Trumpoloji: Barış için densizlik!

Japonya’yı teslim almak ve savaşı bitirmek için insanlık üzerinde ilk ve son atom bombasını kullanan Harry Truman’ın liderliğini öven, ABD’nin İsrail’deki azılı Siyonist Büyükelçisi Mike Huckabee’nin “İran’a karşı Truman ol” tavsiyesini beğenen Başkan Donald Trump ne kadar şaşırtıcı olabilir?

Fordo, Natanz ve Isfahan’daki nükleer tesisleri bombalamak, potansiyel tehlikeleri açısından atom bombası kullanmak gibi bir şey. Ki bu BM hukuku açısından suç. Bu, Trump’ın oyun tarzında yeri olan bir delilik. Trumplojinin mantığı basit: Hedef için bütün araçlar kullanılabilir.

Şiddet ve müzakere

Müzakere masasına oturduğu İran’a karşı aylarca İsrail’in saldırı tehdidini koz olarak kullandı. Hedef uranyum tesislerine kilit vurmak, füze programını sınırlamak ve İran’ın Orta Doğu’daki kollarını kesmek, yani ‘direniş ekseni’ni bitirmekti.

Bundan sonuç alamayınca İsrail’in 13 Haziran’da başlattığı bombardımanı, İran’ı teslim almak için kaldıraç olarak kullandı.

Lübnan’dakine benzer ‘kafa koparma’ taktiğine maruz kalan İran hemen toparlanıp misillemelerle İsrail’in dokunulmazlığını yırttı ve saldırganlığın bedeli olduğunu gösterdi. Vuruldu ve vurdu.

Bu kez Trump, ABD’nin savaşa girmesi tehdidini devreye soktu. Ve sonradan “İsrail’i ABD kurtardı” diye itiraf ettiği sonuç için GBU-57 ve Tomahawklarla uranyum zenginleştirme tesislerini vurdu.

Trump bunu 12 günlük savaşı bitirme vuruşu olarak lanse ediyor. Yalandan ‘savaşı bitiren’ ve ‘Nobel Barış Ödülü’nü hak eden adam rolünü seviyor.

Trump, İran’ı her daim vurulabilir bir yere dönüştürmek, rejimin işini bitirmek, olmuyorsa ülkeyi parçalamak gibi düşler için ABD’yi topyekun savaşa sokmaya çalışan İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu ve Amerikan Kongresi’ndeki destekçilerini frenlemek için sonuçları abarttı, “Uranyumu gömdük, İran tekrar zenginleştirmeye dönemez” dedi.

İsrail’e de dönüp “Artık güvendesin” diyerek ateşkesi temin etti.

Öfkeli MAGA tayfasına da ‘derdim savaş çıkarmak değil barış yapmak’ diye göz kırptı.

Patronluk, vasallık ve asıl rota

Trump soykırımcı İsrail’in bir numaralı destekçisi ve tedarikçisi. Fakat küstahça kibri ve narsist kişiliği Netanyahu tarafından kazıklanmayı da kaldıramıyor. “İsrail’i kurtaran ABD oldu ve şimdi Netanyahu’yu kurtaracak olan da yine ABD olacak” mesajı patronun kim olduğunu hatırlatan bir sınır çizgisiydi. Yolsuz, rüşvetçi ve düzenbaz Netanyahu’yu yargının elinden kurtarmak için ‘vasal’ devlete müdahale etti.

Fakat bu, ABD’yi yeniden büyük yapma büyüsüne sarmalanmış hegemonyayı genişletme stratejisinde oluşan uyumsuzlukları gidermeye matuf bir müdahale. İran’ı teslim almak hâlâ en önemli hedef ama buna ABD’yi sonsuz bir savaşa sürüklemeden ulaşmak istiyor.

Projeye göre sütunlarını trilyon dolarlık deliklere çakan Abraham Anlaşmaları, Trump’ın yeni Orta Doğu tasarımında mihenk taşı olarak duruyor. Bu anlaşmaların önünde mayın olarak gördükleri direnci yok etmeleri gerekiyor. İran’ı teslim almanın aciliyeti buradan geliyor. Düş bu ya, İran mevcut ekseninden çıkarıldığında Amerikan hegemonyasını şahlandıracak bir pivot ülke olacak.

