Yerel seçimlerin son 10 günündeyiz. "Hangi ilde yerel seçimhavası var?" derseniz hiç tereddütsüz İzmir derim. İzmir'de ilginç, coşkulu ve biraz da değişik bir seçim havası var.
Ağrılıların ve işadamı Mehmet Tekinalp'in Cumhur İttifakı İzmirBüyükşehir Belediye Başkan adayı Hamza Dağ'ı konuk edecekleri iftara katılmadan önce şehri dolaşıyorum. Belki İstanbul ve Ankara'daki CHP adayları kadar devasa afişler yok ama yer gök aday fotoğrafları ve vaatlerin yer aldığı reklam panolarıyla dolu.
Gittiğimiz her yerde, yürüdüğümüz her caddede kiminle karşılaşsak ya biz seçimi soruyoruz ya da onlar sözü seçime getiriyor. Başta da söyledim, İzmir'de belki de ilk kez bambaşka bir seçim havası var. Bir kere, müthiş bir Hamza Dağ rüzgârı esiyor. Bunda Dağ'ın "hizmet" eksenli güçlü seçim kampanyası kadar, CHP içinde yaşanan siyasi kargaşanın da etkisi var. CHP'nin aday belirleme yöntemi, Kılıçdaroğlu'na yakın isimlerin topyekûn silinmesi sadece partilileri değil oy veren sosyolojiyi de etkilemiş. Bir anlamda CHP'li seçmen, her seçim sonrasında yaşadığı hayal kırıklığının bir tık düşüğünü yaşıyor.
Bu düşük düzeyli hayal kırıklığı seçmende bir başka "aydınlanmaya" da yol açmış... Yine ilk kez her seçim öncesi İzmirlilerin verdiği, "Hizmet istemiyoruz" manasına gelen tepkiler yok artık. Onun yerini bu kez, "Artık yeter hizmet istiyoruz" talebi almış gibi... Birçok insan ya karar verdiğini ya da bu doğrultuda karar verebileceğini söylüyor. Bu yeni bir durum... Aydınlanan seçmen, sandığa gidince, "siyaseti mi hizmeti mi" tercih edecek onu da sandıklar açıldığında göreceğiz.
Bu izlenimlerle iftarın yapılacağı Balçova'ya doğru hareket ediyoruz. Gözüm yine şehri süsleyen afişlerde. Bırakın favori adayları veya partileri, meclis üyelerinin bile afişleri var. Ama ilginçtir, DEM Parti'yi ve başkan adayı Akın Birdal'ı şehrin birçok merkezinde görmedim. Sanki İzmir'de DEM Parti ve aday yok gibi. Ortada bir siyaset mühendisliği mi var yoksa onlar da seçmene "terlik" muamelesi mi çekiyorlar belli değil.
Buna rağmen İzmir'de samimi ve sahici bir seçim havası sürüyor. Şehirdeki seçim havası iftarın yapılacağı salona da yansımış ki her masada seçim konuşuluyor. Ayaküstü de olsa Cumhur İttifakı adayı Hamza Dağ'ın masasına uğruyorum. Biraz sohbet etmekte bile zorlanıyorum; çünkü etrafı hemen sarılıyor. Masada Dağ'ı yalnız bırakmayan AK Parti milletvekilleri Şebnem Bursalı, Mehmet Ali Çelebi ve MHP Genel Sekreter Yardımcısı Tamer Osmanağaoğlu ile selamlaştıktan sonra ayrılıyorum. Bu ekibe sonradan yine AK Parti milletvekili ve aynı zamanda Konak Belediye Başkanı adayı olan Ceyda Bölünmez Çankırı da katılıyor. Ceyda Hanım da bu seçimde yoğun ilgi gören aktörlerden. Konak'ta sürpriz yapacağından bile söz ediliyor.
Son sözü "Hayallerim var" diyen Hamza Dağ'a bırakalım:
"Bizim bu şehre dair rüyalarımız var, hayallerimiz var, hedeflerimiz var. Derdi olmayanlar bizi anlayamaz. Çünkü dert insanı yollara düşürür. İşte biz bu dertle milletimizin zor anında nasıl yanında olduysak 31 Mart seçimlerinden sonra da aynı anlayışla yanında olacağız. Eşsiz İzmir'i hep birlikte inşa edeceğiz, hep birlikte yöneteceğiz. Her kardeşimizin gurur duyacağı bir İzmir için gece gündüz demeden var gücümüzle çalışacağız. İnşallah 1 Nisan'dan sonra İzmir'de öyle bir rüzgâr estireceksiniz ki, İzmir'imizin her bir hanesi ferahlayacak,huzurla dolacak, mutlu olacak."