AK Parti kampına ekonomi damgasını vurdu

AK Parti’nin Kızılcahamam kampına Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın verdiği mesajlar damgasını vurdu.

Erdoğan açılış konuşmasında PKK’nın silah bırakma sürecinin başlamasıyla birlikte 47 yıllık dönemin kapandığını, yeni bir dönemin başladığını ilan etti. Erdoğan yaşadığımız gelişmeyi sadece PKK’nın silah bırakmasıyla sınırlı olarak görmediğini ifade etti.

TARİHİ İTTİFAK

Tarihi Türk, Kürt ve Arap ittifakının yeniden kurulduğunu ilan etti. Lider dediğin dağın ötesini görmek demektir. Burnunun ucunu göremeyenlerin lider olarak gezdiği ortamda muhalefet, Erdoğan’ın bu sözünü farklı yerlere çekti. PKK’nın silah bırakması karşısında söyleyecek sözleri olmayanlar, ümmetçilik tartışmasını ön plana çıkardı. Özgür Özel, CHP’nin tarihi kodlarında yer alan “Ümmet düşmanlığı” yaptı.

TÜRKLER, KÜRTLER, ARAPLAR

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk milletini temsil etme yetkisini seçimlerde milletimizden alıyor. Buna rağmen Özgür Özel, MHP Türkleri, DEM Parti Kürtleri, AK Parti ise Arapları temsil ediyor diye bir denklem kurdu, o zaman sormak lazım CHP kimi temsil ediyor? Peki tasfiye etmeye çalıştığımız PKK hangi topraklarda? Türkiye, Irak, Suriye ve İran’da. Biz, PKK’yı tasfiye ederken Irak ve Suriye devletleriyle işbirliği yapmıyor muyuz? Irak ve Suriye, Arap devleti değil mi?

Ayrıca bu ittifakın Türklere Anadolu’nun kapılarını açan Malazgirt Zaferi’ne kadar uzanan tarihi bir perspektifi var. Ne zaman ki Türkler, Kürtler ve Araplar ittifak etmişiz zaferler kazanmışız. Ne zaman ki Türkler, Araplar ve Kürtler ayrışmış perişan olmuşuz.

EKONOMİ, EKONOMİ, EKONOMİ

Bu tartışmaya şimdilik virgül koyup AK Parti kampına dönmek istiyorum. AK Parti kampına hangi konu damgasını vurdu diye soracak olursam cevabınız ne olur? Tahmin ettiğiniz gibi ekonomi.

Bakanlar 4 ayrı salonda milletvekilleri ile bir araya geliyorlar. En fazla ilgi Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’e gösteriliyor. Milletvekilleri en çok soruyu Mehmet Şimşek’e soruyorlar.

ASGARİ ÜCRET, EMEKLİ MAAŞLARI

Milletvekillerinin soruları asgari ücret, emekli maaşı ve memurlara yapılan zam konusunda toplanıyor. Bazı milletvekilleri asgari ücrete yılda iki kez zam yapılmasını öneriyor. Emekli ve memur maaşlarının yetersiz olduğunu savunuyorlar. Mehmet Şimşek çok yoğun bir şekilde gelen bu sorular karşısında ekonomide denge kurulmasının önemini anlatıyor. Bütçe açığı, cari açık, enflasyonla mücadele konusunda bir denge kurmadan yapılacak olan artışların geçici olacağını anlatıyor. Önceliği daha köklü çözümlere verdiklerini söylüyor. “Yoksa biz de bu artışları yapabiliriz ama köklü sorunlar çözülmeden bunlar kısa sürede erir” diye konuşuyor. “Enflasyonu kontrol altına alınca sisteme reset atmış olacağız” diyor.

KİRA KONUSU

Kira problemi gündeme getiriliyor. Mehmet Şimşek bunun üzerine kira sorunu olduğunu kabul ediyor ama bir oran veriyor. “Toplumun yüzde 72’si ev sahibi. Toplumun yüzde 28’lik kesimi kira ödüyor. Emeklilerden de kirada oturanlar var. Emeklilerin yüzde 14’ü kira ödüyor” diyor. Özel okulların fiyat artışlarından şikâyetler dile getiriliyor. Şimşek, özel okulların pahalı olduğunu kabul ediyor. “Toplumun yüzde 10’u özel okula gidiyor, yüzde 90’ı devlet okullarını tercih ediyor” diye konuşuyor.

