AK Parti grubundaki hava da her zamankinden farklıydı. Milletvekilleri Erdoğan’ın ağzından yeni sürecin çerçevesini dinlemek istiyorlardı. Toplumun sürece ilişkin korkuları, kaygıları ve endişeleri var. Bunlardan birisi de Öcalan’a af meselesi. Erdoğan bu hassasiyetin farkında olduğu için milletvekilleriyle kahvaltıda, “Ev hapsi, mev hapsi diye bir şey yok. Adamın kendisi de çıkmak istemiyor. Bunlar nereden çıkıyor? Af diye bir şey yok. Bebek katiline af yok” demişti.
MİLLETİMİZ GÜVENSİN
Belki de bu nedenle
Cumhurbaşkanı Erdoğan konuşmasına, “Milletim kalbini ferah tutsun...
Ne yapıyorsak, akılla ve incelikli bir stratejiyle yapıyoruz. Günü kurtarmak
için değil, geleceğimizi güvenceye almak için çalışıyoruz. Türkiye, emin ve
ehil kadroların yönetiminde güven içindedir. Türkiye, Cumhur İttifakı’nın
mihmandarlığında menzile mutlaka varacaktır” güvencesini vererek başladı. Peki
o menzil ne? “Terörsüz Türkiye menzili...”
TÜRKİYE GÜÇLÜ OLDUĞU İÇİN
Birileri anlamamakta ısrar ediyor ama
Türkiye, yeni sürece güçsüz olduğu için değil tam aksine çok güçlü olduğu için
giriyor. Uluslararası ve bölgesel konjonktür hiç olmadığı kadar lehimize.
İçeride PKK’yı eylem yapamaz hale getirdik. Suriye ve Irak’ta ise bitirecek
kudrete sahibiz. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın dediği gibi “Örgütü bulunduğu
her yerde toprağa gömmek bizim için sadece vakit ve planlama meselesi.” Peki o
zaman bu sürece neden ihtiyaç var? Türkiye bu işi kan dökmeden çözmek
istiyor. Ama askeri harekât planlamaları da hazır.
DEVLET AKLI
Kimi zaman “Devlet aklı var mı?” diye
kuşkuya düşerdim. Ama burada sürecin her aşamasının planlandığını görünce,
Türkiye gerçekten büyük bir devletmiş diyorum. Gerçekten bir devlet aklı
olduğunu görüyorum. Sadece şunu söylemekle yetineyim. Silahsız ve de silahlı
olmak üzere iki alternatife göre sürecin her aşaması planlanıyor.
ADRESE TESLİM MESAJLAR
Cumhurbaşkanı çok net konuştu. Adrese
teslim mesajlar verdi. O nedenle küçük dokunuşlar yapmak suretiyle Erdoğan’ın
yeni sürece ilişkin çizdiği çerçeveyi ortaya koymaya çalışacağım.
Haberin Devamı
ŞEHİT AİLELERİNİN HASSASİYETİ
Erdoğan, “Hükümet olarak her vakit
olduğu gibi bu hususta da şehitlerimizin aziz hatıralarına, şehit
yakınlarımızın ve gazilerimizin hassasiyetlerine asla halel getirmeyecek bir
şuurla hareket ediyoruz” dedi. İşin en can alıcı noktası burası. Şehit
ailelerimiz incinmesin ama yeni şehitler gelmesin.
DİYARBAKIR ANNELERİ
Bu vesile ile Diyarbakır Anneleri’nin
mücadelesi de unutulmuş değil. HDP’nin kapısına dayanıp “Başlarım sizin
Kürdistan davanıza size verecek çocuğumuz yok” diyen Diyarbakır Anneleri
baş tacı.
İÇ VE DIŞ KONJONKTÜR
Yeni sürecin zamanlamasına ilişkin
olarak Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işaret ettiği nokta önemliydi. Erdoğan,
“Terörsüz Türkiye ifadesinde anlamını bulan bu yeni dönemin kapılarını
açma fırsatını kullanmamak, her şeyden önce üstlendiğimiz sorumlulukla
bağdaşmaz. Bölgesel gelişmeler lehimizedir. İç siyasette hava son derece
müsaittir. Terörle mücadelede kritik kazanımlar elde edilmiştir. Türkiye, başta
savunma sanayi olmak üzere her alanda gücünün zirvesindedir. Böyle bir
denklemde terör belasını kalıcı ve kat’i olarak defedecek bir fırsatın heba
edilmesine hiç kimsenin gönlü razı olmaz, biz de zaten razı değiliz” dedi.
