Cumhurbaşkanı Erdoğan, BM Zirvesi için gittiği New York'tan Biden'ın toplu akşam yemeği davetine katılmadan yurda döndü.
Konuyla ilgili bir açıklama yapılmadı. Herhalde sebebini bugün Cumhurbaşkanı'nın gazetelerde okuyacağımız röportajından öğreniriz.
Ancak bir tahminde bulunacak olursak; Cumhurbaşkanı, BM kürsüsünden dünyaya verdiği net mesajlarla amacın hasıl olduğunu düşünmüş ve alkış alan cesur tavrını samimiyetsiz yemek masalarında zayıflatmamak için de tadında bırakmış olabilir.
Farkında mısınız, BM Zirvesi öncesi Yunan basınında çıkan "Erdoğan, Rusya'dan aldığı S-400'lerin İncirlik'e konuşlandırılması karşılığında ABD'den F-35'leri almak istiyor" şeklindeki dezenformasyonu "kesin bilgi" diye yayıp "teslimiyet" temasını işleyen yerli malı Amerikancılarımız bu gelişmeyle ilgilenmediler.
Çünkü Erdoğan önümüzdeki ay da Kazan'daki BRICS Zirvesi'ne katılmak üzere Rusya'ya gidecek.
Ziyaretle ilgili de iki başlık öne çıkıyor:
1- Türkiye'nin BRICS üyeliği.
2- Erdoğan ile Esad'ın zirvede görüşme olasılığı.
Ve Kemalist'inden İslamcı geçinenine kadar ne kadar okyanus ötesi unsur varsa ağız birliği etmişçesine Erdoğan'ın bir ay sonraki Rusya temaslarını mahkûm etmekle meşguller.
Esad bile Türk askeri Suriye'nin kuzeyindeyken meselesini müzakerelerin sonuna ötelediğini açıklamışken, "Afrin'den, El Bab'dan çıkmadan olmaz" diye söyleniyorlar.
Türkiye'nin BRICS üyeliği konusunda NATO'dan ve AB'den bile gelmeyen sertlikte uyarılar yapıp "Eksenimiz kayıyor" diye ağlaşıyorlar.
Maskeleri defalarca düşen bu koalisyonun kime hizmet ettiğinin anlaşılması için daha ne yaşanması gerekiyor?
***
GARİPOĞLU'NUN DNA TESTİ İKNA EDECEK Mİ?
15 yıl önce vahşi bir cinayete kurban giden Münevver Karabulut'un katili Cem Garipoğlu ile ilgili iddiaların ardı arkası kesilmedi. Hâliyle, cezaevinde intihar ettiği açıklanan Garipoğlu'nun ölmediğine, yurtdışına kaçırıldığına dair senaryo kamuoyu tarafından satın alındı.
Münevver Karabulut'un babası Süreyya Karabulut'un istemiyle "Öldü mü, öldü süsüyle kaçırıldı mı?" tartışmalarına son vermek için "fethi kabir" işlemi için başvuruda bulunduklarını hatırlatan ailenin avukatı Rezan Epözdemir dün taleplerinin Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından kabul edildiğini duyurdu.
Buna göre Cem Garipoğlu'nun mezarı açılarak DNA örnekleri alınacak ve karşılaştırma yapılarak defnedilen bedenin ona ait olup olmadığı araştırılacak.
"Ne güzel, soru işaretleri cevap bulacak" diye düşünüyor olabilirsiniz. İddiaya var mısınız?
Göreceksiniz, mezardaki cesedin Garipoğlu'na ait olduğu bilimsel olarak kanıtlansa bile kimse ikna olamayacak.
***
X'TEN ŞEFFAFLIK RAPORU
Twitter'ı alıp adını X yapan Elon Musk bir ilkin altına imza atıp şeffaflık raporu yayınladı.
Buna göre platformdaki hesapları askıya alma işlemlerinin eski döneme göre 3 kattan fazla arttığı gözlemlendi. 2022'nin ilk 6 ayında 1.6 milyon hesap askıya alınmış, 2024'ün aynı döneminde ise bu rakam 5.3 milyona çıkmıştı.
Raporda, ocak-haziran döneminde "kuralları ihlal ettiği" gerekçesiyle 10.6 milyondan fazla gönderinin kaldırıldığı bilgisi paylaşıldı.
Eğer Musk ifade özgürlüğü konusunda söylediği kadar hassassa pandemi döneminde Twitter'ın fişlediği, görüntülemelerini sınırlandırdığı hesaplarla ilgili de bir inceleme başlatmalı.
***
ATOM SERUM UYARISI
Geçtiğimiz gün evde serum modasından bahsetmiştim.
Dün Sağlık Bakanlığı, sağlıklı ve enerjik olmanın yeni bir yolu olarak sunulan bu serumlarla ilgili uyarıda bulundu. Atom serumların yalnızca hekim tarafından gerekli görüldüğü durumlarda ve tıbbi bir gerekçe doğrultusunda uygulanması gerektiğini vurguladı.
Bakanlık, sosyal medyada mucizevi etkileriyle tanıtılan ve "gençlik iksiri" olarak adlandırılan atom serumların, hiçbir bilimsel temeli olmadığını ve ciddi sağlık sorunlarına hatta ölüme yol açabileceğini söylüyor.
Sağlıklı olacağız diye hayatınızı tehlikeye atmayın.