Ve ayrıca Abraham’ın tekerine çakıl taşı gibi takılan Gazze’nin halledilmesi gerekiyor. ‘Gönüllü göç’ adı altında sürgün faslına geçerek soykırımı tamamlamayı da içeren bir ateşkes önerisi Trump’ın çok katmanlı hesaplarını kurtarabilir. “Netanyahu’yu kurtarmak” İsrail liderinin savaşa endeksli beka meselesini de çözüyor. Trump yönetilebilir ve sürdürülebilir bir gerilim stratejisiyle teslimiyet haritasını genişletmek istiyor. Fakat projede Netanyahu sapmalara neden olan kontrolsüz bir tetikçi! Ona ‘patron azarı’ gerekiyor!

Abraham’ın ayağına takılan çakıllar

Trump inişli çıkışlı yöntem ve söylemiyle delilerin delisi olsa da hedeften sapmıyor: Amerikan çıkarlarının önündeki blokları çözmek ve arabayı zıplatan koşum atlarına ayar vermek. Gazze’de idareyi dört Arap ülkesine bırakan, Hamas liderlerini sürgüne çıkaran ve Filistinlileri ‘hayırsever’ ülkelere dağıtan planla ateşkesi sağlarsa Abraham Anlaşmalarındaki tıkanıklığı aşabileceğini düşünüyor. Bu ateşkeste İsrail hesabına ödül olarak ‘Gazzelilerin sürülmesi’, Batı Şeria’da işgal edilen yerlerin İsrail toprağı sayılması ve Abraham Anlaşmaları ile Siyonist varlığın Arap kalbine taşınması…

Abraham’ın tekerine çomak kabilinden geriye Suudi Arabistan’ın aradığı Filistin devletinin kurulması koşulu kalıyor. Küçük değil ama küçültülebilecek bir mesele! Bağlayıcılığı olmayan yalandan bir taahhütle Abraham için en büyük balığa zokayı yutturabilirler.

Aperatif olarak önden Umman’ı alabilirler. Suudilerin adımı Endonezya, Katar ve Suriye’nin de İsrail’le ilişkileri normalleştirmesinin yolunu açabilir.

Trump’ın yol haritasına uygun bir afiş Tel Aviv’de reklam panolarına çıktı. Afişteki slogan; “Yeni Bir Ortadoğu'nun Zamanı Geldi!”

Ortada Trump, solunda Netanyahu, sağında Suudi Veliaht Prens Muhammed bin Selman. İsrail’in emir eri Mahmud Abbas, Mısır’da Gazze konvoyuna geçit vermeyen Abdulfettah el Sisi, İran füzelerini engellemek için yırtınıp duran Ürdün Kralı Abdullah, İsrail’in sadık müttefiki BAE Başkanı Muhammed bin Zayid, 2020’de Abraham Anlaşmalarına dahil olan Fas Kralı Muhammed, ‘tarafsız arabulucu’ Umman Sultanı Heysem Bin Tarık, Lübnan Cumhurbaşkanı Joseph Avn. Ve tabii ‘dünün teröristi’ Ebu Muhammed el Colani.

Yeni Şam idaresi, İsrail’e verdiği güvenceler, direniş eksenine karşı gösterdiği düşmanlık ve Filistinli örgütlerle ilgili kısıtlayıcı önlemlerle o afişe çıkmayı çoktan hak etmişti.

Trump Riyad’da ona elini uzatıp yaptırımları kaldırırken “Suriye Abraham Anlaşmalarına dahil olacak” şartını koşmuştu. Cihatçı Selefizm ile Siyonist Selefizm arasında nikah kıyılıyor; nikah memuru da Trump.

Ver kurtul!

