Yaz dönemine girilince siyasetin tansiyonu düşer ama bu kez tam tersi olacak.

Siyaset hız kesmeden devam edecek. Hatta yaz aylarıyla birlikte küçük partilerden AK Parti ve CHP’ye geçişlerin artması bekleniyor.

Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanması ve PKK’nın silah bırakma kararı siyaseti derinden etkilemeye başladı. Siyaset sert bir iklimin içine girdi. Kutuplaşma CHP ve AK Parti’ye yararken DEM Parti siyasi bir figür olarak ortaya çıkmaya başladı.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ise yeni sürece ilişkin ilk çıkışını yaptığı 22 Ekim tarihinden bu yana siyasetin bilge kişisine dönüştü. Bahçeli iktidar ve muhalefetin saygı duyduğu bir lider oldu.

MİLLETVEKİLİ GEÇİŞLERİ

Tüm bu gelişmeler siyaseti yeniden şekillendiriyor.

Küçük partiler anlamsız hale gelirken yeni döneme ilişkin politika üreten partiler güçleniyor.

Siyasetin tavanında yaşanan bu gelişmeler bir süre sonra milletvekili geçişlerine de yansıyacak.

AK Parti ve CHP’ye yeni milletvekili geçişlerinin yaşanması bekleniyor.

Çünkü milletvekili gelecek seçime bakar. Tabanı kalmayan, siyaseten anlamını yitiren partilerde neden ısrar etsin?

OTELDEKİ BÜYÜK BALIK KİM

Gazetecilikte fikri takip önemlidir. Bir süre önce Ekrem İmamoğlu’nun otellerde yaptığı gizli görüşmeler ortaya çıktı. Ancak ondan sonra takibi yapılmadı. Özellikle de bunların arasında,”büyük balık” olarak nitelendirilen bir görüşmesi vardı. Daha doğrusu,”büyük balık”la yapılan görüşmeler.  Peki “büyük balık” kimdi? Bu sorunun yanıtını alabildik mi?

Ekrem İmamoğlu’nun İstanbul’da sadece bir otelde 6 ayda 46 kez görüştüğü ortaya çıktı.

İstanbul’da başka bir otelde ve Ankara’da yaptığı görüşmeler ise ayrı.

Otele girilmeden önce kameralar bantlanıyor, jammer cihazları çalıştırılıyor. Büyük bir gizlilik içinde sır görüşme yapılıyor.

İmamoğlu makamından çok otellere gitmeyi tercih etmiş.

Otellerdeki görüşmelerine gizemli havayı veren Ekrem İmamoğlu.

Yoksa kameralar bantlanmayıp bavullarla jammer cihazları taşınmasa kimsenin umurunda olmayacak.

ALGI OPERASYONU

İBB’den çok otellere gitmiş.

Şimdi montaj demeye başladı.

Bu bir suçluluk telaşıdır.

Bu bir ön alma çabasıdır.

Bu bir algı operasyonudur.

Yarın görüntüler çıkar ya da tanıklar konulursa şimdiden onları itibarsızlaştırmak ve montaj görüntülerle operasyon yapılıyor algısını oluşturmaya çalışıyor. Ön alıyor.

SEN YAPTIN

Ekrem Bey o otellere giden sen, o otel odasında kalan sen, o otelin kameralarını bantla kapattıran ve sinyal kesici jammer’larla dolaşan sen.

Sen ne yaptığını, kimlerle buluşup, ne konuştuğunu iyi bildiğin için suçluluk telaşı içindesin.

İmamoğlu bir de sır gibi bir yaşantım olmadı diyor.

O zaman niye makamında değil de otellerde görüştün? Koskoca İBB’de makam odan yok mu? Niye kameraları bantlatıp, sinyal kesici jammer’lar kullanıyorsun?

Gizleyeceği bir şey olmayan insan kameraları bantlatır mı?

Ekrem İmamoğlu’na bu soruları sorduktan sonra dönüp aynı soruyu gazetecilere soruyorum. “Ekrem İmamoğlu’nun otellerde buluştuğu büyük balık kimdi?” Biz bu sorunun yanıtını bulabildik mi?

NİYE PANİKLEDİ

Otellerdeki sır görüşmelere ilişkin olarak İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan soruşturma derinleştikçe Ekrem İmamoğlu paniklemeye, montaj demeye başladı.

Suçluluk telaşı içinde hareket ediyor. Ön almaya çalışıyor.

Özel hayatına ilişkin imaları doğru bulmam. Karşı çıkarım. Bizi ilgilendiren boyutu İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen yolsuzluk, rüşvet ve hırsızlık iddialarıyla ilgili boyutu.

İmamoğlu’nun otel buluşmalarıyla ilgili paniklemesi kuşkuları daha da artırdı.

BÜYÜK BALIK KİM

1- İmamoğlu kimi otellere para kuleleri, Beylikdüzü Belediyesi ve İBB’ye yönelik yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarında birlikte yargılandığı isimlerle birlikte gidiyor. Acaba bu buluşmalar İBB’nin ihaleleriyle ilgili mi?

2- Ekrem İmamoğlu, hakkında devam eden davalarla ilgili köstebeklik yapan bürokrasi ya da yargıdan isimlerle mi görüştü?

3- İmamoğlu’na geleceğin cumhurbaşkanı olarak muamele yapan ama iktidara yakın gözüken işinsanlarıyla mı buluştu?

