İktidarı 31 Mart seçimi fena çarptı galiba. Sekiz aydır kendilerine gelemiyorlar. Rüzgarı kendi lehlerine çevirmek için sağa sola bilinçsizce saldırıyorlar, olur olmaz kararlar alıyorlar, gerginlik üzerinden, korku üzerinden sonuç almaya çalışıyorlar.
Ama her seferinde çuvallıyorlar…
Çünkü halk amiyane tabirle artık yemiyor!
Her gün bir bomba patlatmaya çalışıyorlar. Hangisini sayayım. Teğmenleri mi; kayyum atamalarını mı, 12 yıl önce yapılan cenaze törenine katılmanın suç sayılmasını mı liste uzun hangisini ele alayım…
Sonuncusunu konuşalım mı?
Çünkü bu tam bir fiyasko, tam bir rezalet… Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Belediyelere yazı yazmış; Kreşleri kapatın.
Evet, evet Murat Kurum’un yönettiği bakanlığın talimatı…
Yasaya ve Anayasa’ya aykırıymış…
Palavra…
Palavra olduğu için Milli Eğitim Bakanı Tekin devreye girdi. Dediği aynen şöyle: “Belediyelere gönderdiğimiz yazı kreşlerle alakalı değildir, kreşle alakalı olamaz. Kreşler bizim bakanlığımızın yetki ve sorumluluğumuzun alanı dışındadır. Bizim herhangi bir belediyeye kreşi kapatın, ya da şu kritere göre açın gibi bir şey söyleme durumumuz yoktur. Toplumu manipüle etmek için söylüyorlar, yalan söylüyorlar.”
Bakan bey İstanbul Belediyesini kastederek ‘ya okuduklarını anlamamışlar ve da işlerine gelmediği için yalan söylemeyi siyasi rantları için uygun bulmuşlar’ diyerek çamur da atmış…
Milli Eğitim Bakanı okul öncesi eğitimi kastettiğinin altını çizmiş. Metinlere dikkatle baktım okuduğunu anlamayan Çevre ve Şehircilik Bakanlığı…
Yazısı kabak gibi ortada. Resmi yazısı şöyle başlıyor; “Sahada yapılan incelemelerde belediyelere bağlı kreş adı altında açılan yerler olduğunun tespit edildiği...5580 sayılı Kanuna aykırı faaliyetlerin engellenmesi için belediyelerin izinsiz eğitim öğretim faaliyetleri konusunda uyarılması ve yeni yerlerin açılmasının önüne geçilmesi ile mevcut yerler hakkında mezkûr hükümlere göre hareket edilmesi hususunda; bilgilerini ve gereğini önemle arz ederim."
Çevre Bakanlığı açıkça kreşleri kapatın diyor…
Kapatmazsanız ben kapatırım diyor…
Kreşleri bariyerlerle çevreleyip çevik kuvvet yardımıyla yasak diye çocukları içere sokmayabilirler mi? Kayyum atadıkları belediyelere yaptıkları gibi… Dün akşam kadınları Taksim bölgesine sokmadıkları gibi… Valla yapabilirler. İktidar bilinç kaybı yaşıyor. Bakanlar Saray’ın gözünde muteber olmak için gözünü karattı…
Her şey beklenir…
Milli Eğitim Bakanı baktı ki tepki büyük yok valla kreş demedik diye suçlu olmaktan sıyrılmaya çalıştı…
Suç dedim çünkü bu ülkede kreşleri kapatmak suç… Bebelere karşı suç, çocuklara karşı suç, annelere karşı suç, babalara karşı suç, insanlığa karşı suç…
Kapatanda suçludur… Yasa önünde olmasa bile vicdanlarda suçludur. Vicdanlarda mahkumdur…
Anlayana en büyük ceza budur…
Mesele dallanıp budaklanıp sarpa sarınca Saray devreye girdi. Orta yolu bulmaya çalıştı. Efendim; İddialara konu resmi yazıda, belediyeler tarafından açılan kreş, gündüz bakımevi ve çocuk kulüplerinin kapatılması değil, kuruluş amacı ve yönetmeliğine uygun faaliyetlerde bulunması gerektiği vurgulanmaktaymış!...
Çevir kazı yanmasın politikası… Murat Kurum aklınca İmamoğlu’nu kıskaca alarak Saray’dan aferin almak için hamle yaptı ama eline yüzüne bulaştırdı… Kreşler kapatılırsa kim zarar görecek… İstanbul’da şu anda kreşten yararlanan 20 bin aile… Yenileri yapılmayacağı için belki 40 bin, 50 bin aile…
Çocuklar, anneler mağdur olacak…
Sırf CHP’li belediyeyi daha doğrusu güçlü rakip tehlikeli rakip gördükleri İmamoğlu’nu kündeye getirmek için bilinçsizce, şuursuzca hamleler yapıyorlar. Hesap kitap yapmadan saldırıyorlar…
İktidarda kalmak için her yolu deniyorlar. Yarın öbür gün Kent lokantalarını da kapatmaya çalışırlarsa şaşırmam. Çünkü çocuklara kadar, bebelere kadar uzandıklarına göre…
İktidar bilincini kaybetti ne yaptığını bilmiyor demekte haksız mıyım?