Enflasyona Karşı Maliye Politikası

Aralık 13, 2024

Önce harcamalar yönünden GSYH denklemini yazalım:

Y = C + I + G + (X - M)

Y = GSYH

C = Özel (kişiler ve kamu kesimine dâhil olmayan firmaların) tüketim harcamaları

I = Özel yatırım harcamaları

G = Kamu kesimi harcamaları

X = İhracat

M = İthalat

Enflasyonla mücadelede maliye politikasına başvurulacaksa kamu harcamaları politikası, vergi politikası ve kamu borçlanma politikası şeklinde üç alt politikasından biri, ikisi veya hepsi kullanılacak demektir. 

Kamu harcamaları politikası yoluyla enflasyonu denetim altına alınması planlanıyorsa kullanılacaksa G’nin kısılması gerekir. Bu durumda kamu kesiminin harcamalarını gelir olarak elde eden özel kesimin harcayabileceği para azalacağı için özel tüketim harcamaları (C) ve özel yatırım harcamaları (I)  da azalacaktır. Bu durumda eşitliğin sağ tarafında azalma olacağı için sol tarafı da buna uyacak ve dolayısıyla GSYH (Y) azalacak, bir başka ifadeyle ekonomide küçülme hali ortaya çıkacaktır.

Vergiler yoluyla enflasyonu denetim altına almak düşünülüyorsa ve eğer kamu kesimi özel kesimden vergileri artırmak suretiyle elde ettiği ek geliri harcayarak kamu harcamalarını (G) artırmazsa o zaman (C) ve (I) azalacak ve dolayısıyla (Y) düşecektir. Eğer kamu kesimi elde ettiği ek geliri de harcayacaksa o zaman (C) ve (I) değişmeyecek, denklemde geçici değişiklikler olsa da başlanılan noktaya geri dönülmüş olacak yani enflasyonu düşürecek adımlar atılamamış olacaktır. O halde vergi politikası yoluyla enflasyon düşürülmek isteniyorsa kamu kesiminin topladığı ek vergilerin kamu harcamasına dönüşmemesi ve mesela erken borç itfası olarak kullanılması gerekecektir. 

Kamu borçlanması kullanılarak enflasyonu düşürmek için devletin iç borçlanmayı artırarak özel kesimden para çekmesi ve bu yolla (C) ve (I)’yı kısması ve bu şekilde eline geçecek harcama imkânını kullanmaması bir başka ifadeyle (G)’yi artırmaması gerekir. Bu durumda (C) ve (I)’daki düşüşler (Y)’nin de düşmesine ve ekonominin küçülmesine yol açar bu da enflasyonda düşüşü gerçekleştirir.

Görüleceği gibi enflasyonu önlemek için maliye politikası araçlarına başvurulması talebin düşürülmesi ve ekonominin küçülmesiyle yürütülebilecek bir politikadır.

Para politikasının bu şekilde uygulanacak maliye politikasına eşlik edip destek verebilmesi için merkez bankası politika faizinin harcamaları caydıracak, tasarrufu özendirecek kadar yüksek tutulması, zorunlu karşılıkların kredi kullanımını artırmayacak düzeyde belirlenmesi, başta açık piyasa işlemleri olmak üzere likidite yönetiminin de enflasyonu artırmayacak biçimde yürütülmesi gerekir.

Bu iki politikanın bu şekilde birbiriyle uyumlu olarak yürütülmemesi halinde enflasyonda görülecek düşüşlerin büyük ölçüde baz etkisinden kaynaklanan ve kalıcı olmayacak düşüşler olacağını söyleyebiliriz.