Özel bir cumhurbaşkanı adayı

Dün İmamoğlu'nun hâkim karşısına çıktığı saatlerde CHP'nin cumhurbaşkanı adayı Özel de Halk TV'de kameralar karşısındaydı.

Özgür Özel'in hiçbir hukuki karşılığı olmayan bir seçimle İmamoğlu'nu "gönüllerin cumhurbaşkanı" adayı ilan ettiğini ben de biliyorum.

Ne var ki, İsmail Küçükkaya'nın programında adını vermeden CHP'nin özel görev üstlenecek müstakbel cumhurbaşkanı adayını tarif eden Özgür Bey'in kendisi:

"Ekrem Bey içerideyse, en yüksek oyu kim alacaksa o adayımız olur. Ama o adaylık milletin adayı Ekrem İmamoğlu'nun yerine, bu süreçte siyasi yasağını kaldırmak, hapisten çıkarmak, onun yeniden seçilebilir hâle gelmesini sağlamak üzere yapılır. O aday olan arkadaşımız kimse Ekrem Bey geldikten sonra o arkadaşımız da başka bir göreve gelir."

Mansur Yavaş da "son dönemim" diyecek kıvama getirildiğine göre CHP'de cumhurbaşkanı adayı olarak geriye Özgür Özel'den başka kim kalıyor ki?

Özel, CHP'nin başına geçtiği kurultaydaki desteğinden ötürü İmamoğlu'na olan diyet borcunu da boykot ve sokak çağrıları gibi jestlerle fazlasıyla ödedi. İngiltere Başbakanı'nı bile göreve çağırdı. Kimse kendisine "Bir şey yapmadın" diyemez.

Olağanüstü kurultayla da parti içindeki iktidarını tahkim etti. Kılıçdaroğlu da dâhil tüm hiziplerin başını ezdi. Güvenoyu aldı.

İmamoğlu, CHP'nin siyasette örneği olmayan özel bir görev üstlenecek cumhurbaşkanı adayının seçilmesi hâlinde koltuğu kendisine bırakacağına inanır mı bilmem?

Kesin olarak bildiğim şey, cumhurbaşkanının bir numara olduğu yeni hükümet modelimizde, kimsenin önüne gelen cumhurbaşkanı olma fırsatını kaçırmayacağı.

***

 

KONU ÖZEL OLUNCA YAVUZ DONAT'I ARADIM

Yavuz Donat perşembe günü "Şeytan ayrıntıda gizlidir" başlıklı yazısında, Özgür Özel'in 2 Nisan'da, sokak eylemlerinde gözaltına alınan eylemcilerle ilgili söylediklerinin altını kalınca çiziyordu:

"O fişlemelerin hepsini bulacağım, tamamını sarayın bahçesinde, bidonda, gençlerle birlikte, o gece yakacağım... Ve bidonun başında kutlama yapacağım... Bu kadar söyleyeyim."

Dün, Özel'in söylediklerini yapmak için önce cumhurbaşkanı seçilmesi gerektiğini yazan Yavuz Abi'yi aradım. Acaba Özel'in son çıkışı hakkında ne düşünüyordu?

Evliya Çelebi misali günlük şehir değiştiren Yavuz Abi'yi Trabzon'da yakaladım.

"Derbiyi bekliyorum, hadi sen de gel" diyerek her zamanki coşkusuyla açtı telefonu.

"Sen önce CHP'nin adayı Özgür Özel mi olacak onu söyle" diye hemen konuya girdim.

Cumhurbaşkanlığı makamının cazibesine dair onca yıllık meslek hayatında bire bir şahit olduğu örnekleri sıraladı.

Koşullar oluştuğu halde cumhurbaşkanı adayı olma iradesi göstermeyen bir genel başkanın partisinin başında da kalamayacağını anlattı.

Ve ekledi:

"Cumhurbaşkanlığı, kimseye ikram edilecek bir makam değildir."

***

 

ALİYA'NIN DOSTLARI, ÖZEL'İN DÜŞMANLARI

Özgür Özel, Türkiye'nin içişlerine müdahale etmeye kalkışmayan İngiltere Başbakanı'na, Aliya İzzetbegoviç'in "Her şey bittiğinde hatırlayacağımız tek şey; düşmanlarımızın sözleri değil, dostlarımızın suskunluğu olacaktır" sözlerini deforme ederek sitem ediyordu:

"Tüm bunlar bittiğinde, düşmanlarımızın olumsuz yorumlarını ve gürültülerini değil, dostlarımızın sessizliğini hatırlayacağız."

Aliya'nın düşmanlarının, Özgür Bey'in "dostlarımız" dedikleri olduğunu hatırlatmamıza lüzum var mı?

Belli ki Özgür Özel, Kılıçdaroğlu'nun "dostlarıyla" girdiği 2023 seçimini neden kaybettiğini, bu yolun çıkmaz sokak olduğunu anlayamamış.

***

VATANDAŞ BOYKOTU BOYKOT ETTİ

Özel'in boykot kararını duyunca "İyi bari, hiçbir şey olmasa talep enflasyonu düşer" demiştik ama tam tersi oldu.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası verilerine göre, Ramazan Bayramı tatilini de kapsayan 29 Mart-4 Nisan haftasında kartlı harcama 321 milyar lira olarak gerçekleşti. CHP'nin boykot çağrıları yaptığı 2 Nisan, 70 milyar lirayla haftanın en yüksek harcamasının yapıldığı gün oldu.

Sırada ne var Özgür Bey?