İsrail’in hedefi Türkiye

SURİYE’de istikrarı Türkiye ve ABD istiyor.

Suriye’deki istikrarı ise İsrail bozuyor.

İsrail, 1 Mart’ta yine Dürzileri kışkırtmıştı. Dürzilerin ayaklanması sürerken 5-6 Mart’ta Lazkiye ve Tartus’ta Nusayriler harekete geçirildi.

Mazlum Abdi ellerini ovuşturarak bu gelişmeleri izledi. Sonuç ne oldu? İsrail’in desteklediği Dürziler ve İran’ın kışkırttığı Nusayriler yenildi. Mazlum Abdi, 10 Mart’ta Amerikan helikopterine bindirilip getirildiği Şam’da Ahmed Şara ile anlaşma imzalamak zorunda kaldı.

İSRAİL KIŞKIRTIYOR

İsrail bu kez de Dürzileri kışkırtınca Mazlum Abdi, Rakka’ya yığınak yaptı. Amacı Şam’a saldırıp Ahmed Şara’yı devirmekti. Türkiye tarafından her adımı takip ediliyordu. Harekete geçtiği anda dünya başına yıkılacaktı. Yerinden oynayamadı. Bir kez daha heves kursağında kaldı.

Türkiye ve ABD’nin çabaları ile Süveyda’da düzen sağlandı, böylece İsrail ikinci kez hüsrana uğradı.

İsrail boş durmayacak.

Çünkü İsrail, Suriye’yi istikrarsızlaştırmak istiyor. Böylece iç savaşın yeniden başlaması için çalışıyor.

Ahmed Şara’yı devirmeyi hedefliyor.

Bir kez suikast planladılar ama istihbarat servisimiz suikast girişimini önledi.

TÜRKİYE RAHATSIZLIĞI 

İsrail’in asıl rahatsızlığı Türkiye.

İsrail, Türkiye’nin Suriye üzerinde etkili olmasından rahatsız.

Eğer SDG-PKK-YPG’nin silah bırakması başarılırsa Türkiye’nin etkinliği daha da artacak.

O nedenle güneyde Dürzileri, kuzeyde PKK’yı kışkırtıyor.

İsrail’in asıl hedefi Türkiye.

Suriye’de ve Lübnan’da etkili olan Türkiye’yi istemiyor. İç savaş çıkarıp Türkiye’yi Suriye’den çıkarmak istiyor. 

İkinci önceliği ise SDG-PKK-YPG’nin silah bırakmasını önlemek.

Suriye konusunda Türkiye ile Trump politikaları örtüşüyor.

Türkiye, İsrail’e karşı dinamik bir kriz yönetimi yürütüyor. Sahada İsrail’in her hamlesini boşa çıkarıyor.

PKK silah bırakacak, İsrail ise yeni bir yenilgi alarak evine dönecek.

ZENGEZUR KORİDORU İÇİN KRİTİK TARİH

Azerbaycan- Rusya geriliminin tırmandığı bir dönemde Azerbaycan’daydım.

Azerbaycan’a Sinan Burhan’ın Başkanı olduğu Türkiye Basın Federasyonu olarak 15 Temmuz’u anlatmak için geldik.

Azerbaycan Büyükelçimiz Birol Akgün insani sıcaklığını ve bilge kişiliğini diplomatik temaslarına yansıtmayı başarmış. Diplomasiye kendi tarzını yansıtmış.

Bakü’ye indiğimiz andan itibaren bir yandan da Suriye’deki gelişmeleri takip etmeye çalıştık.

Rusya ile Azerbaycan arasındaki krizin patlak verdiği sıralarda CNN TÜRK’te canlı yayındaydım. Krizin yatışması için Cumhurbaşkanı Erdoğan’a üst üste çağrı yapmıştım. Çünkü Erdoğan hem Aliyev hem Putin üzerinde etkisi olan bir lider.

Rusya ile krizin boyutlarını ölçmeye çalışırken Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Putin’le görüştüğü haberi geldi.

YUMUŞAMA BAŞLADI

Akşam saatlerine doğru iki ülke arasındaki ilişkiler yumuşamaya başladı.

Belli ki arka kapı diplomasisi işlemeye başlamış.

İki ülke arasındaki gerilimin büyümesi iyi değil. Krizin yumuşamaya başlaması yararlı oldu.

Ancak Rusya’nın artık Azerbaycan’ın eşit bir ülke olduğunu kabul etmesi gerekiyor. Rusya, Azerbaycan’la ilişkilerini eşit iki ülke zemininde yürütmeli.

Rusya, 3 yıldır Ukrayna’dan çıkamadı ama Azerbaycan 46 günde Karabağ’ı aldı.

Putin, Çarlık dönemi ya da Sovyetler Birliği hayallerini bırakmalı.

RUSYA YENİ VESAYET PEŞİNDE

Trump’ın Ukrayna politikasının yanlışlığı nedeniyle iyice cesaretlenen Putin, Kafkasya’da Rusya’nın askeri veya siyasi vesayeti altında bir düzen kurmayı hedefliyor, ama bu mümkün değil.

Türk Cumhuriyetleri’nden hiçbiri Rusya’nın vesayeti altına girmez.

Putin, Kafkasya’da kurmak istediği yeni düzene karşı Ukrayna, Azerbaycan ve Özbekistan’ı direnç noktaları olarak görüyordu. Bunu kırmak için Ukrayna’ya girdi, karizmasını çizdirdi.

Azerbaycan’a hamle yaptı, ters tepti.

Özbekistan’a yönelme cesaretini dahi bulamadı.

Putin, bu sevdadan vazgeçmeli.

Köprülerin altından çok sular aktı.

Ayrıca Karabağ zaferi, Kafkasya’da paradigmaları değiştirdi.

Azerbaycan, Kafkasya’nın yükselen yıldızı.

Ayrıca Türk Cumhuriyetleri’yle hesap yaparken artı bir faktör olarak denkleme Türkiye eklenmeli.

ZENGEZUR KORİDORU

Bakü’ye gelince Zengezur Koridoru’yla ilgili süreci takip etme imkânım oldu.

İlham Aliyev ile Peşinyan arasındaki görüşme olumlu yönde ilerliyor.

Kritik halkayı Zengezur Koridoru oluşturuyor. İran’ın engellemeleri nedeniyle Zengezur Koridoru’nda istenen ilerleme sağlanamadı. 

Ama bu yıl içerisinde parafların atılması bekleniyor.

Zengezur Koridoru sadece bir yol projesi değil, stratejik bir kazanım olacak.