ERDOĞAN’IN EKONOMİ VURGUSU

Cumhurbaşkanı Erdoğan bir Kabine toplantısında bakanlardan, Mehmet Şimşek’ten ek taleplerde bulunmamalarını istemişti. Ama 2026 ve 2027’nin refah artışının sağlanacağı yıl olacağının müjdesini vermişti. Suriye’de devrim oldu, PKK silah bırakıyor. Bunlar tarihi adımlar. Ancak ekonomide yaşanan sıkıntılar bu devasa gelişmeleri gölgeliyor. 

Cumhurbaşkanı Erdoğan bunun farkında. Bir toplantıda “Biz ne yaparsak yapalım ekonomiyi düzeltmeden milletle aramızdaki mesafe kapanmaz. Ekonomi birinci gündem maddemizdir” diye uyarıda bulunmuştu.

Sıkıntıyı AK Parti’nin siyasi tabanını oluşturan emekliler, asgari ücretliler, memurlar ve dar gelirliler çekiyor. O nedenle ısrarla ekonomi, ekonomi, ekonomi diyorum.

MİT BAŞKANI NE YAPTI

Peki, AK Parti kampında Terörsüz Türkiye süreci hiç konuşulmamış mı? Bu sorunun yanıtına geçeceğim ama bir ara MİT Başkanı İbrahim Kalın kampa gitmişti. MİT Başkanı ne yaptı diye merak ettim. Kampta bir sunum mu yaptı sorusunun peşine düştüm. Sunum yapmamış. Kamp programına katılmamış. Sadece Cumhurbaşkanı Erdoğan’la görüşmüş. Belli ki devlet sırrı olabilecek bir konuda doğrudan bilgi vermeyi tercih etmiş. PKK’nın silah bırakma sürecinde çok önemli bir rol üstlendiğinin altını çizmek istiyorum. Kalın’ın görevi asıl bundan sonra daha önemli olacak. Çünkü PKK’nın Türkiye, Irak ve Suriye’de silah bırakma ve fesih süreçleri koordine edilecek. MİT Başkanı İbrahim Kalın bu süreçten umutlu.

EFKAN ÂLÂ’NIN SUNUMU

AK Parti Genel Başkan Vekili Efkan Âlâ, PKK’nın silah bırakma ve fesih sürecine ilişkin olarak kapsamlı bir sunum yapmış. Efkan Âlâ bir anlamda bu süreçlerin hafızası konumunda. Diyarbakır Valiliği sırasında, “Cana geleceğine cama gelsin” diyerek bölge halkının gönlünde taht kurmuştu. Başbakanlık Müsteşarı ve İçişleri Bakanı olarak daha önceki süreçlerde de yer almıştı. Terörsüz Türkiye sürecinin her aşamasında yer alan birkaç nadir isimden biriydi.

BAHÇELİ’YE ÖZEL ÖNEM

Efkan Âlâ, ‘Milli Birlik ve Kardeşlik’ sürecinden, atılan adımlar ile bu sürecin sabote edilmesinden başlıyor, çözüm sürecinde yapılanlar ile bu sürecin sabote edilmesini, Oslo görüşmelerini anlatıyor. AK Parti’nin Kürt sorununun çözümünde yaptığı devrim mahiyetindeki reformları hatırlatıyor. AK Parti’nin yaptığı hamleler ile Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sergilediği güçlü liderlikle örgütün aldığı kararların aynı zamana denk geldiğinin altını çiziyor. Efkan Âlâ’nın sunumunda MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin sürece katkısı da önemli bir yer tutuyor. Erdoğan sürecin lideri, Bahçeli ise sigortası gibi bir tablo çiziyor.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Efkan Âlâ ve İbrahim Kalın geçmiş süreçleri yaşadıkları için deneyimli kadrolar. Bu da sürecin yol kazasına uğramasını önlüyor.