesi gerekiyor.
7- Bu komisyon infaz yasasındaki değişiklikler üzerinde çalışacak. Cezaevlerinde 5 bini aşkın PKK’lı var. Dağlarda silah bırakıp cezasını çekecek olanlar ya da cezaya çarptırılmadan topluma kazandırılacak olanların hukuki zemininin hazırlanması gerekiyor.
8- PKK’yla ilgili düzenlemede kamuoyunu yakından ilgilendiren başka bir nokta var. Selahattin Demirtaş başta olmak üzere siyasilerle ilgili düzenleme. Burada çok ince bir işçilik yapılması gerekiyor. Siyasilerle ilgili düzenleme yapılmadan çıkarılacak yasalar topal olur. Sürecin güçlü bir şekilde devam etmesi için Selahattin Demirtaş ve onun gibi siyasilerin durumu daha çok önem arz ediyor. Meclis komisyonu yasal düzenleme üzerinde çalışırken siyasileri terazinin bir kefesine koymalı.
9- PKK’yla irtibatı nedeniyle mahkûm olan, bu nedenle belediye başkanlığı görevinden alınıp yerine kayyum atanan cezaevindeki belediye başkanları var. Yapılacak düzenlemeden onların da yararlanması bekleniyor.
SURİYE’DE SDG-PKK-YPG NE OLACAK
Suriye’de Mazlum Abdi silah bırakma ve Suriye ordusuna entegre olma konusunda ayak diretiyor. İsrailli akıl hocaları nedeniyle direniyor. 10 Mart’ta yaptığı 8 maddelik anlaşmanın hiçbirini yerine getirmedi.
İsrail destekli Dürzilerin Süveyda’da başlattığı kalkışma girişimi nedeniyle Rakka’ya yığınak yapmışlardı. Dürziler Süveyda’da ayaklanırken SDG-PKK-YPG de Şam’a saldırmayı planlıyordu. Ama fırsat verilmedi.
Mazlum Abdi, Ayn El Arap ve Haseke’nin tam kontrolünün kendilerine bırakılması, Suriye’ye entegre sürecinin 5 yıla yayılması gibi yeni taleplerde bulundu. Tabii ki reddedildi.
TOM BARRACK UYARDI
ABD’nin Ankara Büyükelçisi ve Suriye Özel Temsilcisi Tom Barrack, “SDG, Suriye’nin tek vatan, tek ordu ve tek Suriye halkı olduğu gerçeğini bir an önce kabul etmelidir” dedi. Barrack, “Biz Kürtlere ayrı bir devlet sözü vermedik” diye konuştu.
SİLAHLI ÇÖZÜM
Türkiye ise SDG konusunda stratejik sabır politikasını uyguluyor. ABD ile birlikte SDG’nin Suriye’ye entegrasyonu için çalışıyor. Ama SDG şu ana kadar bu konudaki beklentileri boşa çıkardı. ABD, söz verdiği doğrultuda hareket ederse YPG’nin entegrasyondan başka şansı yok. Türkiye, sahadaki uygulamaya bakıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan, “YPG’nin durumu her an değişikliğe uğrayabilir” dedi. Türkiye bu işi diplomatik baskıyla silahsız olarak çözme eğiliminde. Ancak tüm yollar tıkanırsa o zaman “silahlı çözüm” devreye girecek.
HANGİ İHTİMAL DAHA GÜÇLÜ
Bana silahlı çözüm mü, yoksa silahsız çözüm mü daha güçlü bir ihtimal derseniz; Suriye sahasında dengeler her an değişebiliyor. Ama bu aşamada silahsız çözüm daha güçlü gözüküyor. YPG’nin önünde entegrasyondan başka yol gözükmüyor. Mazlum Abdi bu sürecin anlamını kavrayamaz da gerillacılık oynamaya devam ederse o zaman askeri seçenek devreye girebilir.