CHP bölünüyor

30 Haziran’da olmasa da temmuzun ortasında mahkemeden mutlak butlan kararının çıkması bekleniyor. Bu arada CHP kulislerinde de Özgür Özel ekibinin Külliye’yle temas kurmaya çalıştığı ancak, “CHP’nin iç işlerine karışmayız” yanıtını aldıkları konuşuluyor. Özgür Özel’in son günlerde sertleşmesi ona bağlanıyor.

Kılıçdaroğlu ise partinin başına geçmek için gün sayıyor.

CHP’deki tartışma ise giderek sertleşiyor.

ÖZGÜR ÖZEL AĞIZ DEĞİŞTİRDİ 

Bir zamanlar “Kayyum atanırsa partiye sokmam” diyen Özgür Özel, ağız değiştirdi. Mutlak butlana karşı çıkıyor ama “Kayyum değil çağrı heyeti var” diyor. “Siyasi Partiler Kanunu’nda kayyum değil, çağrı heyeti var. Onda da ‘40 gün içinde seçim yapılır’ yazıyor. Kayyum dediğiniz yapı partiyi yönetmiyor zaten, seçimleri yapıyor” diyor. 

HANİ KAYYUMA KARŞIYDINIZ?

Hani kayyum partinin karşısındaki pastaneye kadar gelmişti püskürtmüştünüz?

Demek ki doğru değilmiş.

CHP’deki tartışma giderek sertleşiyor.

CHP hızla bölünüyor.

Parti Kılıçdaroğlu’cular ve Özgür Özel’ciler olmak üzere karpuz gibi ortadan ikiye bölünmüş durumda.

CHP hızla bölünmeye doğru gidiyor.

YENİ PARTİ

CHP’nin içinden yeni bir parti çıkacak gibi gözüküyor.

Özgür Özel’in yeni bir parti kuracağı söyleniyor.

Ben buna pek ihtimal vermek istemiyorum.

Siyasi tarihimiz göstermiştir ki CHP’yi kim bölerse o kaybeder ama CHP yoluna devam eder.

Güven Partisi CHP’yi bölmüştü. Turhan Feyzioğlu, Ferit Melen, Orhan Öztrak gibi CHP’nin önde gelen isimleri vardı. Ne oldu? 12 Eylül’le birlikte silinip gittiler.

İsmet Paşa, Ecevit CHP’den istifa ettiler. 12 Eylül darbesi CHP’yi kapattı. Ama ne oldu? CHP ayakta kaldı. En son Muharrem İnce parti kurdu ne oldu? CHP’ye geri dönmek zorunda kaldı.

İster Özgür Özel’ciler olsun ister Kılıçdaroğlu’cular olsun, CHP’yi kim bölerse kaybeder. CHP köklü bir çınar olarak Türk siyasetinde var olmaya devam eder.

ERDOĞAN HAKSIZ MI

Kemal Kılıçdaroğlu en ağır hakaretleri Cumhurbaşkanı Erdoğan’a yaptı. Kılıçdaroğlu ile en sert tartışmaları Cumhurbaşkanı Erdoğan yaptı. Ancak Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılanlar Erdoğan’ı bile rahatsız etmiş durumda. Cumhurbaşkanı NATO toplantısı dönüşünde gazetecilerin sorusu üzerine, “13 yıl boyunca önünde düğme ilikledikleri bir şahsa yaptıkları karşısında ürkmemek, hicap duymamak mümkün değil” dedi.

Erdoğan haksız mı?

ERBAKAN’A HOCAM DEDİLER

Erdoğan, Erbakan’dan ayrılıp AK Parti’yi kurdu. Ancak bir gün olsun Erbakan aleyhinde olumsuz bir laf etmedi. Hâlâ “Erbakan hocam” der. Erbakan’ın cenazesinde en ön safta yer aldı. Erbakan’ın çocuklarının sorunlarıyla ilgilendi.

AK Parti’de kimse Erbakan’a küfretmedi. Tam tersine hürmet etti.