İsrail Ulusal Güvenlik Konseyi Başkanı Tzachi Hanegbi, Kneset’teki gizli oturumda Tel Aviv’in Colani yönetimiyle günlük ve doğrudan görüşmeler olduğunu, üst düzey temasları bizzat kendisinin yürüttüğü bilgisini verdi. Suriye ve Lübnan’ı da Abraham Anlaşmalarına dahil olacak aday ülke olarak tanımladı. İsrail, Suriye’nin güneyinde fiilen oluşturduğu tampon bölgeyi, koparacağı tavizler için koz olarak kullanıyor. 8 Aralık sonrası işgal ettiği Hermon Dağı’yla (Şeyh Dağı) birlikte bütün Golan Tepeleri’nden vazgeçtiğini Şam’a kabul ettirmeyi hedefliyor. Hanegbi de İsrail’in tanınmasına karşılık güney Suriye’den çekilebileceklerini ama Hermon defterini kapattıklarını söylüyor. İran’a karşı Suriye ile ortak çıkarları paylaştıklarını vurguluyor. Belli ki Colani’nin ortak düşmanlara karşı birlikte hareket etme mesajı karşılığını bulmuş.

İsrail Dışişleri Bakanı Gideon Saar da i24NEWS’e demecinde normalleşme için Suriye'nin Golan’da İsrail egemenliğini tanıması gerektiğini söylüyor. Yedioth Ahronoth’a göre İsrail ve Suriye ilişkilerini normalleştirmeye hazırlanıyor. Hedeflenen anlaşma, İsrail'in Golan üzerindeki egemenliğinin tanınmasını da içeriyor.

Suriye’de rejimi yıkan koalisyon büyük bir aydınlanma yaşıyor: “Ver, kurtul”, “Toprakları unut, terör listesinden çık!” Akıl hocaları da kuzeydeki komşudan…

Düş bezirgânı

Uydu devletler listesi açık artırmaya çıkarıldı. Bit pazarında düş bezirgânı!

Fakat masaya koydukları bu yemek çok kılçıklı:

- Savaşla teslim alamadıkları İran’ı yeniden savaş tehdidiyle teslim almaya çalışıyorlar. Bibi’nin ‘Yükselen Aslan’ı, ‘Pers Aslanı’nı uyandırdı. Mollaların İran’ı, bundan böyle rejimi yükselen İran milliyetçiliğiyle tahkim etmeyi denerse şaşırtıcı olmaz. CNN’e bakılırsa şimdi Trump gömdük dediği uranyumu İran’dan alabilmek için Tahran’a Arapların cebinden çıkacak şekilde 30 milyar dolarlık finansmanı öneriyor. Teklifte İran’ın dondurulmuş 6 milyar dolarının bırakılması da var. Vurduk olmadı, verelim olsun! 13 Haziran’dan önce de bu teklifi yapabilirlerdi. Hatta şansları daha yüksek olurdu. İran şimdi BM ile işbirliğini bitirme ve NPT’den çıkma kartını çekiyor. İsrail-Amerikan saldırganlığı ile açılan bu yol nükleer bombaya çıkıyor! Kendilerini kadiri mutlak sanan kibir abidelerinin düşünmesi gereken yeni ihtimaller ortaya çıkıyor.

- Gazze planındaki iyimserliğe İsrailli yetkililer bile şaşa kalmış gözüküyor.

- Hizbullah’ın denklemden düşeceği ve Lübnan’ın Siyonizmin sunağına atılacağı öngörüsünün de altı boş.

- Lübnan’da İsrail’in 3 binin üzerinde ateşkes ihlaline karşın Hizbullah’ın eylemsizliği ‘eline vur, silahını al’ cephesine cesaret verse de mesele o kadar basit değil.

- Colani Golan’dan Kasyun’a doğru sallanan Demokles’in Kılıcı’ndan emin olmak için İsrail’e jestler yapıyor. Lakin kucaklaşmayı ağırdan almak zorunda kalabilir. Bunun Şam’ı aşan boyutları da var. Mesela Netanyahu’nun Şam’la normalleşme için öne sürdüğü üç koşuldan biri “Türkiye’ye Suriye’de üs verilmemesi”. Bunu Suriye Özel Temsilci Thomas Barack’a söylemiş. Diğer koşul “Güney Suriye askerden arındırılacak.”

İsrail Trump’ın eski danışmanı Steve Bannon’ın dediği gibi Netanyahu yutamayacağından fazlasını ısırdı, ateşkes İsrail’i kurtarmak içindi. Bunu İran için söyledi ama aynı anda birden fazla yeri ısırıyor.

Bu yüzden “Önce Amerikacılar” bir noktadan sonra çıkıp “Önce İsrailcilere” hele siz biraz geri basın demek zorunda kalıyor.