Murat Kurum’a kim inanır

Kurtlarla beraber gezip kuzuyu ödünç istiyorlar. Sonra da onlara inanmamızı istiyorlar.

Maraş depreminin hemen sonrasıydı. Binalarla birlikte yollar da göçmüştü. Bölgeye ulaşım zordu. Maalesef devletin hazırlığı yoktu. “Yoktu” diyorum. Çünkü Ulaştırma Bakanlığı’na bağlı Sivil Havacılık Genel Müdürlüğü, çözüm için havadan müdahaleyi düşünmüştü. Bu sebeple hava aracı olan 142 şirkete yazı yazmış, araçlarını soruyordu. Ama bunu depremden sonra, 6 Şubat günü akıl etmişti! Üstelik yolladığı yazı, şirketlere, ertesi gün, yani 7 Şubat’ta ulaşmıştı. Üstelik birçok şirket, “Yardım için helikopter uçurmaya hazırız” yanıtı verdiği halde, ne arayan ne soran olmuştu. Sanki devlet merakından sorup defteri kapatmıştı. Tabii ölen ölmüş, kalan kalmıştı!

Bütün bu hikâyeyi, sivil havacılık görevi yapan ve deprem üzerine düşünen bir grup havacıyla konuşarak, belgeleriyle yazmıştım. Aradan bir yıl geçti. Türkiye yerel seçime kilitlendi. İstanbul seçimlerinin ana gündemi de elbette deprem. En radikal vaadi ise Murat Kurum yapıyor. 650 bin konutu yenileyeceklerini söylüyor. “Ayinesi iştir kişinin diyor” ya Ziya Paşa, dönüp havacıların o çalışmasına baktım. Ve çok ilginç bir hikâyeyle karşılaştım.

İBB’NİN HELİKOPTERLERİ YOK

Önce bir soruyla başlayayım. İBB’nin kaç tane helikopteri var? Cevap: sıfır. Koca metropolün helikopterinin olmaması biraz garip. Ama sanmayın ki hiç yoktu. Murat Kurum’u ilgilendiren deprem hikâyemiz şimdi başlıyor.

İBB raporlarına göre, 7.5 büyüklüğündeki bir depremde, İstanbul’da 91 bin bina ağır veya çok ağır hasar, 167 bin bina orta hasar alacak. Üstelik yıkım sadece binalarda olmayacak. Altyapısıyla, yollarıyla İstanbul büyük bir çöküş yaşayacak. Sokaklar ulaşılmaz hale gelecek. İşte böyle bir durumda havadan ulaşım hayati hale gelecek. Yardım ekipleri, enkaz kaldırmak için aletler, gıda ve lojistik, tıbbi personel, yaralılar havayoluyla taşınmak zorunda kalacak.

Üstelik...

Hava ulaşımı sadece yıkım için lazım değil. Trafiği yönetmek, yukarıdan aydınlatmak, yıkımı haritalandırmak için bile gerekli. Üstelik her yanı gökdelenle dolu şehirde, olası yangınlar bile havadan söndürülmek zorunda. İşte sivil havacılar politikacılara anlatamasalar da bu ihtimale karşı bir hazırlık yapmışlar.

Gelelim İBB’ye...

AKP YÖNETİMİ İKİSİNİ DE SATMIŞ

İşte bu noktada İBB’nin elindeki helikopter sayısı gündeme gelmiş. Aslında İBB’ye ilk helikopteri eski başkan Bedrettin Dalan kazandırmış. 2 adet Jet Ranger helikopter, 1985-88 aralığında alınarak belediye hizmetine sokulmuş ve ömrünü tamamlamış. Sonrasında çoğunlukla kiralamalarla, kimi yangın söndürme için kimi meteorolojik çalışmalar için kimi de imar denetimleri için hava araçları kullanılmış.

2019 belediye seçimlerine yaklaşan günlerde, belediyenin elinde, kendisine ait 2 tane helikopter varmış. Bunlardan biri BELL 206 B III Jet Ranger helikopter. 1999-2018 aralığında uçan helikopter, ilaçlama ve ulaşım kontrolü için kullanılıyormuş. Diğeri S-76 Sikorsky TCHKN helikopteriymiş. Bu helikopteri, Kale Grubu, neredeyse bağış gibi çok düşük bir bedel ile belediyeye satmış. Başlangıçta haftada 5, sonrasında 2 gün çevre ve imar müdürlüğü ekipleri ile denetim maksatlı uçuşlar yapıyormuş.

Peki, İBB’nin depremde kullanmasını beklediğimiz, belki de hayati öneme sahip bu iki helikoptere ne olmuş diyeceksiniz. Hemen yanıt vereyim. İkisi de 2019 seçimleri yaklaşırken aynı firmaya satılmış. Önce BELL 206 tipi helikopter, ardından 2018 Ekim’inde Sikorsky helikopter ihaleye çıkmış. 2019 başı itibarıyla yeni sahibi Coşkun Vinç’in olmuş.

Coşkun Vinç’in sitesine girdim. “Kiralık helikopterler” bölümünde iki helikopter de görünüyordu. Helikopterlerin fotoğrafına yaklaşıp bakıldığında, İBB logosu bile halen üzerinde duruyordu. Şirketin sahipleri pek tanınmamakla birlikte, havacılık sektöründe eski ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım’a yakın oldukları konuşuluyordu.

Dahası var...

RUHSAT DA GİTTİ

İki helikopter de satıldıkları tarihte uçar durumda olmalarına karşın, satın alan firmanın ruhsat başvurusu olmamıştı. Başka bir işletme altına da verilmediği için uçamaz hale gelmişti. İBB’ye ait son helikopterin de 2018 sonunda satılması nedeniyle, İBB’nin uçuş ruhsatı ise sona ermişti.

Kısacası...

İstanbul depremi beklerken, İBB’nin elindeki hepi topu iki hava aracı, AKP’li yönetim tarafından, seçimlere aylar kala, “tanıdık” bir şirkete satıldı. Yetmedi, şirketi tanıyan Ulaştırma Bakanı İBB adayı olup kaybetti. Şimdi aynı partinin adayı Murat Kurum, depremi ciddiye aldıklarını söyleyip 650 bin konut yapacaklarından bahsediyor.

Belediyenin deprem için kullanacağı helikopterine bile rant gözüyle bakan bir anlayış, depremden İstanbul’u nasıl koruyacak merak ediyorum...

İnsanların inancı paraya inanmaya üstün geldiğinde yer sarsılsa da hiçbirimiz yıkılmayacağız.