Haberin Devamı
‘TALİMAT VERDİM’ DEDİ
Kimse yanlış hesap yapmasın. Bu iş
sadece Öcalan’ın yapacağı çağrıya bağlı değil. Öcalan, kendi örgütüne
çağrı yapacak. Yürütülen çalışma çok daha kapsamlı, çok daha büyük. Öcalan’ı
aşan bir çalışma yapılıyor. Cumhurbaşkanı konuşmasında ona işaret etti: “Bu
anlayışla ilgili arkadaşlarımıza, bölücü örgütün lağvedilmesini sağlayacak
çalışmaların dikkatle ve çok yönlü bir şekilde yürütülmesi talimatını verdik”
diye konuştu.
ÇERÇEVE DİYARBAKIR KONUŞMASI
Erdoğan, MYK toplantısında da yeni
sürecin çerçevesini Diyarbakır konuşmasında çizdiğini söylemişti. “Belli bir
aşamaya gelen bu çabaların çerçevesini ve gayesini Diyarbakır İl Kongremizde
detaylıca izah ettim. Silahı aradan çıkaralım, terör duvarını yıkalım, 85
milyon olarak hep beraber birbirimize sıkıca sarılalım istiyoruz” dedi.
Diyarbakır konuşmasında bir yol haritası vermiş ve “Terör örgütünün kendini
feshetmesi, silahların kayıtsız şartsız teslim edilmesi ve bölücü örgütün
baskısıyla bir Türkiye partisi olması imkânı bulamayan siyasi yapıya bu yönde
kendini geliştirme fırsatı verilmesi” demişti.
Haberin Devamı
PÜF NOKTASI
Cumhurbaşkanı Erdoğan, DEM
heyetinin temaslarının başarılı geçtiğinin altını çizdi. Bu, DEM heyetinin
temaslarına destek verileceği anlamına geliyor. Beni bir merak aldı. Acaba DEM
heyeti ikinci kez İmralı’ya gittikten sonra Erdoğan onlarla görüşür
mü?
Bu süreci daha önceki süreçlerden
ayıran çok önemli bir nokta var. Bu iki ayaklı bir süreç.
Birinci ayağı, “Şunu milletimizin
özellikle bilmesini isterim. Şayet gerekli çağrı yapılır; terör örgütü ve
bağlantılı yapılar da gereken adımları atarsa kazanan Türküyle, Kürdüyle tüm
Türkiye olacaktır”.
DEMİR YUMRUK
İkinci ayağı, “Eğer örgüt bu çağrıya
kulak tıkar ve ipe un sererse, bağlantılı yapılar da kendilerinden beklenen
iradeyi sergilemezse, o zaman biz ‘Terörsüz Türkiye’ hedefimizi başka
yöntemlerle gerçekleştiririz”.
Haberin Devamı
Cumhurbaşkanı Erdoğan bunu “Gerekirse
devletimizin kadife eldiven içindeki demir yumruğunu devreye alırız” diye izah
etti.
ULUSLARARASI KONJONKTÜR
Ama öncelik, “Bu işi sükunetle ve
suhuletle çözmek”. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın işaret ettiği gibi konjonktür
buna uygun.
1- Operasyonlarımız sayesinde
bölücü örgütü ülke içinde eylem yapamaz hale zaten getirmiş durumdayız.
2- Örgütü bulunduğu her yerde
toprağa gömmek bizim için sadece vakit ve planlama meselesidir.
3- Bunca yıldır örgütü
destekleyen güçler artık kendi canlarının derdine düşmüşlerdir.
4- Hiçbir gücün öyle eskisi gibi
örgüte fiili ve etkin destek verme istediği de niyeti de yoktur.
5- Biz meseleyi suhuletle,
sükûnetle ve mevcut mekanizmaları işleterek nihayete erdirmek arzusundayız.
Erdoğan sözlerini “Gün bugündür”
diye noktalayınca AK Parti milletvekilleri ayağa fırlayıp uzun süre
alkışladılar.
Son bir not daha vermek istiyorum.
TARİHİN DOĞRU YERİNDE DURMAK
AK Parti milletvekilleriyle kahvaltıda
söz alan bazı milletvekilleri Erdoğan’a “Siz Suriye’de tarihin doğru
yerinde durdunuz. Tebrik ederiz” demişler. Erdoğan tarihin doğru
yerinde durdu ama tarih de Erdoğan’ın durduğu yerde tecelli etti.
Cumhurbaşkanı, CHP’nin Suriye
politikasındaki basiretsizlikle, kendi açıklamalarının yer aldığı videoyu
izletirken baktım pek keyifliydi. Erdoğan’la CHP vizyonu arasındaki farkı
gösteren video çok iyi hazırlanmıştı.