Erdoğan, Bahçeli’ye destek verecek mi, vermeyecek mi diye soruluyordu. Hatta Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın yeni sürece ilişkin olarak bugün AK Parti grubunda önemli açıklamalar yapması bekleniyordu. Erdoğan bugün konuşacak. Edindiğim bilgiye göre Bahçeli’ye destek verecek. Ama artık bugünü beklemeye gerek kalmadı.
Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen resepsiyonda yaptığı konuşmada Bahçeli’ye destek verdi. Erdoğan konuşurken Bahçeli ön sıralarda dikkatle dinliyordu. Erdoğan “Cumhur İttifakı ortağımızın öncülüğünde son dönemde ortaya konan yaklaşımların, bu geniş arka plan ışığında önyargısız olarak değerlendirilmesinin daha faydalı olacağı kanaatindeyiz. Bu yaklaşım, kadim devlet aklının, milletimizin binlerce yıllık tecrübesinden süzülüp gelen irfanının gereğidir” dedi.
TARTIŞMA BİTMİŞTİR
Nokta. Sanıyorum bugünkü grup konuşmasında Erdoğan, daha güçlü ifadelerle desteğini ortaya koyacak. Ama Erdoğan’ın bu sözlerinden sonra artık, Cumhurbaşkanının haberi var mıydı yok muydu, yeni süreci destekliyor mu desteklemiyor mu tartışması geride kalır.
İÇ CEPHE VURGUSU
Cumhurbaşkanı Erdoğan bir süredir ısrarla iç cephenin güçlendirilmesi vurgusu yapıyor. Dün şehitler verdiğimiz TUSAŞ’taki konuşmasında da aynı vurguyu yaptı. Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ndeki konuşmasında da “Biz milletçe birliğimize ve beraberliğimize sahip çıkarak iç cepheyi sağlam tuttukça, ne terör örgütleri, ne de onları besleyip semirterek üzerimize salan şer güçleri emellerine ulaşamayacaktır” dedi.
CUMHURİYETİN
EKSİKLERİ
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türk tarihinden aldı sonra sözü Cumhuriyet’e getirdi.
“Kuruluşundan itibaren Cumhuriyetimizin elbette kimi eksikleri olmuştur, kimi zaafları olmuştur, hatta kimi hatalı tercihleri olmuştur. Ama bunların hiçbiri tevarüs ettiğimiz köklü tarihi, zengin medeniyeti, tüm dünyaya örnek teşkil eden insani değerleri gölgelemeye yetmez” diye konuştu.
Cumhuriyetin kuruluşunda yapılan tercihlerden ve tek parti döneminin uygulamalarından kaynaklanan bir takım sorunlarımız var. Ama bizim tarihimiz yüzyılla sınırlı değil ki?
PERSPEKTİF ORTAYA KOYDU
Cumhurbaşkanı Erdoğan, yeni bir perspektif ortaya koydu. Ondan sonra sözü Bahçeli’nin çağrısına getirdi. İlhamını milli mücadeleden alan bir perspektifti. Erdoğan, “Milli Mücadelede hiç kimse yan yana yürüdüğü arkadaşına Türk mü Kürt mü, Alevi mi Sünni mi olduğunu sormadı. Ülkenin dört bir yanındaki illerimizin temsilcileri Ankara’da buluşup Büyük Millet Meclisi’nde omuz omuza verdi, birlik oldu. Sakarya’da, Dumlupınar’da, Maraş’ın, Urfa’nın, Antep’in, İzmir’in işgalden kurtuluşunda hep bu ruhla düşmanı mağlup ettik” diye seslendi.
KÜLLERİNDEN DOĞMAK
Erdoğan aslında yeni bir manifesto ortaya koydu. “Küllerinden doğan değil yeni bir başlangıç yapan bir ülkeyiz.”
Bu bakış açısı yeni ve çok çarpıcı geldi. Erdoğan “Tam tersi, bu millet, tarihin her döneminde, maruz kaldığı tüm saldırıların üstesinden gelmeyi başararak küllerinden yeniden doğmayı başarmış asil bir millettir. Bugün küllerimizin değil, sahip olduğumuz imkanların ve azmin üzerinde yükseldiğimiz bir döneme giriyoruz. Bir başka ifadeyle, yeniden ve daha güçlü bir başlangıcın arifesindeyiz. Allah’ın izniyle, yokluklar içinde yürüttüğümüz Millî Mücadeleyi nasıl zaferle taçlandırdıysak, bu mücadeleyi de başarıya ulaştıracağız”
DİYAP AĞA ÖRNEĞİ
Tarihi dönüm noktalarında çok iyi bir örnektir Dersim mebusu Diyap Ağa. Devlet Bahçeli de Diyap Ağa’dan örnek vermişti. Cumhurbaşkanı Erdoğan da Diyap Ağa’nın tarihi çıkışını hatırlattı.
“Yunan işgal kuvvetlerinin ilerleyişinden dolayı ordumuzun Sakarya’nın doğusuna çekilmesi gündeme gelmişti. Birçok kişide endişelere sebep olan bu fikri tartışmak üzere Meclis, gizli oturumla toplandı. Fevzi Paşa, ordunun rahatça manevra yapmasını sağlamak için Meclis’in Kayseri’ye taşınmasını teklif ediyordu. Meclis açıldığından beri hiç söz alıp konuşmamış, yemin merasiminden başka kürsüye çıkmamış olan Dersim Mebusu Diyap Ağa elini kaldırdı. Oturum başkanının davetiyle kürsüye gelen Diyap Ağa, Meclis’i süzdü ve “Lafım kısadır” dedi. “Biz buraya kaçmaya mı geldik, yoksa kavga ederek ölmeye mi?”
Meclis alkıştan yıkılırken, tartışma o cümleyle hitama erdi. İşte böyle çelikten bir iradeyle kazandığımız Milli Mücadele, dünyada pek çok toplumun istiklal umudunu da yeşertmiştir” diye konuştu.
TUNCER BAKIRHAN ‘ÖCALAN’IN GARANTÖR ÜLKE TALEBİ YOK’ DEDİ
Yeni süreci sabote etmek isteyenler, olmayan şartları ileri sürüyorlar. Bunların başında da Öcalan’ın garantör ülke ve yasal güvence istediği geliyor.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Halk TV’de katıldığı programda, “Öcalan’ın garantör ülke istediği yönündeki haberleri şaşkınlıkla izliyoruz” dedi. Bakırhan aynen şöyle konuştu: “Bu tür haberleri şaşkınlıkla izliyoruz. Garantör, güvenilir ülke vb. açıklamaları. Bize böyle bir şey aktarılmadı. Böyle bir şey söylendiğini, talep edildiğini de duymadık. Milletvekilimiz (Ömer Öcalan) de bize hiç bunlardan bahsetmedi. Kendisine böyle bir şeyin iletilmediğinden de bahsetti.”
SÜRECE AYKIRI
Tuncer Bakırhan konuşmasının devamında yine bu konuya değindi. “Tecridin devam ettiği koşulda oradan garantör ülke, güvence vesaire gibi şeylerin talep edilmesi zaten diyalektik olarak mevcut sürece aykırıdır” diye konuştu.
Peki bu haberler nereden çıkıyor?
DEM Parti içinde Kandil’le irtibatlı bir grup çözüm sürecini sabote etmek için bu tür haberleri servis ediyor.