DEMİREL ÖRNEĞİ

Ben bunu DYP’de de görmedim. Demirel, 28 Şubat sürecinde DTP’yi kurdurarak DYP’yi parçaladı. Ama ben Tansu Çiller başta olmak üzere DYP’lilerden Demirel aleyhinde bir söz işitmedim.

DYP’de de kimse Demirel’e küfretmedi.

CHP’de bir yapı var; varlığını Kılıçdaroğlu’na hakaret üzerine kurmuş durumda.

KILIÇDAROĞLU’NA HAKARET

13 yıl genel başkanlıklarını yapan, birçoğunun siyasete girmesine neden olan, Türkiye Cumhuriyeti’ne cumhurbaşkanı adayı olarak gösterdikleri, daha düne kadar “Dedem, Pirom” dedikleri Kılıçdaroğlu’na yapmadıkları hakaret bırakmadılar. İşin üzücü olan tarafı bunu troller yapmıyor. Genel Merkez yönetimi de bunları destekliyor. Kimi yüzüne tükürüyor. Kimi partiden ihraç edilmesini istiyor. Kimi sinkaflı küfrediyor.

Biz de ‘Yapmayın, ayıptır günahtır, bu insan sizin genel başkanlığınızı yaptı’ diyoruz. Bunu deyince ‘Bak yandaşlar Kılıçdaroğlu’nu destekliyor’ diyorlar.

Ecevit’e hakaret ettiğinizde de Baykal’a küfrettiğinizde de Kılıçdaroğlu’nun yüzüne tükürdüğünüzde de karşı çıktık. Yarın Özgür Özel kaybetse ona da hakaret edeceksiniz. O zaman da Özgür Özel’in hukukunu savunacağız. Bu yandaşlık değil, insanlık demektir.

RUTTE ANLADI ÖZGÜR ÖZEL ANLAMADI

Savunma sanayisindeki gelişmeler milletimizin göğsünü kabartıyor. Bu millet yerli ve milli savaş uçağımız KAAN’la gurur duruyor.  TCG Anadolu’yu ziyaret etmek için saatlerce kuyrukta bekliyor. İHA’larımızın, SİHA’larımızın başarısıyla övünüyor. Bir dönemler İsrail’den HERON’ları almak için uğraşırken şimdi dünya İHA ve SİHA pazarının yüzde 65’ini kontrol ediyoruz.

İHA’larımız, SİHA’larımız Libya’da savaşın kaderini değiştirdi. Karabağ’da destan yazdı. Rusya-Ukrayna savaşına damgasını vurdu.

NATO TOPLANTISINDA  KONUŞULDU

NATO toplantısında bile Türkiye’nin savunma sanayisinde yaptığı sıçrama konuşuldu. NATO Genel Sekreteri Rutte, “Türkiye’nin çok büyük bir savunma sanayisi temeli var” dedi.

Özgür Özel’in motoru yok dediği 48 adet KAAN’ı Endonezya’ya satmayı başardık. Savunma sanayisi ihracatımız 6.5 milyar doları aştı. TUSAŞ’ın cirosu 4.8 milyar dolara ulaştı. Türk savunma sanayisi firmalarımız başarılarıyla göz kamaştırıyor.

ZAMANIN RUHUNA TERS

Bir de zamanın ruhu var. Bir de konjonktür diye bir şey var.

İsrail’in Gazze’de katliam yaptığı, 8 Aralık’ta Suriye’de Türkiye’nin desteklediği devrimin gerçekleştiği, İsrail’in İran’ı vurduğu bir sırada yerli ve milli savunma sanayisinin ne kadar önemli olduğunun daha iyi anlaşıldığı bir sırada Özgür Özel savunma sanayimizi küçümsüyor. Böyle siyasetçi olur mu? Türkiye’yi yönetmeye talip olan bir parti genel başkanı önce ülkesinin başarılarıyla gurur duymalı. Biz daha iyisini yapacağız demeli.

Ali Babacan, savunma sanayimize dokunacaktı ne oldu? Millet ona öyle bir dokundu ki partisi muhtarlık seçimine girse kazanamaz.

NATO Genel Sekreteri Rutte dahi Türk savunma sanayisinin ne kadar önemli olduğunu anladı ama Özgür Özel anlamadı.