Trump suikastından sonra sıra darbede mi

ARTIK bir sabah uyandığımızda Amerika’da darbe oldu haberini alırsak şaşırmayacağım. Çünkü Amerika tepe takla gidiyor.

Sonunda bunu da gördük, Trump’a suikast girişiminde bulunuldu. Hapisle, suikastla Trump’ın başkanlığını önleyemeyen Amerikan müesses nizamı, başkan seçildikten sonra darbe yapar mı? Artık, hayır ABD’de darbe olmaz diyemiyorum.

HEDEF AYNI

Amerika’da ilk kez suikast girişiminde bulunulmuyor.

Ama Abraham Lincoln’den Kennedy ve Trump’a kadar suikasta maruz kalanların ortak bir özelliği var. Amerikan müesses nizamına karşı olan başkanlar hedef alınıyor. Sanki adres bırakırcasına...

MÜESSES NİZAM

ABD, bir derin devletin adıdır. ABD’nin de dünyanın da en büyük sorunu Amerikan müesses nizamını oluşturan beyaz ve derin Amerikalılardır.

Amerikan derin devletinin akıl hocalarından Kissinger, “Biz kendi hainlerimizi öldürür, başkalarının hainlerini besleriz” demişti. Amerikan başkanlarını dahi tehdit olarak gören müesses nizamın dünyanın birçok yerinde darbeler yaptırıp, başkanları ortadan kaldırmasının şaşılacak bir yanı yoktur. Kendi başkanını öldüren başkasına ne yapar? 

Abraham Lincoln, köleliği ortadan kaldırdığı için hedef alınmıştı. İlk Katolik Amerikan başkanı olan Kennedy bir suikast sonucu ortadan kalktı. Kennedy’yi vuran Oswald ise daha mahkemeye çıkmadan başka bir suikastçı tarafından ortadan kaldırıldı. Yani ebediyen susturuldu. Trump suikastçısı Matthew Crooks’un öldürülmesi de soru işaretlerini oluşturuyor.

MÜESSES NİZAM İSTEMEDİ

Trump, başından beri Amerikan müesses nizamının istemediği birisiydi. Başkanlığı döneminde Irak ve Suriye’den çekilme emrini vermesine rağmen Amerikan derin devleti uygulamadı. Kaybettiği seçimde ise istihbarat servisleri, Trump’a operasyon üstüne operasyon çekti.

Ancak Biden’la çıktıkları TV programında da görüldü ki Trump geliyor. Hapse girme tehlikesi altında seçim kampanyası yürüten, gözaltına alınıp karakoldan fotoğraf veren bir başkan adayı olmasına rağmen Trump gümbür gümbür geliyor. Amerikan derin devletinin elemanlarının birçoğu Trump göreve geldiği zaman koltuklarında oturamayacaklarını gördü. Onlardan birisi de Suriye’de PKK’nın hamisi olan Bret McGurk.

TRUMP’I ORTADAN KALDIRMAK İSTEDİLER

Trump, “Göreve gelirsem ilk işim Amerikan müesses nizamına hizmet eden 50 bin kişinin işine son vermek” derken kendi ipini çekmiş olmalı.

Amerikan müesses nizamı Trump’ın gelişini engelleyemeyeceğini görünce bu kez vücudunu ortadan kaldırmayı denedi. Ama başaramadılar.

ZAFERLE ÇIKTI

Tam aksine Trump, bu suikast girişiminden zaferle çıkmayı başardı.

Siyasi iletişim açısından bir başarı örneği olarak incelenmesi gereken bir lider Trump. Karakolda gözaltına alınan ilk Amerikan başkanı oldu. Demir parmaklıklar arkasından vereceği bir kare fotoğrafın onun siyasi hayatının sonu olacağı düşünüldü. Ama tam tersi oldu. Trump, bir kare fotoğraf verdi. Trump’ın müesses nizama kafa tutan bir kare fotoğrafı ile rüzgâr tersine döndü. Tam aksine Trump’ın oyları arttı ve yüksek bir bağış topladı.

