CHP’de kirli paralar, kirli ittifaklar rahatsızlığı

CHP’de birkaç gündür Meclis’te CHP’li bir milletvekilinin odasında poşet içinde unutulan 250 bin dolar konuşuluyordu.

Paranın CHP Ordu Milletvekili Seyit Torun’un odasında unutulduğu, paranın sahibinin ise Malatya Milletvekili Veli Ağbaba olduğu söyleniyordu. Ben kendilerine ulaşıp sormadığım için yazmadım, açıklama yapmalarını bekledim. Veli Ağbaba ve Seyit Torun iddiayı reddettiler. Soruşturma yapması için Meclis Başkanlığı’na başvuruda bulunacaklarını açıkladılar. Dilerim haklı çıkarlar. Başka bir milletvekilinin ismi konuşulmaya başlandı.

İYİ PARTİ’DE YAŞANMIŞTI

Milletvekili seçimlerinde İYİ Parti’den listeler için para alındığı yönünde haberler gelmişti. İddiaları gündeme getirdiğimizde bizi suçlamışlardı. Ne oldu? Seçimden sonra İYİ Parti yöneticileri tarafından dile getirildi. Meral Akşener, kurultay konuşmasında çıkıp meydan okumak zorunda kaldı.

MİDE BULANDIRIYOR

CHP’de ise Ege bölgesinde bazı ilçelere yönelik bu tür iddialar gündeme getirildi ama iç çekişmedir, iftira olabilir diye girmemiştim. Ayrıca CHP’nin bu tür parasal konularla gündeme gelmesi hoş bir şey değil. Çünkü CHP köklü bir parti. Hizipçilik olur, ekipçilik olur. İdeolojik ayrışmalar olur ama parasal konular işin içine girince olmaz. Mide bulandırır.

CHP MİLLETVEKİLLERİ RAHATSIZ

Birçok CHP milletvekilinin bu tür söylentilerden rahatsız olduğunu biliyorum. Yakasındaki 6 ok rozetinden başka bir şeyi olmayan gerçek CHP’liler bu tür kirli ilişkileri sevmezler.

İMAMOĞLU-KANDİL İTTİFAKI

CHP’de bir de kirli ittifaklar söz konusu. DEM Parti ile yapılan “kent uzlaşısı”nı kastediyorum. PKK baronlarından Mustafa Karasu’nun ittifaklar gereklidir açıklamasından sonra Ekrem İmamoğlu ile DEM Parti arasında İstanbul’da, “kent uzlaşısı” sağlandı. DEM Parti’nin İBB’de grup kurabilmesi için CHP listelerinden 20 belediye meclis üyesi verildi.

KANDİL’DE İSTANBUL PAZARLIĞI

Esenyurt’ta CHP’nin adayı geri çekildi, DEM’in istediği aday gösterildi. Tuzla ve Eyüpsultan’da benzer ilişkilerden söz ediliyor. Üsküdar ve Kartal’da belediye meclis üyeliklerinin sırası bile belli oldu. Bu kent uzlaşısı değil, bir kirli ittifaktır. Bu Kandil’de yapılan bir İstanbul pazarlığıdır.

PANDORA’NIN KUTUSU 1 NİSAN’DA

Hem parasal iddialar hem DEM’le yapılan kirli ittifaklar CHP’yi hızla skandalların partisi haline getiriyor. Pandora’nın Kutusu 1 Nisan’da açılacak. 1 Nisan günü CHP’de siyasi deprem yaşanacak. Ve biz o sayede kurulan kirli ittifakların, içine girilen kirli ilişkilerin ne olduğunu öğrenme imkânına kavuşacağız. Küçük dilinizi yutacaksınız.

TEVFİK GÖKSU ESERLERİYLE KONUŞTU

Seçim dönemi olunca adaylar projelerini açıklıyorlar, vaatlerini sıralıyorlar. Siyasette vaatlerde bulunmaktan ziyade eserleriyle konuşmak daha önemli.

Ekrem İmamoğlu’nu izliyorum. İstanbul gibi imkânları 9 bakanlığa bedel olan bir dünya kentini 5 yıl süreyle yönetmiş. Ama ortaya işte benim eserim, işte benim icraatım diye koyabileceği somut bir örnek gösteremiyor. Yaptım dedikleri Anadolu’da bir ilimizin başardığı işler.

