Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Merkezi yönetimle yerel yönetim aynı siyasi partiden olmazsa o şehre hizmet gelmez, o şehir garip kalır” türünde bir açıklama da Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek’ten geldi.
Ama tabii Bakan Şimşek “tehdit” dili, “aba altından sopa göstermek”mizacına uygun olmadığı için, “pozitif” bir söylem kullandı, Murat Kurum’un seçimi kazanmasının faydalarını sıraladı.
Şimşek’e göre “İstanbul’da konut sorunun da ulaşım sorunun da çözülmesi, şirketlerin daha iyi kazanması” için “Murat Bey kardeşimizi güçlü bir şekilde” desteklemek gerekiyormuş…
Bakan Şimşek’in tam sözleri şöyle:
“Eğer büyükşehir iyi çalışırsa, inanın şirketlerimiz daha verimli olur. Neden? Çünkü evden işe, işten eve daha az zaman harcarsınız. O nedenle Murat kardeşimiz İstanbul’a gelirse metro çalışmaları, metro yapımı hızlanırsa, herkes kazanır. Çalışan kardeşimiz kazanır daha az strese girer. Şirketlerimiz kazanır, daha yüksek verimle çalışır.” (2 Mart, Güneydoğu Sofrası İstanbul Buluşması)
Kurum’u desteklemenin faydaları, faziletleri bitiyor mu? Kesinlikle hayır, bitmiyor, afet riskinin çözümü de, ülkesinin dijital çağı yakalamanın formülü de Murat Kurum’la mümkünmüş! Çünkü diyor Bakan Şimşek “Dijital çağı yakalamanın yolu Murat Bey kardeşimizi güçlü bir şekilde desteklemekten geçiyor” diyor.
Mehmet Şimşek’in işini gücünü bırakıp Murat Kurum’un seçim kampanyasına destek için sahaya inmesi, demokrasi tarihimizde hiçbir iktidarın elde edemediği medya gücünün ve devlet imkanlarının bütün desteğine rağmen Cumhur İttifakı açısından işlerin yolunda gitmediğini gösteriyor.
***
Yeniden Refah Partisi hariç, Cumhur İttifakı yerel seçimlere blok halinde, buna mukabil dağılmış bulunan Millet İttifakının bütün paydaşları ise seçimlere kendi logolarıyla, kendi adaylarıyla girdi. Rakamsal olarak bakıldığında Murat Kurum’un Ekrem İmamoğlu karşısında şansı daha fazla. Çünkü Murat Kurum dağılmış muhalefet bloğuna karşı ittifakın adayı. Ekrem İmamoğlu seçimde sadece Murat Kurum’la değil muhalefetin adaylarıyla da yarışıyor. Bir diğer zorluğu ise CHP’deki genel başkan değişiminden sonra CHP’de suların durulmaması, CHP içinde de İmamoğlu’na karşı bir direnç hala var.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen Ekrem İmamoğlu Murat Kurum’la başa baş gidiyor ve çoğu zamanda anketlerde Murat Kurum’u geçiyor.
Hakkını teslim etmemiz gerekiyor ki İmamoğlu açısından bu büyük bir başarıdır, AK Parti açısından ise ciddiyetle tahlil edilmesi gereken bir durumdur.
Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan’da durumun farkında olmalı ki yeri göğü Murat Kurum afişleriyle donattıkları halde, devletin bütün musluklarını Murat Kurum kazansın diye açtıkları halde Kurum istenilen oyu yakalamıyor.
İşte bu yüzden Cumhurbaşkanı Erdoğan bir de “siyasi teknisyenlerini” sahaya sürdü. Sonuçta bu hükümet sisteminde bakanlar yok, bakanların hepsi birer siyasi teknisyen.
***
Ancak Mehmet Şimşek’in Murat Kurum için sahaya inmesi, devlet imkanlarıyla seçim kampanyasına destek vermesi özellikle finans çevrelerinde rahatsızlık yarattı.
Çünkü enflasyonla mücadele maalesef seçim kampanyası dinlemiyor, teneffüs vermiyor, yükselmeye devam ediyor.
Şimşek bugüne kadar siyaset üstü kalabildiği için ekonomi çevrelerinde itibarlı oldu, itibarlı olduğu için Erdoğan ekonomiyi düzeltsin diye dün seçim meydanlarında yuhalattığı Mehmet Şimşek’e ekonomiyi teslim etti.
İçeride ve dışarıda ekonomi piyasalarının Mehmet Şimşek’e güven duymasının sebebi politikacı olduğu için değil, prensipli, ilkeli ekonomist olduğu için. Şimşek kendisine olan bu güveni heder etmemeli, tarafsızlığını koruması gerekiyor.
En iyi Mehmet Şimşek biliyor olmalı, 9 aydır ekonomi koltuğunda kendisi oturmasına rağmen ülkemizdeki ekonomik kriz her geçen gün artmaya, derinleşmeye devam ediyor. Enflasyon durmuyor.
***
Bakan Şimşek Sözcü gazetesinin dünkü manşetini mutlaka görmüştür. Şimşek’in severek yediği kumpir, göreve geldiğinde 80 lira kumpirde dokuz aylık enflasyon yüzde 131 olmuş, kumpir 185 liraya yükselmiş.
Bakanın enflasyonu durdurmak için devreye aldığı programlar etkili olamamış. Dövizde, faizde enflasyonda yükselmeye devam ediyor.
Devletin nasıl içler acısı bir durumda olduğunu bizzat Cumhurbaşkanı Erdoğan itiraf etti. 2024 yılında devlet bir tek çivi çakmasa bile bugün emeklilerine 7 liralık zam yapacak bütçesi yok.
Ülkenin ekonomisinin durumu bu.
***
Şimşek’in böylesi bir tabloda bir saniye bile duracak vakti yokken, bir saniyesini bile enflasyonla mücadele için geçirmesi gerekirken…
Kalkıp Murat Kurum’un seçim kampanyasına katılmak, iş dünyasından oy istemek… İktidarın imkanlarını Murat Kurum’un kazanması için seferber etmek Şimşek’e yakışıyor mu?
Şimşek’in “Murat Kurum gelirse metro yapımları hızlanır, şirketler kazanır” sözlerini İstanbullu seçmen nasıl değerlendirecek?
“Kurum’a oy vermemiz gerekiyor” diye mi düşünecek? Yoksa paranın başındaki Mehmet Şimşek “İstanbullular Murat Kurum’a kazandırmazsa İmamoğlu kazanırsa metro yapımını durduracakmış” diye mi?
Ekrem İmamoğlu’nun “yapacağımız hizmetler iktidar tarafından engelleniyor” açıklamalarını teyit etmiş olmadı Şimşek de!
Bugüne kadar politik kimliğini ön plana çıkarmayan Mehmet Şimşek ne oldu da seçim sahasına indi? Bu sorunun cevabını elbette en iyi kendisi biliyordur.
Meselenin bir de etik, ahlaki boyutu var. Devlet imkanlarının iktidar tarafından kendi menfaati için kullanılması.
Seçim ekonomisinin ülkeye maliyetinin hesabını kitabını elbette Mehmet Şimşek biliyor.