Kandil önce Apo’yu mu dinler, yoksa Amerika’yı mı?

Menzili 443 kilometre. Alçaktan uçan uçaklara, helikopterlere ve İHA’lara karşı etkili bir hava savunma sistemi:

Amerikan yapımı, M 1097 - Avenger füzeleri.

Bu savunma sistemi gözetleme, kontrol, haberleşme, hedef bulma ve ateşleme imkanlarına sahip.

Üç ay önce, geçtiğimiz temmuzda...

Amerika PKK’nın Suriye’deki koluna, YPG’ye dört adet Avenger hava savunma sistemi veriyor. Füzeler Suriye’de Haseki Üssü’ne kuruluyor.

Aynı günlerde medyada “Milli Savunma Bakanlığı kaynakları” başlıklı, isim vermeden ama, Bakanlığa dayanarak, “Amerika PKK / YPG’ye verdiği desteği sonlandırmalı” diye haberler yayınlanıyor.

Avenger füzeleri Amerika’nın PKK / YPG’ye desteğinin son örneği. Silah ve askeri eğitim desteklerine ilişkin görüntüler arşivlerde yeterince var.

Amerika aynı savunma sistemini Rusya ile savaşan Ukrayna’ya da veriyor.

PKK - PYD - YPG - PJAK

Bellekleri tazelemek adına...

PKK’nın Suriye kolu “Demokratik Birlik Partisi”, kısaca PYD.

PYD’nin silahlı kanadı ise “Halk Savunma Birlikleri”, kısaca YPG.

Nisan 2002’de PKK Kongresinde “İran, Irak ve Suriye’de yeni örgütlenmelere gidilmesi” kararı alınıyor. Aynı yıl Ekim ayında Suriye’de PYD kuruluyor.

Irak’ta PKK zaten var, İran’da da “Kürdistan Özgür Yaşam Partisi”, PJAK kuruluyor.

Suriye’deki PYD’nin başında 2013’te Ankara’da kırmızı halılarda karşılanan Salih Müslim var.

Suriye, Irak, İran güney ve güney doğu sınırlarımızda boydan boya PKK / YPG / PJAK yer alıyor.

Avrupa ülkeleri

PKK / YPG’ye elde var Amerikan desteği!..

İçişleri Bakanlığı sitesinde PKK bağlamında bir grafik var. Grafikte ülkeler sıralanıyor:

“Almanya, Hollanda, Fransa, Danimarka, Norveç, İsveç, İsviçre, İngiltere, Rusya, Avusturya ve Güney Kıbrıs Rum Devleti”.

Her devletin karşısında, o ülkede PKK’yı temsil eden kişinin ismi yazılı. O ülkelerin hiç biri PKK’ya ses çıkarmıyor.

Bahçeli’nin temelsiz çağrısı

Amerika’nın verdiği silahlara ve Avrupa ülkelerinde PKK’ya verilen desteğe bakıldığında...

MHP lideri Devlet Bahçeli’nin Apo’ya, “gelsin Meclis’te DEM Grubunda konuşsun, terörün bittiğini, örgütün lağvedildiğini ilan etsin” çağrısı gerçekle ne ölçüde uyuşuyor?..

Apo gelecek, DEM Grubunda konuşacak, PKK’ya “silah bırak” diyecek, PKK ve YPG de silah bırakacak!..

Meclis’e gelip konuşması gibi, hiçbir politika ile örtüşmeyen öneri bir yana...

Onca yıl politikanın içinde hatta, fiilen hükümet ortaklığında bulunmuş Bahçeli PKK’nın ve YPG’nin pek çok ülke tarafından desteklendiğini bilmez mi?.. Hükümet ortağı olmaya da gerek yok, bütün açık kaynaklarda bu ilişkiler sere serpe cirit atıyor.

Başka ülkelerin desteği varken, Kandil Apo’nun çağrısıyla silah bırakır mı?..

Yoksa, karar vermeden önce o ülkelere, özellikle Amerika’ya mı bakar?..

Apo’nun iki şartı

Apo da zaten çağrıyı değerlendirirken, “bir başka ülkeyi” ihmal etmiyor.

Sözcü TV’den Altan Sancar Apo ile Ömer Öcalan’ın birkaç gün önceki görüşmesinden önemli bir içerik aktarıyor. Buna göre, Apo’nun iki şartı var:

“-Garantör bir ülkenin devreye girmesini istiyor ama, ülke ismi vermiyor. 

-Sürece ilişkin yasal bir çerçeve oluşturulmasını belirtiyor.”

İsmini vermediği garantör ülke muhtemelen Amerika.

Yasal çerçevede ise, öncelik muhtemelen kendisiyle ilgili.

O iki şartın ardından...

Sıra Kandil’e gelince, eğer gelirse, onlar önce Amerika’ya bakacak.

DEM ne yapıyor?

Bahçeli’nin çağrısı sonrasında DEM’in açıklamalarına bakıyorum.

DEM heyecanlanıyor, genellikle olduğu gibi, klasik söylemlerle laf kalabalıklığına başvuruyor.

Analizden yoksun, bir temele oturmayan, yol haritası içermeyen, politika oluşturmaktan çok niyet belirten sözler!..