Şimdi geliyorum kritik soruya: İmamoğlu’nun otellerde gizemli görüşmeleri yaptığı “büyük balık kim?”

MECLİS KOMİSYONU

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Terörsüz Türkiye” hedefine ulaşmak için Meclis’te komisyon kurulmasını önerdi. Bahçeli, milletvekili sayısına bakılmadan Meclis’te temsil edilen partilerin komisyonda yer almasını teklif etti. Yerinde bir öneriydi. DEM Parti de partileri ziyaret turunda benzer bir öneriyi götürüyor. Sürece Meclis’in katkısını alma adına yerinde bir adım olur. Edindiğim izlenim ise komisyonun zamanlamasına yönelik. AK Parti cephesinde, silahların teslimi ve PKK’nın fesih işlemi tamamlandıktan sonra Meclis’te bir komisyon kurulması eğilimi ağır basıyor.

When we enter the summer term, political tension eases, but this time it will be the opposite.

Politics will continue unabated. In fact, it is expected that the transition from small parties to the AKP and CHP will increase with the summer months.

The arrest of Ekrem İmamoğlu and the PKK's decision to lay down arms began to deeply affect politics. Politics entered a harsh climate. While polarization benefited the CHP and the AK Party, the DEM Party began to emerge as a political figure.

MHP Chairman Devlet Bahçeli has become a wise man in politics since he made his first statement regarding the new process on October 22. Bahçeli has become a leader respected by both the government and the opposition.

PARLIAMENTARY TRANSITIONS

All these developments are reshaping politics.

While small parties are becoming meaningless, parties that produce policies for the new era are becoming stronger.

These developments at the top of politics will soon be reflected in the transition of deputies.

It is expected that new deputies will transfer to the AK Party and CHP.

Because the MP looks to the next election. Why should he insist on parties that have no base left and have lost their political meaning?

WHO IS THE BIG FISH IN THE HOTEL?

In journalism, it is important to follow ideas. A while ago, Ekrem İmamoğlu's secret meetings in hotels were revealed. However, they were not followed up after that. Among these, there was one meeting that was described as a "big fish". Or rather, meetings with a "big fish". So who was the "big fish"? Did we get the answer to this question?

It was revealed that Ekrem İmamoğlu met 46 times in just one hotel in Istanbul in 6 months.

The meetings he held in another hotel in Istanbul and in Ankara are separate.

Before entering the hotel, cameras are taped and jammers are turned on. Secret meetings are held in great secrecy.

İmamoğlu preferred to go to hotels rather than his office.

Ekrem İmamoğlu, who gives a mysterious air to his meetings in hotels.

Otherwise, if the cameras were not taped and jammer devices were not carried in suitcases, no one would care.

PERCEPTION OPERATION

He went to hotels more than Istanbul Metropolitan Municipality.

Now it's starting to sound like assembly.

This is a rush of guilt.

This is a preemptive effort.

This is a perception operation.

If the images come out tomorrow or the witnesses are brought forward, they are already trying to discredit them and create the perception that an operation is being carried out with montaged images. They are taking precedence.

YOU DID IT

Mr. Ekrem, you are the one who went to those hotels, you stayed in that hotel room, you covered the cameras of that hotel with tape and walked around with signal jammers.

You feel guilty because you know exactly what you are doing, who you are meeting with, and what you are talking about.

İmamoğlu also says that he has never had a secret life.

Then why did you meet in hotels instead of your office? Don't you have an office in the huge Istanbul Metropolitan Municipality? Why do you tape the cameras and use signal jammers?

Would a person with nothing to hide have the cameras taped?

After asking these questions to Ekrem İmamoğlu, I turn back and ask the same question to the journalists. “Who was the big fish that Ekrem İmamoğlu met in the hotels?” Were we able to find the answer to this question?

WHY DID HE PANIC?

As the investigation conducted by the Istanbul Chief Public Prosecutor's Office regarding the secret meetings at the hotels deepened, Ekrem İmamoğlu began to panic and call it a setup.

He acts in a panic of guilt. He is trying to take precedence.

I do not find the insinuations about his private life to be true. I would object. The aspect that concerns us is the aspect related to the allegations of corruption, bribery and theft carried out by the Istanbul Chief Public Prosecutor's Office.

İmamoğlu's panic about the hotel meetings increased the suspicions even more.

WHO IS THE BIG FISH?

1- İmamoğlu goes to some hotels with people he is being tried with in corruption and bribery operations against money towers, Beylikdüzü Municipality and IMM. Are these meetings related to IMM's tenders?

2- Did Ekrem İmamoğlu meet with bureaucratic or judicial figures who were acting as moles regarding the ongoing cases against him?

3- Did he meet with business people who treat İmamoğlu as a future president but seem close to the government?

Now I come to the critical question: Who is the “big fish” with whom İmamoğlu had mysterious meetings in hotels?

PARLIAMENTARY COMMISSION

MHP Chairman Devlet Bahçeli suggested that a commission be established in the Parliament to achieve the goal of a “Turkey without Terrorism”. Bahçeli suggested that the parties represented in the Parliament, regardless of the number of deputies, be included in the commission. It was a sound suggestion. The DEM Party is also making a similar suggestion during its visit tour to the parties. It would be a sound step in terms of getting Parliament’s contribution to the process. My impression is about the timing of the commission. On the AKP front, the tendency to establish a commission in the Parliament after the delivery of weapons and the dissolution of the PKK is complete is dominant.