POLEMİK SİYASETİ

İstiyor ki Cumhurbaşkanı kendisiyle polemiğe girsin, Murat Kurum’la tartışma yaşasın. Türkiye, 70-80 arasını ve 90’lı yılları hep bu “Cek-cak” siyaseti ile kaybetti. Liderlerin atışmaları ile on yıllarımız heba oldu. Ekrem İmamoğlu’nun polemikleri İstanbul’a hangi eseri kazandırdı? Bir siyasetçinin on tane vaatte bulunmasından daha etkili olan ne biliyor musunuz? Arkada bıraktığı eseri.

HUZURLU ŞEHİR

Esenler Belediye Başkanı Tevfik Göksu’nun sunumunu dinlerken bunu düşündüm. Tevfik Göksu Esenler’de üç dönem belediye başkanlığı yapmış. Gecekondu şehri olarak devraldığı Esenler’i, İstanbul’un en huzurlu ilçelerinden biri haline getirmiş. Başarıyla geçen üç dönemin ardından “dahası var” diyerek ilk günkü heyecan ama üç dönemlik tecrübe ile yeniden kolları sıvamış.

60 BİN KONUT

Tevfik Göksu, “Önümüzdeki dönem Esenler’de 60 bin konutun dönüşümü devam edecek. Esenler’de riskli bina kalmayana kadar kentsel dönüşüm devam edecek” derken bir inandırıcılığı var. Çünkü İstanbul Büyükşehir Belediyesi 5 yılda 100 bin konut sözü vermişti. Ancak 1354 konutun dönüşümünü gerçekleştirmiş. Tevfik Göksu ise 60 bin konutun dönüşümünü başarmış. Burası sözün bittiği yer.

KİRACILARA SOSYAL KONUT

Beni sevindiren vaatlerinden biri ise, 10 yıldan fazla Esenler’de oturan kiracılara bin adet sosyal konut yapma sözü oldu. Kiracılar, İstanbul’un en mağdur kesimini oluşturuyor. Tevfik Göksu’nun bunu gündemine alması beni sevindirdi.

2 YENİ MİLLET BAHÇESİ

Tevfik Göksu, “Esenler’e iki büyük millet bahçesi yapacağız” derken sözünün bir karşılığı var. Esenler’deki 15 Temmuz Millet Bahçesi’ni gezdim, oradaki insanlarla konuştum. İstanbul’un en büyük millet bahçelerinden biri. Tevfik Göksu bu kez hedefini daha da büyütmüş. “Bir, 15 Temmuz millet bahçesinin 10 kat büyüklüğünde bir millet bahçesi yapacağız. İkinci olarak daha farklı bir temanın işleneceği Oruç Reis Millet Bahçesi yapacağız” dedi.

Yaptıklarımız, yapacaklarımızın teminatıdır misali.

MUTLU ŞEHİRLER

Kentler denilince hep binaları, yolları, kaldırımları hatırlarız. Ama her nedense kentlerde yaşayan insanların mutlu olup olmadığı pek dikkate alınmaz. Kent medeniyet demektir. Kent yaşayan insandır. Bu ilkeyi önemsediğim için olsa gerek Tevfik Göksu’nun verdiği şu bilgiyi önemsedim. Göksu, “2009’da Esenler’de yaşamaktan mutlu musunuz? diye sorulduğunda yüzde 62’si ‘Mutluyum’ diye yanıt veriyordu. Bugün yüzde 95’i ‘Mutluyum’ diyor” dedi.

İnsanlarımızın yaşam kalitesi açısından mutlu şehirler önemli.

DAVA ADAMLIĞI

Tevfik Göksu’nun Esenler’e ilişkin projelerini uzun uzun anlatacak değilim. Ama onun başarılı belediye başkanlığının ötesinde bir yönüne daha dikkatinizi çekmek istedim.

Tevfik Göksu İstanbul Belediye Başkanlığı için en favori isimlerden biriydi. Murat Kurum tercih edildi. Tevfik Göksu şimdi onun en büyük destekçisi. Dünkü sunumunda da, “İstanbul 5 yılda geri adım attı. O nedenle diyoruz ki bu şehir yeniden ileri demeli, yeniden AK Parti demeli, yeniden Murat Kurum demeli” dedi. Bu bir dava adamlığı dersidir. Aday gösterilmediği zaman partisini, davasını satanlara inat, siyasi bir duruş dersi demektir.