O FOTOĞRAF

Trump, suikast girişimini ise siyasi bir zafere dönüştürmeyi başardı. Silahlı bir suikast girişiminden saniyeler içinde kurtulmuş bir başkan adayı, yüzü kan içinde ama o hemen kalkıyor ve yumruğunu havaya kaldırarak meydan okuyor. O fotoğraf, Trump’a Amerikan başkanlığını kazandıracak.

Çünkü insanlar, güçlü liderleri severler. Suikast girişimine maruz kaldığı halde meydan okuyan liderleri ise daha çok severler.

BAŞKANLIĞI KAZANDIRACAK FOTOĞRAF KARESİ

Düşünün bir yanda birkaç saniye önce suikasta maruz kalmış yüzü kanlar içinde bir lider, anında doğruluyor ve yumruğunu havaya kaldırıyor. Hemen yanıbaşında ise Amerikan bayrağı var.

O fotoğraf karesi Trump’ı başkanlığa taşırken, Biden için de sonun başlangıcı olarak görülebilir.

Bu tür kararlar birkaç saniye içinde verilir. Ve liderlik bir kumaş ister. Liderler özel insanlardır.

ÖZAL SUİSKASTI

Türkiye’de müesses nizama karşı savaş açan Özal’a da ANAP kongresinde derin devletin tetikçisi Kartal Demirağ tarafından suikast girişiminde bulunulmuştu. Özal, yaralı parmağı sarılı halde kürsüden şu sözleri söylemişti: “Allah’ın verdiği ömrü, onun izninden başka alacak yoktur.

Özal’a suikast girişiminde çok büyük bir güvenlik zafiyeti vardı. Kongre salonuna insanlar arama yapılmadan alındı. Kartal Demirağ ise tam bir muammaydı. Onu cezaevinden kim kaçırdı? Kenan Evren, salonda yuvarlanarak kurşunlardan korunan görüntüleri üzerine Kartal Demirağ için “Özel eğitim almış birisi” yorumunu yapmıştı. Suikastçı eğitimi nerede aldı? Kim teşvik etti, salona kim soktu, silahı ayrı bir şekilde mi içeri sokuldu? Biz bunu bilmiyoruz ama Özal, kendisine yönelik suikast girişimini aydınlatmıştı. 

BÜYÜK ZAFİYET

Trump suikastında da soru işareti çok. Oklar Amerikan müesses nizamını gösteriyor. Çünkü bu Amerikan derin devletinin ilk icraatı değil. Önceden de suikast sonucu ortadan kaldırılan ya da yaralı olarak kurtulan Amerikan başkanları oldu.

Bu olay aynı zamanda çok büyük bir güvenlik zafiyeti olduğunu gösteriyor.

Görgü tanıkları silahlı saldırgan hakkında uyardıkları söylüyorlar. “Saldırganın bir silah taşıdığı açıkça görülüyordu. Etkisiz hale getirilmeden önce 3-4 dakika boyunca çatıda kaldı. Gizli servis yetkililerine ‘şu çatıda silahlı birisi var’ dedik ama kimse müdahale etmedi” diye anlatıyor. 

Bir başka görgü tanığı ise “Yanımızdaki binaya elinde tüfekle tırmanan bir adam fark ettik. Ben birkaç dakika boyunca saldırganı işaret ettim, gizli servis öylece durdu” diyor.

ÖLDÜRÜLDÜ

Sonra ne oldu? Aynen Kennedy suikastında olduğu gibi Trump suikastında da tetikçi öldürüldü. Böylece suikastçi Matthew Crooks’un arkasında kim var, kimler teşvik etti, kim destekledi? Bunları öğrenme imkânımız olmadı.

Kennedy suikastı olduğu gibi Trump suikastı da derin bir karanlığın içine atıldı. Ta ki başka suikastlara kadar.

PENSİLVANYA SUÇ MERKEZİ

Artık ABD güvenli bir devlet değil. Suikastın işlendiği Pensilvanya da artık sadece Türkiye için değil, ABD için de bir tehdit.

Pensilvanya artık adı darbelerle, suikastlarla anılan bir yerin adı oldu.